Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bugün camilerde okutulan hutbede, 10 ilde büyük enkaza ve binlerce can kaybına neden olan depreme ilişkin birlik ve beraberlik mesajları verildi.
Türkiye, 6 Şubat'taki şiddetli 2 depremle sarsıldı.
Kahramanmaraş merkezli deprem 10 ili vurdu.
Büyük yıkıma ve binlerce can kaybına neden olan afet, cumhuriyet tarihinin en şiddetli depremi olarak kayıtlara geçti.
Yaşanan asrın felaketi, cuma hutbesinde de yer aldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, bu haftaki hutbe konu başlığını, "Gün, Milletçe Kenetlenme Günüdür" şeklinde duyurdu.
Hutbede, birlik ve beraberlik mesajları verildi.
"Ateş sadece düştüğü yeri değil hepimizin yüreğini yaktı"
10 Şubat 2023 Cuma hutbesinin tam metni şu şekilde:
Muhterem Müslümanlar!
Millet olarak hepimizin ciğerini dağlayan çok büyük depremlerle sarsıldık. Ateş sadece düştüğü yeri değil hepimizin yüreğini yaktı. Dillerimizde dua, içimizde umutla enkazların başında bekledik. Canlarımızı kurtarmak, birbirimize el uzatmak için hep birlikte seferber olduk.
"Birbirimizin umudu, birbirimizin yaşama sevinci olalım"
Aziz Müminler!
Rahmet Peygamberi (s.a.s) bizleri şöyle tarif ediyor: "Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da bu acıyı paylaşan bir beden gibidir."
O halde mümin kardeşlerim! Gün, kenetlenme günüdür. Gün, yardımlaşma ve dayanışma günüdür. Gün, dua ve niyazla Cenâb-ı Hakk’a sığınma, O’nun engin rahmetini ve yardımını isteme günüdür. Öyleyse geçmişte olduğu gibi bugün de imanımızın gereği olarak birlik, beraberlik ve kardeşlik şuuruyla hareket edelim. Birbirimizin umudu, birbirimizin yaşama sevinci olalım. Depremden etkilenen her bir kardeşimizin yüreğine dokunalım, gözyaşlarını silelim. Hüzünlerimizi paylaşarak azaltalım. Maddi ve manevi bütün imkânlarımızla kardeşlerimizin yanında olalım. Yüreklerimiz soğuk kış gecelerinde ısınacakları bir soba, başlarını sokabilecekleri bir yuva mesabesinde olsun. Böylesi zamanlarda sağduyumuzu ve sükûnetimizi daha bir özenle muhafaza edelim. Birlik ve kardeşliğimize zarar verebilecek her türlü söz ve davranıştan uzak duralım.
"Bu sıkıntının da ardından bir ferahlık gelecektir"
Kıymetli Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Muhakkak her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır”[2] Evet, Rabbimizin gönüllerimize sağanak sağanak yağdırdığı inşirah ve umutla, inanıyoruz ki bu zorluğun da beraberinde bir kolaylık, bu sıkıntının da ardından bir ferahlık gelecektir. Biliyoruz ki her türlü zorluğu omuz omuza, gönül gönüle aşan aziz milletimiz, sahip olduğu basiret ve feraseti, Rabbimizin rahmet ve inayeti, devletimizin kudret ve gayretiyle yine yaralarını saracaktır inşallah.
Bu vesileyle geçmişten günümüze afetlerde vefat eden bütün kardeşlerimize Cenâb-ı Haktan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Yüce Rabbimiz, bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın. Ülkemizi, milletimizi, İslam âlemini ve bütün insanlığı her türlü afetten muhafaza buyursun.
"Camilerimizde aziz milletimizin yardımlarına müracaat edilecektir"
Değerli Müminler!
Depremden etkilenen kardeşlerimizin yaralarını sarmak için pek çok yardım kampanyasının başlamış olmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, bu kampanyalara destek olabilmek amacıyla bugün Cuma namazı sonrasında depremden etkilenen illerimiz dışındaki bütün camilerimizde aziz milletimizin yardımlarına müracaat edilecektir. Milletimizin sevgi ve muhabbet yüklü bu yardımları kardeşlerimize ulaştırılacaktır. Cenâb-ı Hak bütün yardımları yüce dergâhında kabul buyursun.
Peki o zaman sormak lazım değil mi "Ey iman edenler! Bütün tedbirlerinizi alın." (Nisâ: 71) Tedbir, ilâhi bir emirdir. Cenâb-ı Hakk tedbiri emrediyor; "Bütün tedbirini al!" buyuruyor. Tedbir bu derece mühimdir. Nerede önlem almayanlar? İmar Affı ile çürük binaya izin verenler? Tedbir denince ne anlıyorsunuz. Her şeye kılıf bulmayın. Susanlar hesap günü ne yapacaklar? Bu kadar vatan evladı öldü. Onların hakkı nasıl ödenecek? Denetleme görevini yerine getirmeyenler ne olacak?
Baktım hiçbir Akpli özür dilemiyor istifa etmiyor Yüce Türk milletinden ben özür diliyorum ve istifa ediyorum. Bu ne arsızlıktır ya?
Tek adamligin sonu binalarin kagit gibi devrilmesi demişsin , seni kendi sözünle yalanlayalim. 1999'da tek adammi vardi, o zaman bu bilim adamlari yokmuydu, madem bu kadar kolaydı neden o zaman yapilmadi bu dediklerin. Bu arada başımızdaki liderin inançlı olmasi beni ilgilendirir, inancli insan inancli lider ister.
Yönetimin inançlı olduğunu ben değil sen kabul ediyorsun, beni birinin inançlı olup olmaması ilgilendirmez. İşini doğru yapıp yapmadığı ilgilendirir. Sizi şoke eden de bu. Kentsel değil rantsal dönüşüm. Reis kabile devletlerinde olur. Yeni binalar devrilmiş kağıt gibi. Rantsal dönüşümün, tek adamlığın sonu bu. Bilim adamları diyor ki, deprem değil bina öldürür. Hadi şimdi git reisini dinle. Sana cevap vermek zaman kaybı.
Yonetimin inançlı olduğunu kabul etmişsin, depreminde cok büyük oldugunu kabul etmissin aferim biraz ilerleme var böyle böyle doğruları öğreneceksin. Bak sana bir şey daha öğreteyim cumhuriyet tarihinde en büyük, en cok kentsel dönüşümü gerçekleştiren reistir. Ama her kentsel dönüşüm çalışması olduğunda tekerin önüne takoz olmasaydiniz, iftiralarla reisin çalışmalarını engellemeseydiniz belkide suanda bu kadar insan ölmeyecekti. Sözlerimin doğruluğunu öğrenmek isteyen eski haberlri kontrol etsin
Bu deprem esas trolleri vurdu. Inanamiyorlar olayın böyle inançlı bir yönetim altında gerçekleşmiş olabileceğine. Kardeşim büyük deprem oldu. 100 bini aşkın insan enkaz altında. Devlet iktidar enkaz altında. Hiç bir uyarıyı ciddiye almadılar. Almazlar. Hangi projenin depreme faydası var. Hiç. Millet öldü. Gerçekler bunlar. Günde 10 mucize varsa 1000 den fazla vefat var. Hala 10 mucizeden devleti kutsuyorsunuz. Kutsadiginiz devlet önlem almassa ilk İstanbul depreminde Türkiye yok olacak
Halkçı olduğunu söylüyorsun ama halkın faydasina ağzından tek hayirli laf cikmiyor. Tek derdiniz var erdoğan gitsin, ama zerre miktari projeniz yok. Şu afet durumunu bile seçim calismasina çevirmeye calisiyorsunuz birde utanmadan konusuyorsunuz. Devlet butun kurumlariyla deprem bolgesinde görevinin basinda. Rabbim reisi ve reis gibi liderleri basimizdan eksik etmesin.
Troller buraya da gelmiş. Saydığın partiler deprem bölgesinde korkusuz korumasız geziyor. Dert dinliyor, HAZIRANdan sonra konunun muhatabı olduğunu söylüyor. Senin bahsettiğin şahıs 3. gun 1000 koruma ile protesto korkusu ile canlı yayın yapmadan gezdi oraları. Eksik demişim. Millet sadece devlete değil iktidara hiç güvenmiyor. 100 bin insan enkaz altında. İnsanlık enkaz altında. O 500 milyon dolarlık uçağı ile göklerde.
Insanlar devlete güvenmiyor demişsin kendi adina konuş. Ben ve cevremdeki tanidiklarimin neredeyse tamami yardimini devlet kanaliyla yaptilar. Kıt aklinla siyaset yapma. 6+1 bir araya gelip depremzedeler için bir şey yapamayınca haluk leventin peşine takildiniz, onun emegine hazirina çökmeye calisiyorsunuz herzamanki gibi, ama millet gordu 6+1'in acizligini. Gerçi hdp hâlâ sizin adayınızı belirlemedi değilmi.
Dinimiz, peygamberimiz başka şeylerde söylüyor. Birini yapıp birini yapmayınca da durust insan olamıyorsun. Hocam maalesef dinimiz insanlar üzerindeki etkisini kaybetmek üzere. Millet devlet eliyle kumara alıştırildi. Alkol sigaraya zam yaptıkça devlet, millet kaçakçı oldu, dolar euro yu durduramayinca devlet konut maliyeti arttı, müteahhit hırsız oldu, insanlar vefat etti. Bugünün sorumlusu devlettir, iktidardır.
İnsanlar devlete guvenmiyor. Haklılar. Devlet organize olamıyor. Hızlı müdahalede bulunamadı. Deprem vergileri devlet adamlarının lüks konutları, otomobilleri, uçakları, sarayları için harcandı. Oysa bu para ile sağlam kentler yapılmalı, gariban insanlar güvenle oturmaliydi. Millet parasını AHBAP derneğine bağışlıyor. Haluk leventten yardımın doğru kullanılmasına aracılık etmesini istiyor. Devlet ne yapıyor, bu derneğin parasını istiyor kendi kullansın. Troller Haluk'a saldırıyor. Neden?