Son zamanlarda bizim toplumumuza ne oldu? Biz bu duruma nasıl geldik? Hiç kimsenin bir diğerine tahammülü ve sabrı kalmamış. Etrafımızdaki insanların birçoğunda adeta yanardağın püskürttüğü lavlar gibi ÖFKE PATLAMASI var.

Alacak - verecek, miras ve arazi anlaşmazlığı yüzünden, bana niye yan baktın?, trafikte niye yol vermedin? gibi sebeplerden dolayı, kavga ve silahla yaralama, hatta öldürmeye kadar varan tartışmalar, sadece kavga edenleri değil, bütün toplumu olumsuz etkiliyor.

Cezaevleri, ‘’ Keşke birkaç saniye sabredebilseydim, şimdi burada olmayacaktım’’ diyenlerle doludur. Bu konuda, ne kadar maddi tedbir alınırsa alınsın, MANEVİ TEDBİR olmadan yeterli değildir.  (Suç işleyene ceza vermek ve suçu engellemek için maddi tedbir elbette gereklidir.)

Manevi tedbir; Ahirete iman ve hesap verme bilincinin her an hatırımızda olması ve her konuda Kur’an ve sünnete göre hayatımızı yaşamaktır.

Öfke hakkında bakın, bizlere Kur’an ve sünnet ne buyuruyor; 

‘’Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, bilsin ki Allah öyle bir kavim getirecektir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler; müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı vakarlıdırlar; Allah yolunda cihad ederler ve hiç kimsenin kınamasından korkmazlar. İşte bu, Allah’ın dilediğine verdiği bir lütfudur. Allah’ın lütfu geniştir; O, her şeyi bilir.’’ (Maide, 54)

‘’O, Allah’ın elçisi Muhammed (sav)’dir. Onunla beraber olanlar (mü’minler) da kâfirlere karşı sert, kendi aralarında merhametlidirler…… (Fetih, 29)

‘’ Onlar (Takva sahipleri) bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerler, insanları affederler. Allah işini güzel yapanları sever.’’ (Al-i İmran, 134)

Peygamberimiz (sav) efendimizin torunu Hz Hasan (ra)’ın, öfkeyi yutup, suç bağışlama konusunda güzel bir davranışı vardır. Bir gün Hz Hasan’ın kölesi elindeki tabağı düşürerek, efendisinin elbisesini kirletmişti.  Bu dikkatsizliği sebebiyle ceza göreceğini zanneden köle, ayeti kerimenin ”Onlar ki, öfkelerini yenerler” mealindeki kısmını okuyuverdi. Hz Hasan köleye bakarak, “Yendim“ dedi. Köle ayetin “Onlar insanları affeder” kısmını okuyunca Hz Hasan “Bağışladım” dedi. Buna çok sevinen köle, ayeti tamamlayarak “Ve Allah iyilik edenler sever” deyince, Hz Hasan,” Ben de seni Azad ettim” dedi ve köleye 400 gümüş akçe vererek onu hürriyetine kavuşturdu. İşte bu durum; Kur’an-ı Kerim’in sadece okunmakla yetinilmeyip, hükmünün hayata yansıtılmasının ve yaşanmasının gerektiğinin en güzel örneğidir.

Hz. Peygamber (sav), müminlere, öfkelenme anında yapacakları bazı tavsiyelerde bulunmuştur:

Şeytandan Allah’a sığınmak, Abdest almak, Toprağa dokunmak, Pozisyon değiştirmek (ayakta olunduğunda oturmak veya sırt üstü yatmak) veya öfke hali sona erinceye kadar, bulunduğun ortamı terk ederek oradan uzaklaşmak ve Dua etmek…

Bu konudaki bazı Hadislerinde şöyle buyurur: "Kuvvetli kimse, (güreşte rakibini yenen) pehlivan değildir. Hakiki kuvvetli, öfkelendiği zaman nefsini yenen kimsedir."  (Buhari, Edeb 76)

"Öfke şeytandandır, şeytan da ateşten yaratılmıştır, ateş ise su ile söndürülmektedir; öyleyse biriniz öfkelenince, hemen kalkıp abdest alsın." (Ebu Davud, Edeb 4)

"Biriniz ayakta iken öfkelenirse, hemen otursun. Öfkesi geçerse ne ala, geçmezse yatsın." (Ebu Davud, Edeb 4)

"Bir adam: "Ey Allah'ın Resûlü! Bana kısa bir nasihatta bulun, uzun yapma! Ta ki nasihatini unutmayayım" demişti (ve birkaç kere tekrar etmişti). Aleyhissalatu vesselam (bir kelimeyle): "Öfkelenme!" cevabını verdi!" (Buhari, Edeb 76)

Netice olarak;  Sonradan ‘’KEŞKE’’ dememek ve kimimizin mezara, kimimizin cezaevine girip de, geride gözü yaşlı aile fertleri bırakmamak için, Kur’an ve Sünneti kendimize rehber edinerek, (Dünyada haksızlığa uğrayıp ve hakkımızı meşru yollardan alamasak bile, gayrı meşru yollara tevessül etmeyeceğiz) bu dünyada hiç kimse ebedi kalmayacak ve herkes ahiretteki Mahkeme-i Kübra olan en büyük mahkemede, Allahü Teala’nın huzurunda, dünyada yaptıklarının hesabını vereceğini ve herkesin hakkını mutlaka alacağını unutmayalım. Sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır. Allahü Teala bizleri, (sonradan pişman olmamak için) öfkesini yenen, gerektiğinde sabreden ve bizi dünya ve ahirette sıkıntıya sokacak olan her türlü ortamdan uzak duran kullarından eylesin. Amin…