11 yıldır Sakarya'da görev yapan son olarak Akyazı'da hizmet veren KBB uzmanı Yasin Kılıçaslan, işitme sorunları ve kulak sağlığı ile ilgili konuştu. 

İki tür işitme kaybı probleminin olduğunu kaydeden Kılıçaslan; "Birincisi sinirsel işitme kaybı dediğimiz sensörinöral işitme kaybı. Genelde biz bunu yaşlılarda veya kulak rahatsızlığı geçiren hastalarda görürüz. İkinci ttür işitme kaybımızda 'iletim tip işitme kaybı' dediğimiz bir durum. Daha çok dış kulak yolu ve orta kulak fatajyone bağlı olarak oluşur. En sık sebebi ise kulak kiri ve  orta kulakta iltihap birikmesi." dedi. 

 

İŞİTME KAYBINI İKİ GRUBA AYIRIYORUZ

 

İşitme kaybının en sık gördükleri tanılardan birisi olduğunu ifade eden Kılıçaslan, şunları söyledi; "

En sık nedeni de kulakta kir birikmesi. Bir başka nedeni de özellikle yaşlılarda gördüğümüz yaşa bağlı gelişen kulak işitme azlığı. Yine orta kulak iltihapları özellikle çocuklarda sık görülüyor. Genelde biz işitme kayıplarını geçici ve kalıcı olarak iki gruba ayırıyoruz. Yaşlılarda gördüğümüz işitme kaybı olanlar kalıcı gruptur, diğerleri orta kulak iltihapları veya dış kulak yolunda kir birikmesi sonucu oluşan içten fentromlar geçici gruptur ve onların tedavileri mümkündür. Biz bu tedaviyi kliniğimizde sağlıyoruz."

 

AİLELER FARK EDİYOR

 

Çocuklarda işitme kaybının aileler tarafından fark edildiğini belirten uzman doktor Yasin Kılıçaslan; "Genelde aile bize söyler çocukların duyusundan şüphelenir. Televizyonu yüksek sesle açtığında özellikle çocuklara seslendiği zaman çocukların dönüp cevap vermemesinden şüphelenirler. Erişkinlerde biraz daha farklı. Erişkinlerde hastalar bunu ya kendileri farkeder ya da kulaklarında çınlama, uğultu olduğunu farkeder ya da işte televizyonu yüksek sesle açtıklarını veya daha önce daha iyi sesleri duyabilirken şu anda o sesleri duyamadığını veya konuşmaları tam ayırt edemediğini sesleri duyduğunu fakat anlamakta zorlandıklarını farkederler" diye konuştu. 

 

KONUŞMA DUYMAYLA BAŞLAR

 

İşitme kaybına bağlı dil ve konuşma sorunlarına ilişkin konuşan Kılıçaslan, şunları kaydetti; "Bunu ikiye ayırabiliriz. Birincisi çocuk yaş grubu ve yaşlı dediğimiz geriatçı grup. Yani özellikle çocuklarda bunları aile fark eder. Çocuğunun konuşmadığından şikayetçi olur ve aylarca bize çocukları konuşmadığı için getirir. Konuşma zaten duymayla başlar. Duymayan bir çocuk zaten konuşamaz. Önce duyma yeteneği oluşur daha sonra algılamaya bağlı konuşma yeteneği gelişir. Genelde çocuklarda biz eğer bir duyma kaybı varsa çocukların hem konuşmasını bozar hem ileri ki dönemlerde okul başarısızlığını da etkiler. Yaşlılar da da özellikle yaşlandıkça eğer duyma kaybı azaldığı için genelde etrafındakilere tepkileri azalır. Konuşmaları azalır. Ortamda sosyalleşmeleri bozulur."

 

BEBEKLERDE VE ÇOCUKLARDA İŞİTME KAYBI

 

Bebeklerde ki işitme kaybına yönelik bakanlığın uyguladığı yeni doğan tarama projesinin olduğunu anlatan Kılıçaslan; "

 

Her çocuk doğduktan sonra ilk 15 gün içerisinde mutlaka bir hastanede bizim hastanemizde de var .Mutlaka bir tarama testine getirilir.  Bu tarama testinden sonra her iki kulağıyla ilgili de tarama testi yapılır. Ondan sonrasın da eğer herhangi bir sıkıntı olmasa aileye bu söylenir. Bazen bu tarama testinden geçmesine rağmen daha ileri ki dönemlerde de çocuklarda duyma kaybı gelişebiliyor. Onlara da AB dediğimiz bir test yapıyoruz. İşitme kaybının derecesini bulabiliyoruz. Bebeklerde ki genelde sıkıntı bunlara bağlı çocuklarda da en sık problem orta kulakta sıvı toplanması. Geçirilen sinüzit, üst somateksiyona bağlı olarak orta kulak havalanması bozulduktan sonra veya genizeti olan çocuklarda da bunu görüyoruz. Orta kulakta sıvı birikmesi oluyor. Tedavi olarak önce ilaç tedavisi veriyoruz. Düzelmeyen çocuklarda kulaklarına tüp takılması işlemi yaparak tekrar eski sağlıklarına kavuşturuyoruz." ifadesini kullandı. 

 

YAŞLILARDA İŞİTME SORUNLARI

 

Yaşlılarda Türkiye'de şuan 65 yaş üstü yüzde 7 kadar işitme kaybı hastasının olduğunu dile getiren Yasin Kılıçaslan, şunları dedi; "

Toplum ortalaması olarak yaşlılarda tedavi olarak işitme cihazı kullanıyoruz. Hastalarımız polikliniğimize başvuruyor. Kulak testleri  yapılıyor, işitmeleri ölçülüyor. İşitme ölçüldükten sonra hastanın eğer işitme cihazından fayda görebilecek bir işitme kaybı varsa biz hastalarımıza işitme cihazı için rapor çıkartıyoruz. Hastalar işitme cihazları ile aktifliklerini yerine getirecek kadar sağlığına kavuşuyorlar."

 

KULAK SAĞLIĞI İÇİN TAVSİYELER

 

Yasin Kılıçaslan, kulak sağlığı için ise şu tavsiyelerde bulundu; "

Kulak sağlığı için öncelikle gençlerimiz için mümkün olduğu kadar gürültülü ortamlara girmemelerini öneriyoruz. Özellikle çalıştıkları ortamlar gürültülüyse mutlaka çalıştıkları yerde ortam sesini ölçen kontrolleri yapılıyordur. Ona göre gerekirse kulaklık kullanmalarını öneriyoruz. Çocuklarda özellikle ailelerin mutlaka çocuklarıyla ilgili herhangi bir şüphe duyduğu zaman mutlaka hemen bir KBB ekibine başvurmalarını öneriyoruz. Çünkü erken tanı koyarsak çocuklarımız işitme kayıplarını hiçbir zarar görmeden tedavi edebiliyoruz. Yaşlılarımız içinde aynı durum geçerli. Her hangi bir şikayetleri olduğu zaman duymamazlık, duymada azlık, konuştuğunu anlayamama en yakın KBB ekibine muayene olmalarını tavsiye ediyoruz. "