Yargıtay, boşanma davalarıyla ilgili emsal niteliğinde bir karar verdi. Yüksek Mahkeme, eşine manevi anlamda bağımsız bir ev temin etmeyen ve kadının eğitim hakkını engelleyen kocayı boşanma davasında tam kusurlu saydı. Kocanın davranışlarının, “kadının kişilik haklarına saldırı” niteliğinde olduğuna karar verdi ve kadın lehine tazminata hükmedilmesi gerektiğini benimsedi.

 

Sibel ve Süleyman Y. çifti, bir süredir yaşadıkları geçimsizlik nedeniyle karşılıklı olarak boşanma davası açtı. Davacı kadın boşanma dilekçesinde, kocasının yaşadıkları evin anahtarını ailesine verdiğini, eğitim hayatına devam etmesine karşı çıktığını ve kendisini evden uzaklaştırdığını belirterek tazminat talebinde bulundu.

 

BAĞIMSIZ EV TEMİNİ

 

Yargılama sonucunda aile mahkemesi çiftin boşanmasına hükmetti. Kararda, çiftin aile birliğini devam ettirmek konusunda çaba sarf etmedikleri ve tarafların eşit kusurlu oldukları belirtildi. Dosya istinaf mahkemesince de onandı. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de emsal niteliğinde bir karar vererek, eşine manevi anlamda bağımsız bir ev temin etmeyen ve kadının eğitim hakkını engelleyen kocayı boşanma davasında “tam kusurlu” kabul etti.

 

Evin anahtarlarını kendi ailesine verdi

 

Önceki kararın bozulmasına hükmeden Yargıtay kararında, kadından kaynaklanan bir kusur olmadığı belirtildi. Kocanın evinin anahtarını ailesine vererek eşine manevi anlamda bağımsız bir ev temin etmediği, eşini evden uzaklaştırdığı ve kadının eğitim hakkını engellediğinin tanık beyanlarıyla ispatlandığına dikkat çekildi. Erkeğin tam kusurlu olduğu vurgulandı. Kadına maddi ve manevi tazminat ödenmesine hükmedilmesi gerektiği vurgulandı.