Kur’an-ı Kerim’e saygı duymak imandandır. Kur’an-ı Kerim eşittir Allah (C.C), çünkü O’nun kelamıdır. İnsanlığın kurtuluşu için gönderilmiştir. Aynı zamanda kanunu ilahidir. Bir insan Kur’an-ı Kerim okursa, sonra yemin etse vahi ben Allah tealayla (C.C) konutsum dese yemininde yalancı olmaz. Bunun için Kur’an-ı Kerim’e saygı Allah’u tealaya (C.C) saygıdır. Kur’an-ı Kerim’e saygısızlık Allah tealaya (C.C) saygısızlıktır. Kur’an-ı Kerim okurken her harfine bir sevap vardır. Peygamberimiz böyle buyuruyor. Kur’an-ı Kerim bize okuyup hükmünü yasamak için gönderilmiştir. Sadece evlerde bulundurmak yeterli değildir. Yetmiş senedir Kur’an-ı Kerim okuyor ve okutuyorum, doymadım yetmiş dakika kadar gelmedi, Rabbimden daha çok istiyorum. Yorum yapan bazıları cehaletlerinden, yine de inançsızlıklarından demiyorum Kur’an-ı Kerim’i hafife alıyorlar, bu durum imansızlığa götürür ne yaptığınızı biliyor musunuz? Cehalet böyle büyük bir beladır. Bana akıl vermeye çalışıyorsunuz sizin aklınız size yetmiyor, yazılarınızdan edepsizliğinizden belli, yetmiş senelik ömrünü Kur’an-ı Kerim’le geçirene akıl vermeye kalkıyorsunuz sizin aklınız size yetseydi Kur’an-ı Kerim’i ayaklar altına alan, cami yapılmasına karsı çıkanlara bir Müslüman olarak vurmadan, kırmadan tepkinizi gösterirdiniz. Onların yanında yer almazdınız. Sizler beklide değil Kur’an-ı Kerim’i Sübhanekeyi bile uygun olarak okumaktan acizsiniz. Gelin de Kur’an Kursumuzda size Kur’an-ı Kerim’i öğretelim, görün Kur’an-ı Kerim nasıl okunur. Yazılarımı beğenmiyorsanız okumayın. Akyazı habere yazdığım son yazımı üç bin küsur kişi okudu bizi kabul ederek okuyanlara teşekkür ederim. İçlerinden üç beş tane çürük yumurta çıktı, sizin ilmi kariyeriniz yok ki bana yorum yazıyorsunuz, benim yazılarım yorum kabul etmez. Akyazı habere bunu söyledim ve yorum kabul etmediğimi tekrar söylüyorum bunlar insan iseler bana gelsinler, dertlerini anlatsınlar, ben size davetiye göndermiyorum illa yazılarımı okuyun, benim yazılarımı okuyan değerli kardeşlerim vardır inşah istifade ederler. Ben Allah için yazıyorum bizi kabullenen kardeşlerime teşekkür ediyorum. Dinsize dinsiz, Kur’an-ı Kerim diyor, cennetin kimler için olduğunu, cehennemin kimler için olduğunu Kur’an-ı Kerim haber veriyor. Biz herkesin tövbe yapmasını isteriz cennet- i ala bizim tekelimizde değildir ama Kur’an-ı Kerim diyor.

Kur’an-ı Kerim’i ayaklar altına alan, Allah (C.C)’nün kitabını kabul etmeyen, İslam ülkesinde camii yapılmasına karsı çıkanların yeri cehennemdir. Her şeyde bir ölçü vardır, kitap vardır, sünnet vardır, icmaa vardır, kıyas-ı fukaha vardır. Din kafaya göre değildir. O zaman binlerce din ortaya çıkar.

Kur’an-ı Kerim bütün ilimlerin yarısıdır. Önce Kur’an-ı Kerim öğrenmek lazım sonra diğer ilimler gelir. Rahman Suresinin ilk ayetlerinde yüce yaratan mealen şöyle buyuruyor. “Rahman olan Allah (C.C) Kur’an-ı öğretti, insanı yarattı, ona konuşmayı açıklamayı öğretti.” Bakın yüce yaratan önce İngilizceyi Fransızcayı öğretmedi, Kur’an-ı öğretti. Kur’an’sız ne dünya olur, ne namaz olur, ne de ahiret olur. Hoca efendiler ölüyü mezara koyunca dua ederken; Yarabbi, Kur’an-ı Kerim’in nuru ile bunun kabrini nurlandır diye dua ediyor. Hayatında Kur’an-ı Kerim’e saygısı olmayanın kabrini Kur’an-ı Kerim nurlandırır mı? Önce Kur’an-ı Kerim sonra diğer ilimler. Kendini bilmez yorumcular yüce Allah’ın (C.C) bu buyruğuna da kafanıza göre karşı çıkar mısınız? Ölüye ve diriye mihrapta namaz kıldıracak güzel okuyucu hafızlar aranıyor. Evlerde Kur’an-ı Kerim okunmuyor, pek azı müstesna. Kur’an Kurslarımızda Kur’an-ı Kerim okunuyor. Buralarda da okunmasa belalar musibetler üzerimize yağmur gibi yağar, mezardakilerde bize beddua eder. Biz de öleceğiz geriden ne bekleyeceğiz mezarımızın başında, evimizde ne okunsun, Kur’an-ı Kerim’mi, kemençe, zurna mı çalınsın? Buna göre herkes vasiyetini yapsın. Kur’an-ı Kerim’e ayak basan dinsiz tövbe yapmazsa Allah (c.c) cennetine koyar mı? Allah’u teala (C.C) o tiplere hayvandan daha aşağıdır buyuruyor. Benim yorumumda bu ayet vardır. Bu Abdi aciz hepinizden daha çok tövbe eder, Allah u tealayı darıltmaktan sakınır, hiçbir zaman kendisini beğenmez. Bunu sizin gibi kendini bilmezleri kandırmak için söylemiyorum. Riyadan, gösterişten Rabbime sığınıyorum. Peygamberimiz (S.A.V) yaşadığınız gibi ölürsünüz, öldüğünüz gibi dirilirsiniz, dirildiğiniz gibi hasrolunursunuz buyuruyor. Yatak kıyafetiyle sokaklarda dolaşan kadınlar var. Allah (C.C) ıslah eylesin. Öldükten sonra mezara giderken beş kat kefene sarılıyor bunun için diyoruz. Din akılla olmaz. Cenab-ı Hak (C.C) hayatta iken mi örtünün buyuruyor? yoksa öldükten sonra mı örtünün buyuruyor? Birileri senin hanımına ve kasana el uzatsa ne yaparsın? İyi mi yaptın dersin? Hanımı kadar, parası kadar, Kur’an-ına, dinine, sahip çıkmayanlar ne diyeyim size!

Osman Gazi Hz.leri Şeyh Edebali Hz.ne misafir oldu. Kaldığı odada Kur’an-ı Kerim var diye sabaha kadar ayaklarını uzatıp yatmamıştır. Bu imanla bu ihlâsla Osmanlı Devletini kurdu ve 700 sene dünyaya hükmetti. Her gittiği yere İslam’ı ve adaleti götürdü. Osman Gazı Hz.leri bugün ki manada ilkokul mezunu bile değildi. Akyazı gibi dindar bir ilçede maalesef belediyenin temizlik işçisi arkadaşlar çöplerden Kur’an-ı Kerim toplayıp bana getiriyorlar, çok dağılmamışlarsa cilt yaptırıp talebelere dağıtıyoruz. Böyle olan evlerde huzur olur mu? Nedir bu ailevi geçimsizlik ve huzursuzluklar sebebini arayan var mı? Bir evde Kur’an-ı Kerim okunur, namaz kılınır ise o evde huzursuzluk olmaz. Biiznillah-i teala. Peygamberimiz (S.A.V) Sure-i Bakara’nın okunduğu eve cin, şeytan giremez buyuruyor. Kendini bilmez bir yorumcu da Kıraat-ı seb’a ile bu iş olmaz diyor. Kıraat-ı seb’anın ismini duymuş ama ne olduğunu bilmiyor. Kıraat-ı seb’a Kur’an-ı Kerim’in kendisidir. Kur’an-ı Kerim yedi kıraat üzere nazil olmuştur. Kur’an düşmanlarını aciz bırakmak için Kıraat-ı seb’ayı hafife almak adamı kâfir eder. Bu kendini bilmez yorumcuların bir kısmı parti imanlıdır. Bir kısmı da yine baş harfi “p” ile başlayan kendini bilmezlerdir. Bunların kimliğini ortaya koyardım ama şimdilik sabrediyorum. Allah (C.C) onların da mumunu söndürmüştür. Allah u teala (C.C) Kur’an-ı Kerim’de müminler Muhammed (S.A.V) beraber küffara karşı şedid, şiddetli, kendi aralarında merhametlidirler buyuruyor. Siz bunun tersini yaptınız. Yine efendimiz (S.A.V) kim Kur’an okur onun hükmüyle amel ederse kıyamet gününde onun anne babasına öyle bir taç giydirilecek ki o tacın ziyası, aydınlığı dünyadaki güneşin aydınlığından daha büyüktür. Kur’an-ı Kerim’i okuyup hükmüyle amel eden için derece ise daha başka olacaktır. Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle Rabbimiz (S.A.V) bu Kur’an dergah-ı ilahiden kovulan şeytanın sözü değildir. O halde siz nereye gidiyorsunuz? O Kur’an âlemlerin Rabbi olan Allah (C.C) bir öğüt ve yol gösterici (hidayet kaynağı)olarak gönderilmiştir. Sizden doğru yola Sırat-ı Müstakime gitmek isteyenler için, dikkat edin doğru yola gitmek isteyenler için buyuruyor Rabbimiz (C.C). Demek ki herkes için değil! Mürselat Suresi son ayette “Yoksa siz Kur’an’dan başka bir kitap mı buldunuz, ona iman ediyorsunuz? Bediüzzaman Hz.lerinin sözü ile yazımı noktalayayım. Eğer ölümü öldürüp zevali dünyadan izale edip bu aczi ve bu fakrı beşerden kaldırıp kabir kapısını kapamanın çaresi varsa söyle dinleyelim, yoksa kâinat mescit i kebir inde Kur’an kâinata ferman okuyor. Onu dinleyelim ve onu virdü zeben edelim. Evet, hak odur ona derler. Hak olup haktan gelip hak diyen ve nurani hikmeti neşreden odur. Talebelerimiz Kur’an Kursumuzda tecvit kurarıyla meharic-i huruf kurarıyla önce hafızlık yaptırıyoruz sonra Arapça okutuyoruz sonra kıraat ilimlerini okutuyoruz. Talebelerimiz okulu dışardan bitiriyor. Kur’an-ı Kerim’e sahip çıkıp evlatlarını Kur’an kurslarına gönderen anne babaları tebrik ediyorum. Onlarla beraber Kur’an kurslarımıza maddi ve manevi yardım eden, Kur’an kurslarımızın yaşaması için büyük gayretler gösteren kardeşlerim için Cenab-ı haktan iki cihan saadeti niyaz ediyorum. Rabbim onları ve Kur’an-ı Kerim’i sevenleri Kur’an-ı Kerim’in şefaatine nail eylesin âmin.

Muhterem okuyucularım, kendini bilmez cehaletini bilmez bazı yorumculara böyle konuşmam icap etti, sizler kusura bakmayın her şeye rağmen yinede Cenab-ı Hak’tan hidayet diliyorum bu kendini bilmezlere.

ÖNEMLİ NOT: Hüseyin Harputoğlu   hoca efendinin köşe yazıları yoruma kapalıdır. Kendisine sormak istediğiniz özel sorunuz ve eleştirileriniz varsa 0 (264) 400 1214 numaralı telefondan arayarak veya bilgi@kiraategitimmerkezi.com mail adresinden yazarak bilgi ve görüşlerinizi yazılı veya sözlü olarak iletebilirsiniz.