AKSARTEPE’NİN 2500 YILLIK TARİHİ

 

Bugünkü Akyazı haber de programımız Akyazı’nın tarihi ile ilgili tek tek birim birim aksettirmek istiyorum

Konumuzun temeli Aksartepe’nin diğer adıyla Ağasartepe’nin 2500 yıl içeresindeki fonksiyonu nelerdir bunlarla ilgili konuşacağız

 

Aksartepe tarih çağlar içinde genellikle antik yolların ve ipek yolunun Anadolu’ya ulaşan İstanbul ve bursanın hem ticari hem askeri açıdan önemlidir. Buranın güvenliğini sağlar Aksartepe. Bu Aksartepe yolu uzun yollar, ağaçlıklı yollar. Bu yollarda eşkıyalar deve kervanları soymuş. Yol bağlar yapmış. Tarih antik dönemden alırsak, en büyük ticari askeri 2 yol var. 1’i Bursa’dan İznik üzerinden Mekece’den Sapanca’ya geliyor. Sapanca virengi noktası. Bir tane İstanbul İzmit üzerinden Sapanca’ya geliyor. Bu iki yol tek yol haline geliyor. Sakarya’dan geçtikten sora bugünkü Akova Adapazarı, buralar sular altında olduğu için buralarda yol yok. Ağaç denizi tabiri var buralarda. Osmanlı’nın gemi yapımında buranın ağaçları kullanılıyor. Yol doğru Karapürçek Ahmetler mahallesinden devam ediyor. Ve Küçücek üzerinden bu yol doğru Aksartepeye doğru geliyor. Aksartepe’nin oradan yol ikiye ayrılıyor. Bir tanesi kuzeyinden dağın dibinden Keremali, Alaağaç Pazarköy, Hasanbey köyü, Hendek üzerinden bu yol o günün en büyük Karadeniz limanlarından biri olan Karadeniz Ereğlisine çıkıyor. Bu yol roma zamanında kral yolu olarak anılmıştır. Kral yolu tamamıyla büyük mermer taşlardan iki metre kadar genişliğinde düzgün bir yol olarak günümüze kadar intikal eden örnekleri var. Zaman zaman Geyve tarafında bu Ahmetler üzerinde bunların temelleri yolları bulunmuş durumda. Buradan gelen kervanlar güney tarafından Mudurnu üzerinden Bolu’ya Bolu’dan gene orta Karadeniz’in oralarda antik liman olarak Amasra Türkiye’nin en büyük turizm şehri olan buraya gidiyor. Bu yol 1461’de Fatih sultan Mehmet’in Pontus imparatorluğunu fethettiği yol olarak kullanılır. Fatih ordusuyla bu yoldan geçiyor bolu üzerinden Amasra’ya gidiyor. Burayı fethediyor. İşgal ettiği zaman Amasra şehri yüksek bir tepenin altında. Güzel bir manzarası var. Lalası Akşemsemsettin ile birlikte manzara bakıyor Fatih 

 

Lala diyor acaba Çeşm-i cihan bu mudur yani o kadar güzel ki dünya gözü olarak değerlendiriyor. Buradan Trabzon’a kadar fethediyor. Fatih Sultan Mehmet’in sefere çıktığı yol Aksertepe’nin güneyinden geçmiştir.

Bizim Aksartepe’nin özelliği bugün bile Aksartepe’ye çıkarsanız iyi bir havada nem olmayan sis olmayan havada Sapanca’ya kadar bu yolu görebilirsiniz. Buranın seçilmesinin nedeni bir orduyu ceteler basılması deve kervanlarının buradan geçerken soyulmasını önlemek için nirengi noktası olmuştur. 

 

Şimdi bu Aksartepe’de zaman zaman yapılan kazılarda burada eskilerden 2000 yıl evvelden kalma ok uçları bulunmuştur. Ayrıca burada büyük İskender’den kalma Makedonya kralı, İskender’in kabartması olan gümüş paralar bulunmuştur. Bu bulgular şunu gösteriyor. O devirlere kadar kullanıldığı gösteriliyor. Burada garnizonlar kurulmuş. Bekçilik görevini yapanlar buraya yerleşiyorlar. Bizim çocukluğumuzda gittiğimizde ev temelleri vardı.

Şimdi Aksartepe’nin güneyinden geçen başka bir yolda Ankara’ya giden yoldur. Bu Mudurnu tarafından Nallıhan üzerinden bugün İstanbul- Ankara yollarının en eskisidir. Bu yol daha günümüze kadar kullanılmıştır. Makineli kamyonlar çıkmadan önce şimdi tırların yaptığı işleri deve kervanları yapıyordu. Şimdi ipek yolu olarak Osmanlı zamanları içinde kullanılmıştır. Sakarya nehri tarih boyunca ismi de oradan geliyor. Sakar manasında çok büyük seller yapmış çok büyük can mal almış sırları götürmüş böyle bir nehir bu. Bu nehirde bu doğu batı irtibatını nakliyesini sağlayacak köprü meselesi yıllarca mesele olmuştur. Bugün Beş köprü dediğimiz Justinyanus köprüsü  560 yıllarında Bizans zamanında yapılmış. 150 sene kullanılmış. 2. Beyazıt zamanında Geyve üzerinden Geyve taraklı Nallıhan üzerinden yeni bir yol güzergahı . Oraya taştan Ali Fuat Paşadaki köprü yaptırılıyor. 1495 yıllarında yaptırılıyor. Bu köprü yapıldıktan Sakarya nehri dinginleşiyor. Rahat geçilir hale geliyor. Nehirden geçerken ölümler tehlike durumu olmuyor. İpek yolu artık o tarihten itibaren İstanbul bursa bağlantısı bu yoldan takip ediliyor. Akyazı haberin izleyicileri Akyazı tarihi ile ilgili sağlığım müsaade ederse bole kısım kısım anlatmak istiyorum. Bugünkü programımız burada bitiriyoruz. 

 

İnşallah önümüzdeki programda Akyazı’nın ilk kuruluş yeri olan ismi Demitriyo olan şehri anlatacağım. Bu şehir bugünkü Reşadiye köyünün altında ve buradan Civek dağından Boztepe’ye kadar dokurcun civarında olan şehri anlatacağım size