ÇAĞRI OTOMOTİV
Toprak Turizm

Ölümler, derin düşünceler...

2015-09-03 00:00:00
2421 OKUNMA

Mehmet TAŞTAN

Ölüm, hayatın sonu gibi görünür.

Ve insanı derinden derine düşündürür...

Eski AK Parti Diyarbakır İl Gençlik Kolları Başkanı Yunus Koca, geçtiğimiz günlerde kendisine ait eczanede uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybetti, nice yüzlerce hayatını bir hiç uğruna sebepsiz yere kaybedenler gibi...

Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun...

Yaptığı paylaşımlar beni çok etkiledi...

‘’Diyarbakır'da doğduysan ve kopamıyorsan bu kadim şehirden kavgayla, kurşun sesleriyle yaşamayı sıradan bilecek, duymayacaksın feryatları...’’

‘’En çokta ne koyar adama bilir misin? Sen kavganın ortasında kalmışken anlatamazsın derdini kimseye ama herkes seni dertsiz zanneder...’’

‘’Ne güzel bahar gelecekti memleketime Karadeniz Dağları'nda Horon tepecek Cudi'de halaylar çekecektik beraber..!’’

‘’Hadi yüreğiniz yetiyorsa mezara Türklüğünüzü, Kürtlüğünüzü götürün. Kimse size ırkın ne diye sormayacak. Rabbin kim diye soracaklar efendi.!’’

Hayatının baharında kim bilir ne hayeri vardı koca Yunus’un?

Belki de sadece aynı secdeye varıp kardeşçe huzur içinde bir ömür sürmek, yaşamaktı hayali...

Ya bilemeden hayatının baharında mayına basarak hayatını kaybeden Fırat Simpil’in ne günahı vardı.
Ana yüreği dağlanırken "Oğlum yola yerleştirilen patlayıcı sonucu öldü. Evimizin önüne mayın yerleştirenlere Allah hakkımızı bırakmasın. Allah bunu yapanların belasını versin" derken kime lanet okuyordu...
Suriye’den sahile vuran çocuk cesetlerini görünce iyice kahrettim...
Bazen çevremizde olup bitenlere her zamankinden biraz daha farklı bir gözle bakmamız gerektiğini hissettim...

Ülkemiz üzerinde oynanmak istenen oyuna maşa olanlara lanet okudum içimden...
Müslüman’ı-Müslüman’a  kırdıran şer köpeklere isyanım yükseldi derinlerden...
Osmanlıyı adaleti aradım...
Acizliğimi hissettim...
İnsanlığın aciz kaldığını hissettim...
Arkasından koşup yakalamaya çalıştığımız mutluluklar, ümitler, heyecanlar, koşturmalar, yorgunluklar bir gün kahpe bir ölümle noktalanırsa neye yarar?
Ölüm, hayatın sonu gibi görünür.

Ve insanı derinden derine düşündürür
Allah sonumuzu hayretsin, hayırlı ölümler nasip etsin...

DOST

Biz, dost denildiğinde zor gününde, dar gününde derdini paylaşanları, kastediyoruz.
 “Gerçek dost, insanın zor gününü, gözyaşını, derdini, acısını paylaşandır,” diyoruz.
Ama ben böyle düşünmüyorum. İnsanın ağrısını, acısını, derdini, pek çok insan paylaşabilir. İçerisinde insanlık bilinci ve merhamet duygusu olan herkes...
Gerçek dost ise senin başarılarını, mutluluğunu, sevincini içinde hasetlik ve kin duygusu olmadan yüzde olduğu gibi özde de, gerçek dost gibi paylaşandır.
Görünüşte sana dost gibi davranıp içindeyse hasetlik duygusuyla yanıp tutuşanlar değil...
Sana destek olmak yerine senin başarılarına gölge salmak, elindeki imkânları kullanarak, gizli yollardan sana zarar vermek isteyenler değil.
Böyleleri yüzüne güler ve gerçek dost olmadığını, sizin bilmediğinizi sanır.
Böylesi, dost görünen düşmanlara yazıklar olsun...
Böyle yapmakla en çok kendilerine zarar verdiklerini bir bilseler...
Gerçek dostlarınızı tanımak istiyorsanız bunları ciddi şekilde düşünün.
Dostunuz veya dostlarınız sizin başarı, mutluluk ve sevincinizi, ne kadar samimi duygularla paylaşabiliyor?
Samimi duygularla paylaşamıyorsa, onu gerçek dostlar listesinden çıkarın.
Çünkü onların, dar gününüzde sizin derdinizi de samimiyetle paylaşmaları mümkün değildir. Onlar yüzde dost, kalpte haindirler...
Onlar şeytan karakterlidirler ve böylelerinin dostluğu, başka birinin açıkça düşmanlığından daha tehlikelidir.
Kısacası, dost olmak, önce insanlık ister...
(Ganire Paşayeva)


Görüşmek üzere...

Mehmet Taştan
mehmet@mehmettastan.com
http://twitter.com/mehmettastan

YORUM YAZ

ADINIZ SOYADINIZ:
YORUMUNUZ:

Diğer Yazıları

En popüler bebek isimleri belli oldu
1 / 15
Murat Optik

YAZARLARIMIZ

   

EN ÇOK OKUNANLAR

EN ÇOK YORUMLANANLAR

AKYAZI HABER

Arşiv Haber Arama

Networks