Sakarya'mız özellikle dış mekân süs bitkiciliğinde Türkiye'de öncü.

Çeşidin de en bol olduğu illerden…

Durum böyle olunca ilimizde ‘Sakarya Peyzaj ve Süs Bitkiciliği Festivali’ adı altında ilk kez bir festival düzenlendi.

Birçok kurum ve kuruluş festivale destek verdi.

26-29 Eylül tarihleri arasında Sapanca-Kırkpınar’da gerçekleştirilen festivale ülke genelinden ve yurtdışından 150’ye yakın firma katıldı…

Aylar öncesinden toplantılar, hazırlıklar yapıldı.

Ulusal medya da tanıtımlar yapıldı…

Aldığım izlenim, maalesef yapılan açılışta beklenen hava yakalanamadı.

Sakarya protokolünün bir kısmı orada olmasına rağmen açılışta bir milletvekilimiz yoktu.

Açılışı gerçekleştirecek bir bakan, ya da katılan bir bakan yoktu…

İkinci gün ziyaret ettiğim festival alanında standını boş bırakıp ayrılan firmalar vardı.

Eksiklere rağmen yine de ilimizde böyle bir festivalin düzenlenmesi önemli!

Katılımcı firmalarda aynı düşüncede idiler.

Önümüzde ki yıllarda çok daha etkin bir organizasyon olacağına inanıyorum…

Bu gibi organizasyonlar ilimizin tanıtımına ve ekonomisine çok ciddi katkılar sağlayacaktır.

Yine gördük ki ilimizin ciddi bir fuar alanına ihtiyacı var…

Bu konuda gerekende bir an önce yapılmalı artık.

BÜYÜKŞEHİR ADAYLARI

Yerel seçimlere doğru adım adım yaklaşılırken ilimiz de en çok dillendirilen konu Büyükşehir adayının kim olacağı?

Gündemde öne çıkan beş isim var.

Mevcut Başkan Zeki Toçoğlu, Serdivan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Geyve Belediye Başkanı Murat Kaya, Eski Milletvekili Ali İnci ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanı Rıdvan Duran…

Şehirde öne çıkan bu beş isimden ikisinin son günlerde gündemi daha çok işgal edeceği kanaatindeyim.

Biri Mevcut Başkan Zeki Toçoğlu, diğeri İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanı Rıdvan Duran…

Serdivan ve Geyve Belediye Başkanlarımız bir dönem daha mevcut yerlerinde hizmet ederler…

Eski Milletvekilimiz Ali İnci Sakarya’da, STK’lar ile Sakarya’mıza hizmet yolunda devam eder…

Mevcut Başkan Zeki Toçoğlu son bir defa daha aday olmak için şansını zorlayacak. İyisi ve kötüsü ile yaptığı hizmetler ve şehirde bir abi hüviyeti ile Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Sakarya’da siyasete son noktayı koyma arzusunda gibi...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanı Rıdvan Duran genç yaşı, birikim ve tecrübesi ile fırsat verilirse Sakarya’ya hizmet etmek istiyor…

Rıdvan Duran şehrin yabancısı değil, uzun yıllar zaten Sakarya’nın hizmetinde bulunmuş Sakarya’nın meselelerini yakından bilen bir isim…

Bu yerel seçimlerde Büyükşehir için adaylık gündemini Toçoğlu ve Duran isimleri işgal edecektir.

Yaklaşıyor yaklaşmakta olan…

TAKDİRİ HAK EDİYOR

Mehmet Soykan adlı,

Çocuklarımızın da mezun olduğu,

Kuzuluk’ta bir ilkokul…

Yeni Eğitim Öğretim dolayısı ile uğradım…

Okul Müdürü Serkan Cengiz Bey ile sohbet ettik…

Hayırlı Olsun dileklerimizi ilettim…

Serkan Bey bırakmadı, okulda yapılan değişimleri gezdirerek anlattı.

Okul da ki okuma salonlarını, kütüphaneyi, okul kapı süslemelerini, okul da ilk kez yeni uygulamaya koydukları okul sıralarını tek tek gösterdi…

Okulda idari kadro dâhil, herşeyin tam olduğunu söyledi…

Sınıflarda öğrenci sayısının standartlar üzere olduğunu belirtti.

‘Okulun gazete çıkarttığını, Okulun bir Marşı olduğunu ve belki de Sakarya’da ‘Mutlu Çocuklar, Güvenli Yarınlar’ sloganı da olanı tek ilkokul biziz’ dedi…

Bu kadar anlatımdan sonra Hocaya takdiri hak ediyorsunuz demekten başka bir şey elimizden gelmedi…

Henüz okulu ziyaret etmediğini öğrendiğimiz İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş’un da okulu ziyaret etmesini ve yapılan çalışmaları yerinde görerek, bizim nazarımızda takdiri hak eden okulun bir değerlendirmesini bekliyoruz… 

KISSADAN HİSSE

Yaşlı bir kadının oğlu sefere çıkmıştı. Her gün evin avlusunda oturur ve belki oğlu seferden döner diye gözünü kapıya dikerdi. Bir gün yemek için kendine bir parça ekmek hazırladı. Derken bir fakir evin kapısını çaldı, "gurbetten geldim, fakirim, bir lokma ekmek" diyerek yaşlı kadından ekmek istedi. Yaşlı kadın "gurbet" kelimesini fakirden işittiğinde, gurbette olan oğlunu hatırladı. Tereddüt etmeden önündeki ekmeği fakire verdi. Çok geçmeden oğlu sapasağlam seferden döndü ve dedi ki:

"Buraya gelirken bir ormandan geçiyordum. Aniden bir aslan çıkıp bana saldırmak istedi. "Herhalde bu aslana lokma olacağım" diye korkmaya başladım. Tam ağzını açıp beni yutacakken, birden mübarek bir zat göründü. Aslana şiddetli bir tokat vurdu ve ona:

"Ey köpek, git! Lokma, lokmaya karşı" dedi.

Aslan sürâtle koşup kayboldu. O zat da birden kayboldu. Hemen kendime gelip, daha önce birlikte olduğum kafileyi aramaya koyuldum. Onlara ulaştığımda başımdan geçenleri anlatınca çok şaşırdılar. O zatın aslana; "lokma, lokmaya karşı" demesinin sırrını anlayamadım.

Kafilede bulunan yaşlı bir zat dedi ki:

"Herhalde senin yakınlarından bir kimse Allah rızası için bir fakire bir lokma verdi, o lokma seni aslana lokma olmaktan kurtardı. Bu sebeple o zat "Lokma, lokmaya karşı" dedi.

Delikanlı evine döndüğünde annesi çok sevindi. Başından geçenleri anlattı. Yaşlı kadın bu kelimeleri duyduğu vakit biraz düşündü ve oğluna o olayın gününü ve saâtini sordu. Derken aydınlandı ki; bu vakit, yaşlı kadının o fakire bir parça ekmek verdiği vakitti. Allahü teâlâ o fedâkarlığın mükafatını, arslanın ağzından yaşlı kadının oğlunu kurtararak verdi.

GÜLÜMSE BİRAZ

Ço­cuk­lar bir­bir­le­ri­ne ba­ba­la­rı­nın ne ka­dar “hız­lı” ol­du­ğu­nu an­la­tı­yor­lar­dı. Bi­ri der ki:
- Be­nim ba­bam ok at­tık­tan son­ra ko­şup he­de­fe ok­tan ön­ce va­rı­yor...
İkin­ci ço­cuk söze karışır:
- O da bir­şey mi? Be­nim ba­bam ta­ban­ca­sı­nı ateş­li­yor he­de­fe kur­şun­dan ön­ce ye­ti­şi­yor...
 Üçün­cü ço­cuk ileri atılır:
- O da bir­şey mi? Be­nim ba­bam dev­let has­ta­ne­sin­de dok­tor. Me­sâi 5’­te bi­ttiği hâlde, be­nim ba­bam eve 3’­te ge­li­yor.

ÖZLÜ SÖZ

 Yaşlılar hatıraları,gençler hayalleri ile yaşarlar...