Sakaryaspor'un en büyük problemi yıllardır bir hegemonya kuramamasıdır. Bir çok kez yakaladığı fırsatları kendi eliyle tepmiştir. Bunlara gerek ekonomik sebepler gerek kadro yetersizliği gerek yanlış idareciler sebep olmuştur. Ama bizim bir şekilde bu eşiği atlamamız gerekmektedir. Yoksa yine kaybeden en başta arma sevdalıları olacaktır.
Ligin ikinci yarısına Keçiörengücü karşısında büyük bir kayıpla başladık. En başta zirveyi Sarıyer'e bıraktık. Haftaya olası bir puan kaybında çok farklı senaryolara gebe olabiliriz. O yüzden çok kritik bir Sarıyer deplasmanı bizleri bekliyor. Oyuna bakacak olursak iki kez öne geçmeyi başarsak da sonuca gittiğimiz de 90 artı da yediğimiz gol bize çok pahalıya patladı. Eğer zirve mücadelesi veriyorsan ve oyunu 90. Dakikaya kadar tutabiliyorsan son dakika golünü yemeyeceksin.
"Bizim skoru korumayı başardığımız gün zirvede daha sağlam duracağımız gündür."
Takımda anlamsız bir yorgunluğun olduğunu herkes gördü. Belkide kamp dönemindeki extra çalışmalar bu durumu getirmiş olabilir. Keçiörengücü karşısında çok dirençsiz kaldık. Dilaver'in gününde olmaması, yedek kulübesinde hamle oyuncusu bulunmaması, orta sahadaki yetersizliğimiz gibi bir çok sebep birleşince daha fazla gol üretmemiz maalesef mümkün olmadı. Berk İsmail'e doğru düzgün bir pozisyon bile yaratamadık. Orta sahadaki 10 numara eksikliğimiz her geçen gün kendini daha da belli ediyor. Umut Sözen kalsamıydı acaba diye düşünmüyor değilim. Çünkü herşey Dilaver'e bağlı bir şekilde gidiyor. Yedek kulübesine baktığımız da oyuna yön verecek kimse yok. Oyuna aldığımız 2 savunma bir orta saha oyuncusu da defansif özellikte. Hâlbuki daha ofansif, topu ileride tutabilecek bir futbolcumuz olsa skoru, oyunu rakip saha ya taşıyarak korumayı deneyebilirdik. Ama elde ki imkanlarda kazanmayı bilmemiz şart. Eğer zirve mücadelesi veriyorsak bunu bir şekilde başarmalıyız.
Ara transfer döneminin kritik son on gününe girerken Kenan Sofuoğlu ile yakalamaya çalıştığımız fırsatı hayata geçirebilirsek sene sonunda şampiyonluk adına çok önemli bir kaç transfere imza atmış olabiliriz. Ama ne olursa olsun en başta mevcudiyetimizin kıymetini bilmeli, bu arma uğruna yürekten oynamalıyız...
Saygılarımla...
Tacettin Furuncuoğlu