YÖNYAP YAPI
Batakköylü Düğün Salonu

Osmanlı’nın Doğduğu Yerdeydim...

2014-02-06 00:00:00
3979 OKUNMA

Mehmet TAŞTAN

Osmanlını doğduğu yerdeydim günübirlik...
Yılda birkaç kez gitmişliğim olurdu.
Bu ara bayağı uzatmıştık...
Uzun bir aradan sonra yeniden OSMANLININ DOĞDUĞU YERE geldim...

***
Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi’dir.
Babası Ertuğrul Gazi’dir.
Bunun da babası Süleyman Şah’tır.
Oğuzların en kıymetlisi, Kayı hanın kabilesi idi. Bunun torunlarından Süleyman Şah, Cengiz zamanında Anadolu tarafına gelip, 1229 senesinde Fırat’ta boğuldu. Dört oğlu kaldı. Bunlardan Ertuğrul Bey, Cengizlerden uzaklaşmak için, kabilesi ile Sivas tarafına geldi. Bir tatar ordusu ile Selçuk sultanı Alaüddin savaş ediyordu. Selçuklulara yardım etti. Sultan, Ertuğrul Beyin Kayı han kabilesini Ankara civarına yerleştirdi. Sonra, beş yüz kişi ile Söğüt’e yerleşti.
Ertuğrul Gazi etrafın fethi ve İslamiyet’in yayılması için bütün gayreti ile çalıştı. Çok cömertti, fakirlere, düşkünlere daima yardım ederdi. Yarım asır adaletle idare ettiği bölgede Hıristiyanlara da İslamiyet’i sevdirdi. 1281 yılında Söğüt’te vefat ederek oraya defnedildi. Vefatından sonra, küçük oğlu Osman Gazi, babası yerine emir seçildi.

‘Osmanlı devleti Osman Gazi tarafından 1299 da Söğüt kasabasında kuruldu.’

Devletin dini, (İslamiyet) idi. Kanunlar ve bütün sosyal işler ve fertlerin güzel ahlakları, hep İslam dininden hâsıl oluyordu. Müslümanlar ile beraber başka dinden olanlar da, ibadetlerini, ticaretlerini serbest yapıyorlar, rahat yaşıyorlardı. İnsan haklarına, adalete tam kavuştukları için, çoğu Müslüman oluyordu.

Osmanlı sultanları 1517 den itibaren bütün Müslümanların halifeleri oldular. Her işlerinde İslamiyet'e uydular. Altıyüzyirmiüç sene İslamiyet'e hizmet ettiler. Ehl-i sünnet olup, Hanefi mezhebinde idiler. İslamiyet'i yaymak ve Müslümanları korumak için kâfirlerle cihad yaptılar. İslamiyet'i bozmak, Müslümanları bölmek için saldıran mezhepsizleri terbiye etmek için çok uğraştılar.(dinimizislam.com)
***
Ziyaretimiz günübirlikti ve zamanla yarışıyordum...
Bilecik-Söğüt yolu üzerinde,Şeyh Edebali Hazretlerinin talebesi, damadı ve Osman Gazi'nin bacanağı ‘Dursun Fakih Hazretlerinin’ Söğüt ilçesinin Küre Köyün de bulanan kabrini ziyaret ettim.
Dursun Fakih Hazretleri Osman Gazi adına Karacahisar’ın fethinden sonra Cuma namazın da ilk hutbeyi okumuştur.

 

Osman Gazi’nin babası Ertuğrul Gazi’nin Söğüt’te bulanan türbesine uğradım...
Osmanlının kurulduğu Söğüt ilçesin de Osmanlının kokusunu teneffüs ettim...
‘’Ertuğrul Gâzi bir gece ulemâdan bir kimseye misâfir oldu. Sohbet esnâsındaErtuğrul Gâzi, yüksekçe bir yerde duran kitabı göstererek ne olduğunu sordu. Ev sâhibi; "Bu kitap Allahü azîmüşşân hazretlerinin Resûl-i ekremine indirdikleriKur'ân-ı kerîmdir." cevâbını aldı. Sonra ev sâhibi uyumak için gittiğinde, Ertuğrul Gâzi mushafın bulunduğu odada sabaha kadar mushaf-ı şerîfin huzûrunda hürmet ve tâzim ile ayakta durdu. Fakat sabaha karşı bir ara dayanamayıp uykuya daldı. Bu sırada rüyâda kendisine; "Sen benim kelâmıma hürmet ve tâzimde bulundun, ben de senin evlâdına kıyâmet gününe kadar dâim olacak bir ulu devlet ihsân eyledim." diye hitâb olunduğunu işitti.’’
Dönüş yolunda Bilecik’te türbesi bulunan Şeyh Edebali Hazretlerinin türbesine uğradım...
Son uğradığımız da yenileme çalışmaları vardı tamamlanmış...
Şeyh Edebali Hazretlerine yaraşır bir düzenleme olmuş...
‘’Edebâlî hazretlerinin kendi parasıyla yaptırıp talebelerine ders verdiği Bilecik'teki zâviyesini ziyâretlerinden birinde, Osman Bey bir rüyâ gördü. Rüyâsını hocası Edebâlî hazretlerine anlattı. Osman Beyin rüyâsında, Edebâlî hazretlerinin koltuk altından çıkan bir nûr, gelip Osman Beyin göğsüne girdi. O nûrun girmesiyle, Osman Beyin karnından bir ağaç peydâ oldu. Birden danıp budaklandı. Darı çok yükseklere ulaştı. Altındaki nice dağlar ve nehirleri gölgeledi. Onun gölgesindeki dağ ve nehirlerden birçok insan gelip istifâde etmeye başladığı sırada, Osman Bey uyandı. Edebâlî hazretleri, Osman Beyin böyle bir rüyâ görmesine çok sevindi. Onun yapacağı büyük hizmetlerde, kendisinin de nasîbi olmasına çok şükretti. Osman Beyin bu güzel rüyâsını şöyle tâbir etti: oğlu "Oğul sen, Ertuğrul Gâzi Osman, babandan sonra "Bey" olacaksın, kızım Mâl Hâtunla evleneceksin. Benden çıkıp sana gelen nûr budur. Sizin asîl ve temiz soyunuzdan nice pâdişâhlar gelecek. Onlar, nice devletleri bir çatı altında toplayacaklar. Allahü teâlâ, nice insanın huzur ve saâdete kavuşmasına, dîn-i İslâmla şereflenmesine senin neslini vesîle edecek." dedi. Osman Beyi tebrik etti. gözünün nûru kızını, bu mübârek insana nikâh etti.’’(mehmetoruc.com)

Ama bize Osmanlı yıllarca bakın nasıl anlatıldı...

Süleyman Demirel,

"Osmanlıyı biz de kötüledik. Çünkü Osmanlıyı methetsek, cumhuriyeti tutturmakta zorluğumuz olurdu. Yalnız, şimdi dönüp geriye baktığımız zaman şöyle kötüledik, biz, kahramanlıklarla övündük. Yani Kanuni Sultan Süleyman'ı kötülemedik hiçbir zaman, yahut Fatih Sultan Mehmed'i kötülemedik. Ama padişahlar dendiği zaman topyekün kötüledik. Böyle bir dönemi geçirmek mecburiyetindeydik." (Türkiye, 09.10.1999)

Demirel’den bir itiraf daha:
“Osmanlı 623 yıl yaşayan bir devletti. Cihan tarihinde böyle bir hanedanlık bulmak zordur. Osmanlı büyük bir medeniyet, büyük bir kültürdür.” (Türkiye, 11.11.1999)

Çok şükür bizlere ki böyle bir ecdadın torunlarıyız...
Rabbim bizlere ecdadımızın yaptığı hizmetleri tam manası ile anlamak ve bizlere de aynı yolda ilerlemek nasip etsin...
İnşah tez zamanda ecdadımızın kabirlerini tekrar ziyaret etmek bizlere ve sizlere nasip olur...

Haftaya görüşmek üzere...

Mehmet Taştan
mehmet@mehmettastan.com
http://twitter.com/mehmettastan

 

YORUM YAZ

ADINIZ SOYADINIZ:
YORUMUNUZ:

Diğer Yazıları

Sokak köpeği altın ve paraların olduğu çantayı böyle götürdü
1 / 15
Yakıcı Garden

YAZARLARIMIZ

   

EN ÇOK OKUNANLAR

EN ÇOK YORUMLANANLAR

AKYAZI HABER

Arşiv Haber Arama

Networks