Okula Yeni Başlayanlar İçin Âmin Alayları

Ecdadın güzelliklerinden bir demet… Âmin alayı veya bed'-i besmele cemiyeti, Bu cemiyet Osmanlı döneminde okula yeni başlayan çocuklara ahlak bilgilerinin öğretildiği bir merasimdir. Okuldan hareket eden âmin alayı okula yeni başlayacak öğrencinin evine doğru yaklaşırken çocuk kapıda bekletilir, âmin alayı eve gelince hoca okula başlayacak olan çocuk ve diğer çocuklar için, oradakiler ve ümmet-i Muhammed için dua eder, arkasından orada bulunan diğer öğrenciler ve çocuğun yakınları “âmin!” diyerek duaya icabet ederlerdi. Daha sonra çocuk, önceden süslenerek hazırlanmış bir arabaya veya “midilli” adı verilen ata bindirilir, ilâhiler ve dualar eşliğinde okula götürülerek okulda hocasına teslim edilirdi. Ne güzel bir başlangıç…

 

Besmele Ne Zaman ve Nerede Çekilir?

Yaz Kur’an kurslarına gelen öğrencilere ilk derste besmele nerede ve ne zaman çekilir diye sorulduğunda birçoğu sırasıyla “yemek yerken” ve “su içerken” cevabını veriyor. Başka nerede diye sorulduğunda ise “Kur’an veya Cüz okurken” diye cevap verenler de oluyor. Daha başka nerede diye zorlandığında ise genelde sessizlik oluyor. Bazılarına aileleri tarafından öğretilse de belki de o an akıllarına gelmediği için “her işe başlarken” cevabını veren pek olmuyor. Oysa besmele meşru yani haram olmayan her işin başıdır başlangıcıdır. Bir işin hayrını ve bereketini murat eden her Müslüman ilk olarak başladığı işe Allah’ın ismi ile başlar ve işin gereğini en güzel şekilde yapar. Nitekim Peygamberimiz (sav)’de “Besmele ile başlanmayan her iş, bereketsiz ve sonuçsuzdur. ” diyerek besmelenin önemine dikkat çekmiştir. 

 

Başlanılan bir işin hayrını ve bereketini görmek için o işe Allah’ın ismi ile başlamak bu kadar önemli ise her anne babanın evladına daha ufak yaşta; akşam yatarken, sabah kalkerken, yemeklerini yerken, evlerinden çıkarken, arabaya binerken, okullarına ve sınıflarına girerken, sıralarına oturup defter ve kitaplarını açıp derslerine başlarken muhakkak besmele çekmeleri gerektiğini çok iyi öğretmesi gerekir. Çocuklar ister matematik, ister fen bilgisi, isterse sosyal bilgiler ders kitaplarını açsınlar, hepsini muhakkak besmele ile açmalı ve derslerine besmele ile başlamalıdır. Okul öğretmenlerinin de Müslüman olduğu ve bu konunun dinin en önemli gereklerinden olduğu düşünüldüğünde; müfredatta olmasa bile öğretmenlerin ders öncesi besmele konusunda hatırlatıcı ve yönlendirici olması ilahi bir görev ve beklenti olarak sayılabilir. Böylece çocukların okulda gördüğü matematik, fen ve diğer ilimlerin kendileri ve ülkeleri için daha hayırlı ve bereketli sonuçları olmasına vesile olunmuş olur. Yani daha açık bir ifade ile öğrenciler bu sayede ilimlerini irfan ile taçlandırma yolunda mesafe kat ederler. 

 

İlmi Allah Rızası İçin Talep ve Tahsil Etmek 

Çocukların birçoğu okuldan öğrenecekleri ilimlerde, Allah Rızasını kazanmak ve bu sayede dinine, ülkesine, milletine ve insanlığa faydalı bir birey olmak niyetine yaşları gereği sahip olmasalar bile, ailelerin çocuklarını okullara bu niyetle kaydetmesi ve göndermesi işin diğer önemli kısmıdır. İşin başında besmele ve niyetinde Allah Rızası olmazsa, çocuklar okul derslerinde çok başarılı olsa da şeytana ve şeytanlaşmış insanlara hizmet eden bireyler olma riski ortaya çıkar. Unutmayalım ki 15 Temmuzda bu ülkeye tarihinin en büyük ihanetlerinden birini yaşatanların en cahili en az bir üniversite mezunuydu. Profesörler, Kurmaylar, Uzmanlar, Mühendisler, Amirler, Öğretmenler… İçlerinde hiç lise mezunu yoktu hepsi okumuş insanlardı. Bir makam sahibi olsalar da ADAM olamamışlardı. İLİM leri olsa da İRFAN ları yoktu. Dillerinde ve görünüşlerinde İSLÂM olsa da kalplerinde İMAN’dan eser yoktu. 

 

Okul Başlayınca Kur’an ve Namaz Tatile Girmesin!

Bu yıl yaz Kur’an kurslarında 2,5 milyondan fazla çocuk eğitim aldı. Birçoğu Kur’an okumasını ve namaz kılmasını öğrendi. Fakat üzücüdür ki yaz Kursları bitince Kur’an-ı Kerimler raflara, seccadeler de dolaplara terk edildi. Oysa Namaz bu dinin direğidir. Yeryüzünde okunmaya en layık olan başlıca kitap ta Kur’an-ı Kerim’dir. İlk emri “Oku!” olan bir dinin mensubunun okuyacağı ilk kitapta Kur’an-ı Kerimdir. Diğerleri hep sonra olmalıdır. Yani 1. Okunacak kitap Kur’an-ı Kerimdir ve sonraki sıralama kişinin durumuna, zamanına ve şartlara göre sıralanır. Burada kastedilen diğer kitapların okunmaması ya da önemsenmemesi değil aksine Allah kitabının önceliği ve önemine dikkat çekilmesidir. 

 

Çocuklar içinde bu böyle olmalıdır. Allah kelamı olan Kur’an-ı Kerim her gün okunmalı ve namazlar da muhakkak kılınmalıdır. Çocuğun okuyuş seviyesi ve zamanına göre bazen 2-3 ayet okunur bazen 2-3 sayfa. Ama Kur’an’sız ve namazsız gün geçirmemek Müslüman bir yaşantı için çok önemlidir. Bunları yapmak hiçbir çocuğun okuluna ve derslerine engel değildir. Aksine daha da bereketlenmesine vesiledir. 

 

Tabi bunları çocukların yapması için önce ailede böyle bir yaşantı ve dert olması ve çocukların da bu yaşantıya sahip olması için uğraşılması gerekir. Okul ödevleri için her gün çocuğun başında bekleyen anneler; Birkaç ayet de olsa Kur’an-ı Kerim okumalarını düşünmez ve bunun için de başlarında beklemezlerse, çocuklarını heyecanla maçlara götüren babalar en azından aynı özveri ve heyecanı camiye gitmeleri ve namaz kılmaları için de hissetmezlerse, o evde bunlardan söz etmek mümkün değildir.

 

Geleceğimiz Olan Çocukların Yeni Eğitim ve Öğretim Yılı Hayırlı Olsun!

Her şeye rağmen yarınlarımız, ümidimiz çocuklarımız… Hiçbir anne baba çocuklarının kötülüğünü istemez. Her zaman onlar için en iyisini ister ve en iyisi için uğraşır. Burada mesele çocuklar için “en iyisi” nin ve “en hayırlısı” nın ne olduğunu bilmekle ilgilidir. Allah ve Rasulü’nün kendisi, ailesi ve çocukları için de en iyisini ve en hayırlısını isteyeceğini düşünen ve buna inanan Müslümanlar için ölçü her zaman önce Din sonra Dünya’dır. Ve onlar için din asla dünyaya engel değil aksine yardımcıdır. Bu inançta noksanlık ise kişiye dini her zaman dünya işlerine engel ve zorlaştırıcı bir iş olarak gösterir ve kişiyi dini yaşama konusunda da korkaklaştırır. Söz gelimi okuldaki öğretmenler matematik, fen ve diğer derslerine başlarken çocuklara “Besmele” çekmeyi unutmayın deseler ve kendileri de Allah’ın ismi olan “Besmele” ve Allah’a şükretmeyi ifade eden “hamdele” ile derse başlasalar ne olur? Ne eksilir? Ne kaybedilir? Halk Müslüman. Yöneticiler Müslüman. Okulu Yapanlar Müslüman. Okul Müdürü Müslüman. Öğretmenler Müslüman. Veliler Müslüman, Öğrenciler Müslüman. Her işe Besmele ile başlamak da Müslümanlığın gereği. Ama birkaç İslam karşıtının “Laiklik Elden Gidiyor” saçmalığından ve başıma bir şey gelmesin endişesinden dolayı Besmele çekilemiyor… Çanakkale’de şehit olan binlerce insan “Besmelesiz” nesil yetişsin diye şehit olmadı, Korkmayın! Ülkenin bu halinde ağlamak mı gerekir yoksa gülmek mi bilinmez. Ama unutulmaması gereken bizden sonra yeryüzünde yüce dinimizi yaşayacak ve yaşatacak olanlar pazartesiden itibaren en az 12 yıl boyunca eğitim ve öğretim iddiasıyla ailelerinden zorunlu olarak alınan yavrularımızdır. 

 

Bu vesile ile tüm öğretmen ve öğrencilerimizin yeni eğitim ve öğretim yılının kendileri, aileleri ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz eder kendilerini sevgi ve muhabbetle selamlarım. 

 

Şehabeddin Mahir TUNA

İlahiyatçı Yazar

sehabeddinmahir@gmail.com