Açılması planlanan Millet Bahçelerinde ki kıraathanelerde, bu gönül sohbetleri yapılacak demek ki…

Hani meşhur bir sözümüz vardır ya;

“Gönül ne kahve ister ne kahvehane,

Gönül muhabbet ister kahve bahane”

Ama biraz geç kalınmadı mı?

Gönüller kırgın ve üzgün…

Hiç düşündük mü?

Her zaman yanımızda olan, her sözümüzü senet kabul eden, bir işaret ile can vermeye koşan,

Bu gönüller neden kırgın, neden üzgün?

Millet neden değişim istiyor, farklı yüzler görmek istiyor?

Hak, Hukuk’tan vazgeçip, tepeden bakmalar, milleti küçük görme, adam kayırma ve güven kaybı…

Daha birçok şey söyleyebilir, yazabiliriz…

Bu yerel seçimler Ak Parti için zor bir dönemeç olacak,

Ciddi bir imtihanın arifesindeler…

Aday seçimleri bunun için çok önemli!

Cumhurbaşkanın bir uçak seyahatinde söylediği bir türkü vardı;

‘Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez

Gönülden gönüle gider…’

Gönül yapmak ve kırılan gönülleri tamir etmek usta işi.

Yine Cumhurbaşkanı çok yorulacak,

Yük yine omuzlarında olacak…

Ak Parti,hatır için değil, eşi- dostu memnun etmek için değil, benim dediğim olsun demek için değil,

Tahmin ettiğinizden de öte kırgın gönüllere hitap edecek, gönülleri yeniden kazanıp toparlayacak adayları göstermek mecburiyetinde!

Asıl maya kaybedilmemeli!

Ahireti dünyaya tercih edenlerle yola devam edilmeli…

Başarının yolu gönül almaktan geçer…

Karar sizin,

Yoksa gönüller param parça olur!

TOÇOĞLU İLE ÖĞRENCİ EVİNDE

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ile İhlas Öğrenci evinde talebeler ve gönül dostları ile bir arada olma fırsatımız oldu.

Başkan Toçoğlu öğrenciler ile birlikte aynı masada yemek yedi, birlikte çay içip sohbet etti.

Kendisinin de eğitimci olması öğrenciler ile iletişim kurmasında bir zorluk doğurmadı.

20 yıldan beri şehirde yaptığı belediyecilik hizmetlerinden bahsetti.

Öğrenciler sordukları sorular ile Başkan Toçoğlu’n dan bilgi aldılar.

Başkan yaklaşan seçimler için, hakkında verilecek her karara hazır.

DURAN’IN VİZYON PROJELERİ

Sakarya Büyükşehir’in genç ve vizyoner Başkan Aday adayı Rıdvan Duran, Belediyecilik ve Bürokraside ki tecrübesi ile neden aday olduğunu yaptığı paylaşımlarla kamuoyuna duyuruyor.

Büyükşehir Başkan Aday Adayı Duran’ın hedefleri arasında;

Sakarya’nın bir dünya şehri olması,

Dijitalleşmeye yönelen şehir yönetimi,

94 Ruhu, Gönül Belediyeciliği yer alıyor.

Aday adayları içerisinde en dikkat çeken isimlerden biri olan Rıdvan Duran’ın Sakarya’ya hizmet etme sevdasını yakinen biliyoruz...

Aday belirleme sürecinde son kulvarlara doğru gidilirken hakkında her şeyin hayırlı olmasını bir kez daha dileyelim.

 AHISKA SÜRGÜNÜNÜ UNUTMUYORUZ!

Ahıska Türkleri, 1573-1578 yıl­la­rın­da Os­man­lı Hü­küm­da­rı Sul­tan III. Mu­rat Hân dö­ne­min­de, Or­ta Ana­do­lu’dan, (Kon­ya, Yoz­gat ve To­kat’tan...) Gür­cis­tan’ın Ahıs­ka böl­ge­si­ne gön­de­ri­lip yer­leş­ti­ri­len Os­man­lı Türk­le­ri­nin to­run­la­rıdır.
14 Ka­sım 1944 ta­rih­in­de, 86 bin Ahıs­ka­lı Türk, Sov­yet­ler Bir­li­ği Li­de­ri Sta­lin ve İçiş­le­ri Ba­ka­nı Lav­ren­tiy Be­ri­ya’nın em­ri­ne gö­re, Gür­cis­tan’ın Ahıs­ka böl­ge­sin­den Or­ta As­ya’ya, (Öz­be­kis­tan, Ka­za­kis­tan ve Kır­gı­zis­tan’a) sür­gün edil­di.

Sürgün çok acı oldu.

Aileler parçalandı, dört bir tarafa dağıldı.

Sürgünün 74.yılında bir Ahıska Türkü olarak ,Ahıskalı kardeşlerimin acısını paylaşıyor, bu sürgünde hayatını kaybedenleri rahmetle yâd ediyorum...

MEVLİD KANDİLİ

Kutlu Doğum Haftası’nın Miladi Takvime sabitlenmesinin bir FETÖ projesi olduğunu ilk kez İhlas Medya gündeme getirmiş ,oluşturulan yoğun gündem sonrası Diyanet’ten yapılan açıklama ile Kutlu Doğum Haftası’nın eskiden olduğu gibi Hicri takvime göre kutlanacağı müjdesi verilerek büyük bir hata düzeltilmişti.

Mevlid doğum zamanı demektir.

Bugün Peygamber efendimizin dünyaya teşrif günüdür.

Müslümanların bayram ve sevinç günüdür.

Peygamber efendimiz hatırlanarak, yâd edilmektedir.

Mev­lid Ge­ce­si, Ka­dir Ge­ce­si’nden son­ra en kıy­met­li ge­ce­dir.

 Bu ge­ce Pey­gam­ber “sal­lal­la­hü aley­hi ve sel­lem” efen­di­miz doğ­du­ğu için se­vi­nen­ler affolur.

Bu geceyi de ibadet ile geçirmeli, tövbe istiğfar etmelidir.

Tüm okuyucularımın mübarek Mevlid Kandilini tebrik ederim, bizi de dua da unutmayın.

KISSADAN HİSSE

Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”, Mekke-i Mü-kerreme’yi feth ettiklerinde (630) Mekke’de 140 put vardı. 160 put da Beyt-i şerîfin çevresinde vardı. Hepsi yüzleri üzerine düştüler. [Parçalandılar.] Beyt-i şerîfin içinde büyük bir put var idi ki, taştan yapılmıştı. O kaldı. O putun ağırlığı Hayber kapısının ağırlığından çok idi. O putu zincirler ve çiviler ile tavana ve duvara bağlamışlar idi.
Resûlullah efendimiz Hazret-i Ali’yi çağırdı ve buyurdu ki, 
- Yâ Alî! Benim omuzum üze-rine çık! Bu putun bendlerini yerinden kopar!
Hazret-i Ali dedi ki:
- Yâ Resûlallah! Ben kim olayım ki, ayağımı mübârek omuzunun üzerine koyayım. İşte benim vücudum ve başım. Siz benim omuzum üzerine basınız. Bu işi nasıl arzu ederseniz, öyle yapınız!
Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdu ki:
- Yâ Alî! Sen benim gayret ve hamiyet, nübüvvet ve risâlet yükümü çekecek kuvvet ve takati bulamazsın. Eğer ben gayret ve hamiyet ile ayağımı yedinci göke koysam, yedi kat gök ve yedi kat yeri ayağımın altında mahvederim.
Sonra, efendimiz tekrar etti. Hazret-i Ali, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinin mübârek omuzuna basıp, bir eli ile o putu bütün zincirleri ile, çivileri ve bentleri ile o yerden ayırıp, attı. Resûlullah hazretleri buyurdu ki:
- Yâ Ali! O işi ki emretdik, mertce yaptın.
Hazret-i Ali “radıyallahü anh” dedi ki:
- Yâ Resûlallah! Ben öyle bir yerdeyim ki, eğer emrederseniz felek [gök] içinden ayı ve güneşi çekerim.  Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn (332)

GÜLÜMSE BİRAZ

Yargıç, hırsıza şöyle sorar:

"Şöyle bakalım, soyduğun dükkana nasıl girdin?"

Hırsız, biraz düşündükten sonra soruyu şöyle cevaplar:

"Efendim, biz buraya yargılanmaya mı, yoksa meslek sırrı vermeye mi geldik ."

ÖZLÜ SÖZ

Mesele ateşte yanmak değil, mesele bir gönülde yer almaktır.

 Ekmeği ateşte pişirmek kolay, mesele onu gönülde pişirmektir.