Sanırım,gece saat 24 civarıydı.
"KARŞI" sokaktan bir ses geldi.
Avazı çıktığı kadar bağırıyordu.
Balkona çıktım.
****
Bir elinde rakı şişesi,
Diğer elinde kocaman bir "ENGİNAR"
Kendisini "ALTAY" dağları kadar yüksekte zannediyordu.
****
Omuzu düşük,başı hafif öne eğilmiş.
Kamburu çıkmış,
Ve sağa sola yalpalayarak,
Yürümeye çalışıyordu.
Ağzından salya-sümük,
Yerlerde halkalar çiziyordu.
****
Çenesini ve dudaklarını yamultarak,
Avazı çıktığı kadar bağırıyordu:
“Ey YSK üyeleri...!
İstanbul seçimini iptal eder,
Yeniden seçim kararı alırsanız;
1-İnsan içine çıkacak haliniz kalmayacak.
2-Kızılay’da sizi yürütmezler.
3-Yüzünüze tükürürler.
****
İnsanoğlu alçalınca(Pardon,çukurlaşınca)
Ne kadar da hayvanlardan aşağı bir seviyeye düşüyor.
Onu böyle rezil halde görünce,
Aklıma Mevlâna'nın bir sözü geldi:
"Ben Terbiyeyi,Terbiyesizlerden Öğrendim"
Ben de, mevcut halimden binlerce şükür ettim.