Yaptığın çalışmalar ve gayretin ile biz senden memnunuz.

Ama teşkilat yapılanmalarında, yerel yönetimlerde, oluşturulan milletvekilleri listelerinde bir eksiklik, bir hata var…

Bu yanlışları gör ve düzelt…

Yoksa yapılan bu yanlışların faturasını siz ödeyeceksiniz…

Cumhurbaşkanımız seçim sonrası yaptığı balkon konuşmasında ‘mesajı aldık’ derken,

Aslında mesajın milletçe kendisine verildiğinin de farkında.

Yaptığı ilk grup toplantısında ki konuşmasında da bunları ifade etti.

‘Bu seçimlerde hedefimizin gerisinde kalmış olmamız daha çok çalışmamız gerektiğini gösteriyor. Milletimizin sandıkta yaptığı hassas ayarı doğru değerlendirmeliyiz…

 Biz tevazuyu kendisine ilke edinmiş insanlar topluluğuyuz. Kimseye tepeden bakamayız, böyle yürüyemeyiz.

 Bir davanın mensupları olarak her türlü tepeden bakmayı ayakaltına alarak yürümeye devam edeceğiz.

 Aksi takdirde, bizden öncekiler nasıl yerle yeksan olduysa, biz de yerle yeksan oluruz.

Kimse kendini baki sanmasın, hepimiz faniyiz.

Aksi takdirde bedelini ağır öderiz.’

Milletin verdiği mesaj bu kadar açık ve net okunabilir…

Cumhurbaşkanımızın bu söyledikleri inşallah kulak ardı edilmez.

Seçim sonrası yazısını daha ağır bir şekilde ele alacaktım fakat,

‘Görüyoruz ama görmüyoruz,

Duyuyoruz ama duymuyoruz,

Biliyoruz ama bilmiyoruz…’

Milletin 24 Haziran seçimlerinde yaptığı hassas ayarı iyi anlayın…

Önümüzde yerel seçimler var…

Dengeler iyi gözetilmez,

Yine aynı hatalar yapılmaya devam edilirse,

Bu işin vebali ağır olur…

Dünyada rahat edemez,

Ahirette de hesabını veremezsiniz…

Bizden söylemesi…

TEVAZU İLE YÖNETMEK

Ankara’da Ak Parti İl Başkanları toplantısı gerçekleşti.

Toplantıda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan AK Parti’yi yükselten en önemli başlığın tevazu olduğunu ifade etmişler.

Tevazu sahibi olmak önemli…

Tevazu sahibi olabilmek için insanın dünyaya niçin geldiğini ve nereye gideceğini  iyi bilmesi gerek…

Tevazu hakkında büyüklerimiz bakın neler söylemiş…

‘Tevazu, cahilden veya çocuktan da olsa, hakkı işitince boyun büküp hemen kabul etmektir.

Tevazu, karşılaştığı her Müslümanı kendinden aşağı bilmemektir.

Her nimet sahibi haset edilir. Haset edilmeyen tek nimet, tevazudur.

Ehl-i sünnet olan şerefli insan, ibadet edip yükseldikçe tevazu gösterir. Bid’at ehli olan âdi kimse ise, ibadet ettikçe büyüklenir, herkese tepeden bakar.

Tevazu göstermek de kibirdendir. Çünkü kendinde bir varlık hisseden tevazu göstermeye çalışır. Halbuki mütevazı kimse, kendinde bir varlık görmez ki tevazu göstersin.

Alçak gönüllü olan kurtulur, kibirli olan yanar.

Tanıdık salih kimseleri ziyaret etmemek kibir, fakirleri ziyaret, tevazu alametidir.

Hastalarla birlikte oturmamak, doğru sözü kabul etmeyip, münakaşa etmek, kusurunu bildirenlere teşekkür etmemek, fakirin davetine gitmemek kibir alametidir. Kibirli olan, salih insan olamaz.

Kibir her iyiliğe engeldir, tevazu, her iyiliğin anahtarıdır. Kibirli değilim diyen, kibirlidir.

Tevazu güzeldir, zenginde tevazu daha güzeldir. Kibir çirkindir, fakirde kibir daha çirkindir.’

Ak Parti’nin yola çıktığı zamanı ve şimdi ki durumu bir düşünün…

Geçte kalmış olsanız fabrika ayarlarına geri dönün…

Hadi bekliyoruz yeni yönetim sistemi ile yeni bir sayfa açın,

Kibrinizden vazgeçip, bizi tevazu ile yönetin…

RIDVAN DURAN’I ZİYARET

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanı Rıdvan Duran’ı Anadolu Ajansı Bölge Müdürlerinden Salih Yalçıntaş, İhlas Haber Ajansı Bölge Müdürlerinden İbrahim Çorbacı, Mon Medya’dan Nuri Tokyürek ile birlikte makamında ziyaret ettik.

Görüşmeyeli uzun bir ara olmuştu…

Özlemiştik, hasret giderdik…

Sakarya’mızın değerlerinden Rıdvan Duran’ı Sakarya’mız yakından tanıyor…

İl dışında da, bürokraside yaptığı çalışmalar ile yeni başarılara imza atıyor…

Bizlere uzunca bir zaman vakit ayırdı…

Güzel bir ev sahipliği yaptı…

Sohbetimizde bolca Sakarya yâd edildi…

Her ne kadar uzaklarda olunsa da Sakarya’dan vazgeçilemiyor…

Sakarya için güzel düşünceleri var…

Bizim inancımız odur ki Rıdvan Duran nerede olursa olsun, bilgi, birikim ve tecrübesi ile geride hoş bir sada bırakacaktır…

Bakalım zaman bizlere neler gösterir…

KISSADAN HİSSE

Abid’in biri, ibadet etmek üzere dağa çıkar. Bir gece rüyasında "Falan ayakkabıcıya git! Senin için dua etsin" denir. Âbid dağdan iner, adamı bulur, ne iş yaptığını sorar. Adam, gündüzleri oruç tutup, ayakkabı işlerinde çalıştığını, kazandığı para ile ailesini geçindirdikten sonra fazlasını sadaka verdiğini söyler. Âbid, adamın güzel bir iş yaptığını anlar, fakat kendisinin dağda sırf ibadetle meşgul olmasını daha iyi bulur ve tekrar ibadetine döner. Yine gece rüyasında, (Ayakkabıcıya git ve ona, "Bu yüzündeki sararmanın sebebi ne?" diye sor) denir. Âbid, gidip sorar. Ayakkabıcı, "Kimi görürsem, bu kurtulacak da, ben helak olacağım der ve kendimden korkarım. Yüzümün sararması bundandır" der. İşte o zaman âbid, ayakkabıcının bu korku ve tevazu ile üstünlük kazandığını anlar.

PAZAR TEBESSÜMÜ

İki arkadaştan birinin canı sıkılmıştır.

Arkadaşına der ki:

– Yastık savaşı yapalım mı?

-Neyle?

– Sen buzdolabını al, ben avizeyi söküp geliyorum.

ÖZLÜ SÖZ

Kibirlenme insanoğlu, ölmemeye çaren mi var…