Ramazan-ı Şerif ayı geldiğinde camilerimiz teravih namazlarında normal cemaatin yanında gençler, kadınlar ve çocukların iştirakiyle daha da bereketlenmektedir. Bununla birlikte teravih namazı öncesi Kur’an okunurken veya vaaz edilirken ayrıca namaz esnasında camide gürültü ve konuşmalar nedeniyle bazı olumsuzluklar ve tartışmalar da yaşanmaktadır. Bu yazımızda olumsuzluklarla ilgili bazı bilgilendirmelerde ve değerlendirmelerde bulunduk.
KADINLARIN CAMİLERE CEMAATE GELMESİ
Peygamberimiz (sav)’in döneminde bazı kadınların camilere gittiği nakillerde yer almakla birlikte Efendimiz (sav) “Kadınların evlerinin en gizli köşesinde namaz kılmaları, herkese açık yerinde namaz kılmalarından daha iyidir. Evlerinin herkese açık yerinde kılmaları da, camide kılmalarından daha iyidir; onların evleri, kendileri için daha hayırlıdır” buyurmuştur.
Fakat gelişen ve değişen yaşam koşullarında, günün belli bir kısmını zaten dışarıda geçirip erkeklerin olduğu her yere rahatlıkla girip çıkan kadınlara, cami söz konusu olduğunda “gelmeyin” demenin doğru olmadığını düşünenler de bulunmaktadır.
Sonuç olarak İslâm âlimleri: Kadının, dinî konuları ve namazın kılınış biçimini evinde öğrenme imkânı yoksa (veya kılınacak namazı kendi başlarına evde kılma imkânları yoksa); tesettür emrine uyarak dış kıyafetleri üzerlerindeyse ve yollarda süslü-püslü gezme yasağına hakkıyla uyarlarsa; kokular sürüp hem yollarda, hem de camide dikkatleri üzerlerine çekmezlerse; gittikleri cami, kadınların erkeklere karışmamalarına elverişli ise; camide de ses ve hareketlerle dikkatleri çekmezlerse, camiye giderek namaz kılmalarında ve dinî bilgileri dinlemelerinde sakınca olmadığı görüşündedir. Bu şartlara uyulmadığı takdirde kadınların evde namaz kılmaları kendileri için daha hayırlıdır.
ÇOCUKLARIN CAMİYE GELMELERİ
Öncelikle çocukların camiye gelmeleri, camiye gelen ve gelemeyen tüm Müslümanları mutlu ve memnun eden bir gelişmedir. Dolayısıyla çocukların camilere gelmesinden rahatsız olan hiç bir Müslüman yoktur ve olamaz!
Çocukların camilere gelmesiyle ilgili tartışılan konu; Camilere gelen çocukların camilerde gürültü yapması, koşup oynaması, vaaz ve kıratın dinlenmesini engellemesi, namaz kılan insanların önlerinden geçmesi, gürültüleriyle okuduklarını şaşırtması ve bunlarla birlikte cami adabına uymayan hareketlerle namazların huşu içerisinde kılınmasına engel olmalarına bağlı olarak camilerde bazı huzursuzlukların yaşanmasıdır. Bazı camilerde bu nedenle tartışmalar çıkmakta buna bağlı olarak cami adabına ve İslam hoşgörüsüne yakışmayan sonuçlar yaşanmaktadır.
İSLÂM ÂLİMLERİNİN GÖRÜŞLERİ
Peygamberimiz (sav)’in namaz kılarken Hz. Hasan ve Hüseyin’in camiye gelerek namaz esnasında Peygamberimizin omuzlarına çıkmasını; Bazen mescitte namaz kıldırırken ağlayan çocuk sesleri duyunca anneleri üzülüp namazı fesada uğramasın diye namazı kısa tutmasını; Ve Fatih Sultan Mehmet’e atfedilen fakat ona mı ait olduğu bilinmeyen “Camide cemaatle namaz kılarken arka saflarda gülüşen çocuk sesleri yoksa, gelecek nesiller adına korkun” sözünü delil alanlar; Çocukların ne olursa olsun camilere getirilmesinin gerektiğini, çocukların camide koşup oynamalarından ve gürültü yapmalarından rahatsız olunmaması gerektiği görüşündedir.
İslâm âlimleri ise; Çocukların camiye getirilmesine çok önem verip teşvik etmiş, fakat çocukların camiye getirilmeden önce, cami adabının en güzel şekilde öğretilmesinin gerekliliğine vurgu yaparak, cami adabı kendisine anlatılsa da anlamayacak veya cami kurallarına uyamayacak yaş ve akıldaki çocukların camiye getirilmesini çeşitli şekillerde caminin huzurunu bozacağını görerek uygun bulmamıştır.
ÇOCUKLARA CAMİ VE NAMAZI SEVDİRMEK
Çocukların camiyi ve namazı sevmesi öncelikle evlerde namazların güzelce birlikte kılınması, namaz ve cami adabının güzelce öğretilmesi ve bu güzelliğin camilere taşınmasıyla mümkündür. Çünkü Peygamberimiz (sav) çocukların yedi yaşına geldiğinde namaz ile emredilmesini ve buluğ çağına kadar da bu sürecin tamamlanmasını istemiştir. Emrin yerine getirilmesi ise ancak emredilen şeyin bilinmesi ve öğrenilmesiyle olur!
Nitekim bu eğitimi almış birçok ufak çocuk, camilere gelip büyüklerinin yanında gürültü yapmadan gayet güzel bir şekilde durmakta ve kimseyi de rahatsız etmeden namazını kılıp camiden ayrılmaktadır. Ayrıca camilere ufak çocuklarıyla gelenlerin, çocuklarını başıboş bırakmayıp yanlarında tutarak birlikte namaz kılmaları da cami huzuruna katkı sağlamaktadır.
Bilinmelidir ki camiye gelen ufak çocuklar, camilerde istediği gibi hoplayıp zıplayıp oyunlar oynayarak camiyi ve namazı değil sadece camide oynamayı severler ve camide oynayamadıkları an camiye gelmek de istemezler! Ayrıca camide koşup oynayan çocuklar camide usluca oturup namaz kılan diğer çocuklara da kötü örnek olmakta ve onları da içten içe kendileri gibi aykırı hareket etmeye davet etmektedir!
Diğer taraftan “kafa dinleyelim” veya özellikle avm lerde “rahat gezelim” diye ufak çocuklarını yalnız başına ya da anane, babaanne, baba ve dedelerle mescit ve camilere gönderenler görülmektedir. Ayrıca birçok aile, buluğ çapına girmiş ve kendisine namaz farz olmuş diğer çocuklarını da camiye gönderme ve namazlarını sevdirip kıldırma noktasında aynı hassasiyeti göstermemektedir.
***
Sonuç olarak hem erkeklerin, hem de kadın ve çocukların camilere geldiklerinde cami adabına riayet etmeleri ve camide vaaz dinleyen ve namaz kılan cemaate engel olmamaları gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki camiye ve cemaate gelmek buluğ çağına girmiş erkekler için müekked sünnet hatta bazı mezheplerde farzdır. Kadınlara ve ufak çocuklara ise farz değildir.
Bir Sonraki Yazımızda Görüşebilmek Ümidiyle…
Şehabeddin Mahir TUNA
İlahiyatçı Yazar
sehabeddinmahir@gmail.com