Bu gün devletin çok önemli kademelerinde,bürokrasinin tepesinde bulunan siyasetçi ve yönetici arkadaşlarım var.Bazıları öğrencilerim,bazıları çocukluk arkadaşlarım ve bir bölümü de,çok yakın dostlarımın birinci derecede yakınları.

Bunlarla beraber oynadığım çocukluk oyunlarımızı,pikniklerimizi,sığır çobanlığımızı ve aklınıza gelebilecek köylülük ortamını hatırlıyorum.Ya da sınıfımda özel olarak ilgilendiğim ve gayret gösterdiğim özel ihtimamımı hatırlıyorum.İstikbal vaat eden zeki,çalışkan çocuklar bunlar.

Bunların, göreve gelmeden önce muhataplığı ve yürüyüşü ile son derece mütevazi çocuklar veya arkadaşlar olduklarını biliyorum.Ancak bu hal hep devam etmez ne yazık ki.Ta ki,görev alana kadar.Veya görev aldıktan bir süre sonra.Olmaması gereken bir insana dönüşür.

Bu duruma düşmelerinde ,(iyimser bir ifade ile) belki de haklı olabilirler.Kendi ellerinde olmayabilir.Belki de çevreleri bozuk insanlarla, hareket alanları örülmüş olabilir.Dedik ya,iyimser bir ifade ile…..

Hayır,olamaz…..!.Basiret sahibi bir insan için bu iyimserlik çok fazla.Basiret,adalet,hesap gününü düşünmek ve bunlara bağlı kalarak gerekirse “Ateşten Gömlek Giyinme” prensibiyle;işte o zaman sen “kendin” olursun.Mücadele ruhunuz ve inancınız varsa eğer,hiçbir şeyden korkmamalısınız.Zekanızı,mazeret bulma aracına döndürmemelisiniz.Görevinizin “hız tutkusuna” kapılarak türbülansa uğrarsanız,işte o zaman yanlış yapmış olursunuz.Kişilik bölünmesiyle, çevrenizde itibarınız erozyona uğrar.Anonim kalabalıkların dümen suyuna girerseniz,hangi anaforun derinliklerinde kendinizi bulacağınızı,iler ki zamanlarda mutlaka anlayacaksınız.Ve o zaman bizlerden ve belki de torunlarınızdan utanacaksınız.Tabi ki,  utanma” hasletiniz  sıfırı tüketmediyse….

Sizleri uyarıyorum.Ölümsüz değerlerin meyvelerini devşirme zevkine ve bilincine ulaşmanın zamanı henüz geçmiş değil.Etki ve yetki nimetinin ikliminde yaşarken sizler,bu nimeti hovardaca harcamayınız.Sadece benim gibi öğretmenlerinize ve dostlarınıza değil;tüm insanlara ve insanlığa zarif,elleri şefkat dolu ve adaletle yaklaşmanın haklı gururunu yaşamak istemez misiniz?

Bu makaleyi yazarken,herkesi kast etmediğimin bilinmesini isterim.Herkes kendini biliyor.Mücahitlikten,müteahhitliğe geçenler bu yazıdan rahatsız olacaklardır.Vefasızlar ve vicdanlarını devreden çıkaranlar rahatsız olacaklardır.Yüksekten uçan kartallara özenerek,bizlere tepeden bakan, dünün çobanları rahatsız olacaklardır."Güç,iktidar,servet ve hürmet bana"..diyenler.Siz de rahatsız olacaksınız.Rahatsız olabilmeniz için de mutlaka,”Bilinç Altına” esir olmamanız lazım.Yoksa bunu da beceremezsiniz.İdrak kanallarınızı zorladıysam,affola.Emekli öğretmen işte.Zamanımız bol.Arada böyle zırvalıyorum .Bu yazıyı çöp sepetine atma “Gücünüz Kudretiniz” de var.Selam ve dua ile.