Levent SERDAR
Yamyamlar bir adamı yakalamışlar, kendi aralarından bir gurup haşlamasını yapalım diyor, diğer gurup ise hayır! Kızartmasını yapalım. Bakmışlar birbirlerine düşüyorlar. Adama dönmüşler. Bize doğru söz söylersen senin haşlamanı yapacağız. Eğer yalan söylersen de kızartmanı yapacağız. Adam şöyle demiş; Sizler beni kızartacaksınız. Yamyamlar adamı serbest bırakmışlar. Neden mi? Çünkü eğer adam doğru söylüyorsa onu haşlamaları gerekirdi. Eğer haşlanacaksa adam yalan konuşmuş demektir ki Böyle olursa da kızartmaları gerekirdi. Öyle oluncada adam doğru söylemiş oluyordu. İkilemde kalan yamyamlar aralarında kavga çıkmasın diye adamı serbest bırakmışlar. Bu duruma paradoks deniyor.
En iyi bilinen paradokslardan biride ünlü düşünür Sokrates'in " Bildiğim bir şey varsa o da hiç bir şey bilmediğimdir"
Hiç bir şey bilmeyen, bilmediğinide bilemeyeceğinden bu iddiasında bir o kadar doğru ve bir o kadarda yanlıştır.
Amaç düşünen kimseler, okuyan, Akyazı'nın entellektüelleri ve fikir adamları için özgür bir platform oluşturmaktı. Bu yüzden hakaret içermeyen bütün yorumların yayımlanmasını istedim. Yazan adam düşünüyordur. Düşünen kişi gerçeğe yakın olan kimsedir. Evet çoğu eleştirisel yorumu hakkediyorum. Sizlerden çok şey öğreniyorum.
Bunu söyledikten sonra Yermeye evet ama yamyamlardan bile insafsız bir şekilde sınırları zorlayan iftira boyutunda ki eleştirilere hayır.
Ya kimsenin tekelinde değil bu kalem! Çoğu kimse selam vermemek için bile yüz çeviridiği zamanlarda. 2009 seçimlerinde yanında yer aldığım. Aktif olarak çalıştığım, desteklediğim biriydi Hasan Akcan. Hemen hemen her yerde beraberdik. Dostluğumuz, abi kardeşliğimiz öncelere dayanır.
Şimdilerde görüşmek istesek bile çok nadir bir araya geliyoruz. Her yeni iktidar sahibinin olduğu gibi zamana ihtiyacı var. Çaba içerisinde herkesin desteğini , sabrını ve anlayışını göstermesi gereken bir süreçte olduğu malum. Bunu dile getirmek yalakalık, kalemşörlük olmaz. Dürüstlüğünden şüphem olsa bunu ilk haykıracaklardan biri benim. Buna hakkımda olduğunu biliyorum.
Zan altında bırakmaktansa heves kırmaktansa daha yapıcı olmaya çalışmak ne zamandır yalakalık olarak tabir ediliyor.
Zaman zaman uyarılarımızı sözlüde yazarakta ulaştırıyoruz. Milletin hakkı yenilirse eğer bunu bildiğimiz halde susmak, hak yiyen kadar suçlu kılar bizleri. Bunun da bilincindeyiz. Rabbim yanlışa düşürmesin.
Haşlamamızı yapmak isteyen Adamın biride sanki kızartmamızı yapmak isteyenler yetmiyormuş gibi çıkmış; İhale konusunda acizane paylaştığım düşünceden sonra Anayasa profosörü edasıyla yazmış, bilmem kaçıncı maddenin... diye bizi bilgisizlikle suçluyor. Hukuksuz, bir durum var mı dedik. Doğru! İhalelerle işim olmaz benim, ekmeğimi çıkardığım yerden sen ancak yemeyi bilirsin. Ben usulsüzlükle mi suçladım. Toplumun algılamasına dikkat çektim. Ne desek bizi, yiyecekler, el insaf!
Sözün özü; Hata yapılsa da hatada ısrar edilmedikten sonra herkese bir şans daha vermek, erdemdir. Karşınızdakini anlamaya çalışmadan ahkam kesmek sizi değerli kılmaz.