Bazen detaylar, bizleri hedefe götüren önemli basamaklar haline gelebilirler. Hele ki konu beslenme ve özellikle zayıflama süreci ise, bu detaylar ekstra önem kazanıyor. Çünkü hızlı yaşantımız içinde belki şimdiye kadar hiç fark etmediğimiz, rutinleşmiş yanlış beslenme davranışlarımızı değiştirmeden sağlıklı kilo aralığına ulaşmak ve sürdürmek mümkün değildir. Bu yazıda, zayıflama sürecinde etkili olan ancak çoğu zaman atlanan 4 önemli detaydan bahsedeceğim.

 

ZAYIFLAMA SÜRECİNDE ATLANAN 4 ÖNEMLİ DETAY

 

1) Yeme Süresine Dikkat Edin: Yavaş yemek kilo kontrolü üzerinde çok önemlidir. Çünkü beyne tokluk sinyali en erken 20 dakikada ulaşmaktadır. Eğer tokluk hormonu leptine bu süreyi vermez ve hızlı yerseniz, beyne tokluk sinyali ulaştığında artık geç olacak çünkü çoktan ihtiyacınız olandan fazlasını yemiş olacaksınız. Aynı zamanda araştırmalar gösteriyor ki, yemek yemek sadece fizyolojik değil, duygusal bir ihtiyaç da olabildiğinden daha yavaş yemek yemek, yemeğe odaklanmayı artıracak ve yemekle daha çok meşgul olunduğundan daha azı ile tatmin olunacak. Yemeğinizi iyice çiğneyerek ve zamana yayarak yerseniz hem hazımsızlık yaşamayacak hem de gereğinden fazlasını tüketmemiş olacaksınız.

 

2) Ortadan Yemeyin: Masadaki yemekler planlama yapmadan yenirken, ne kadar yediğimizin farkına varamayız. Ancak masada yiyeceğiniz her şeyi kendi tabağınıza almak ne kadar yiyeceğinizi planlamanıza ve ne yediğinizin farkında olmanıza olanak verir.

 

3) Küçük Tabak Tercih Edin: Büyük bir tabakta küçük porsiyon yemek tercih etmek beynimiz tarafından “daha az yemek” olarak algılanacak ve yemeğin size yetmeyeceğini, sizi doyurmayacağını düşünmenize neden olacaktır. Tabaktaki boşluklar yemeğinizi olduğundan daha az görmenize neden olur ve doygunluk hissini azaltır. Bunun yerine küçük bir tabak tercih edilirse, ihtiyacımız olan besin miktarı tabağı dolduracağından hem fiziksel hem duygusal anlamda doygunluğa ulaşılmış olunacak.

 

4) Sadece Yemeğinize Odaklanın:  Televizyon izlerken ya da telefon ile ilgilenirken yemek yemek, yemeğe odaklanmayı en aza indirir. Yemeğin tadını, kokusunu, dokusunu, kıvamını algılayamazsak doygunluğumuzun da tam olarak farkına varamayız. Beynimiz yediğimiz yemekten çok izlediğimiz dizi ya da sosyal medya ile ilgilendiği için vücudumuzun doyduğuna dair yolladığı sinyalleri algılama yeteneği azalacaktır. Bu durumda gerekli olandan fazlası yenecek ve ne fizyolojik ne de duygusal yönden tatmin olmuş olunacak.

 

Umarım sizler için faydalı olmuştur. Okuduğunuz için teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim.

 

Diyetisyen Nurseda AYTAÇ

Instagram: dytnursedaaytac

dyt.nursedaaytac@gmail.com