Üç aylar biz Müslümanlar için büyük bir fırsat ve ganimettir. Yüce Rabbimiz (C.C) bizi af etmek ve bağışlamak istiyor. O’nunla ölmeden önce buluşmamızı istiyor. Niçin istiyor? Âdem (a.s) gibi adam olmamızı istiyor. Dinine sahip, vatanına sahip, ezanına ve bayrağın sahip; vuran, döken, kıran değil, karıncayı dahi ezmeyen bir Müslüman olabilmemiz için. Regaib gecesinde Yüce Yaratan Rabbimizle, tövbe yapıp buluşamazsak, Miraç gecesinde tövbe yapıp Namazla Rabbimizle buluşamazsak, Beraat gecesinde tövbe yapıp geçirdiğimiz bir yılın hesabını yaparak, gelecek yıla hazırlanıp Rabbimizle buluşamazsak Ramazanı Şerifte ve bin aydan daha hayırlı Kadir gecesinde tövbe yaparak Rabbimizle buluşamazsak bayramda da buluşamayız. Sadece bayramda buluşmak yeterli değil. Ne zaman Rabbimizle buluşacağız, mezarda mı? Bu duruma düşmekten kendim ve ailem için Rabbime sığınırım. Bütün Müslümanları da  Yüce Rabbimiz bu duruma bu gaflete düşürmesin Amin.

Cennet bizim için, Cehennem de lüzumsuz yaratılmamıştır. İki Cihan güneşi Hz. Muhammed (S.A.V)’in şu hadisi şerifi akıl sahiplerini derinden etkiliyor. Tirmizi’nin Ebu Hureyre (R.A)’den yaptığı rivayette Peygamberimiz (S.A.V) şöyle buyurdular. Yoksa siz tuğyana sebep olacak bir zenginlik mi? Yoksa ibadetleri unutturacak bir fakirlik mi? Yoksa maneviyatınızı bozacak bir hastalık mı? Yoksa enerjisi kesilmiş bir ihtiyarlık mı? Yoksa hazırlanmayı gerektiren bir ölümümü veya o mahut deccali mi bekliyorsunuz? Deccal intizar edilen en kötü ve şer bir gaiptir. Yoksa kıyametin vukuunu mu bekliyorsunuz? Ki o en şiddetli bir beladır ve en acı bir hadisedir. Diğer hadisi şerifinde İbni Mace (r.a) anlatıyor: Rasulullah (S.A.V) bize bir hutbe irad ettiler ve buyurdular ki “Ey İnsanlar! ölmeden önce Allah’a tövbe ediniz. Meşguliyete düşmeden önce güzel amele hemen devam ediniz. Çok zikretmekle kendinizle Rabbiniz arasında olan ahdü misakinizi yerine getiriniz. Gizli ve aşikar her halükarda sadaka vermeyi çoğaltınız ki rızıklanasınız ve yardım göresiniz. Noksanlıklarınızda kapatılmış ola.” Rabbim Efendimiz (S.A.V)’in bu nasihatlerinden nasiplenmeyi nasip eyle. Dönüşü mümkün olmayan mezarda pişmanlık fayda vermez.

Selam ve dua ile.