HAFTADA BİR

19 Nisan 2024 | Cuma

2018-12-24 16:23:59

1847 OKUNMA

Mehmet TAŞTAN

HAFTADA BİR

ALLAH NASİP EDİNCE (EKREM YÜCE)…

Son Milletvekili seçimlerinde 6.sırada yer almıştı.

Tam inanmasa da ‘Biz bu işin altından kalkarız’ diyordu ama olmamıştı.

Yeniden eski görevine dönmüş, oradan Çay-kur Genel Müdürlüğüne 2.kez atanmıştı.

Büyükşehir seçimleri için aday adaylığı başvurusu yapmamıştı.

31 Mart Yerel seçimleri için bu sebeplerle, çokta konuşulmadı, yazılmadı.

Büyükşehir Adaylarının açıklanmasından birkaç gün önce,

Yeni bir anket çalışması ile bir anda gündem oldu.

Yazılanlar, tahminler, yapılan temayül ve beklentilerin dışında,

Cumhurbaşkanımız tarafından Sakarya Büyükşehir Başkan adayı olduğu açıklandı.

Nasip böyle bir şey…

Ekrem Yüce abimizden bahsediyorum…

Kendisini uzun yıllardır tanırım…

Milletvekili olmasını da, Belediye Başkanı olmasını da,

Geçmişte gönülden isteyen ve yazanlardan biriyim…

Aday adaylığı başvurusu yapmadan,

Sahada olmadan,

Hiç kimsenin tahmin etmediği,

Hiç bir beklentinin olmadığı bir anda,

Allah nasip edince oluyor…

Seçimler sonrası Belediye başkanlığı da nasip olursa,

Geride hoş bir sada bırakmak, Ekrem Yüce abimize düşüyor…

Çıktığı yolda Rabbim mahcup etmesin…

ZEKİ BAŞKAN İLE FİLM BİTTİ!

Büyükşehir için başvuru yapan aday adayları içerisinde en şanslı gördüğüm Zeki Başkan aday gösterilmez ise Vizyoner duruşu ile Rıdvan Duran’dı.

Bunu da burada yazmıştım…

Zeki Başkan ve Rıdvan Duran dışında bir beklentim yoktu.

Hayırlısı böyle imiş demek ki, İkisi de olmadı…

Seçimlerden birkaç yıl önce Zeki Başkan ile birlikte idik...

O zaman kendisine sormuştum…

‘Başkanım bir daha aday olacak mısınız? ‘diye…

O günlerde bize ‘aday olmayı düşünmediğini, gençlere yol açılmasının gerektiğini ’ifade etmişti.

İlerleyen zamanlar da, kendisi yaptığı açıklamalar ile bir kez daha büyükler takdir ederse, göreve devam edebileceğini belirtti.

En son bir öğrenci evinde birlikte olmuştuk…

Orada da görev verilirse, bir dönem daha hizmet etme arzusu içerisinde olduğunu gördüm…

Zeki Başkan bu şehirde 20 yıllık Belediye Başkanı…

Serdivan’da yaptığı hizmetler O’nu Büyükşehir’e taşıdı…

Büyükşehir’in mevcut imkânları ile iki dönemde çok güzel çalışmalar yaptı.

Büyükşehir’e Başkan olunca, önceliği şehrin alt yapı problemlerini çözmekti.

Büyük bir çoğunluğunu da halletti.

Son bir dönem daha devam etse, şehrin makyajını yapmayı düşünüyordu, olmadı…

Zeki başkan ile ‘SAKARYA FİLMİ’ bitti…

Kızanlarından, sevenleri daha çok idi…

Başkan, geride güzel izler bıraktı.

Şahsiyetine leke getirmedi…

Zor şartlarda, zor işleri başardı…

Teşekkürler Zeki başkan…

GÖZLER BİR İNCİ!..

Sol gözümüzde yaşadığımız Retina Dekolmanı (yırtılması ) denilen rahatsızlıktan dolayı, ilimizde ki İnci Göz Hastanesinde Op. Dr. Salih Bozkurt tarafından bir gözde gerçekleşebilecek, en riskli bir cerrahi müdahale sonrası yazılarımıza uzun bir süre ara vermek zorunda kaldım…

Tedavi sürecimiz Op. Dr. Yusuf Öz beyin kontrolleri altında bir müddet daha devam edecek…

İnci Göz Hastanesi doktorlarına, bu süreçte bize gösterdiği yakın ilgi ve takiplerinden dolayı Koordinatör Suat Yılmazer, Sağlık Teknisyeni değerli hemşerim Taner Yıldırım beylere ve tüm çalışanlarına teşekkür ediyorum…

Rabbimizin yarattığı her organımızın ayrı bir hikmeti var…

Göz bakınca, kalb inanınca görürmüş…

Rahatsızlığımız dolayısı ile arayan, arayıpta ulaşamayan bir vesile ile geçmiş olsun dileklerini ileten, ziyaretimize gelen tüm dostlarımıza teşekkürler…

Belli bir yaştan sonra yapılması gereken bütün sağlık kontrollerini yerine getirmemiz gerekiyor…

Bu zaman sürecinde gördük ki, hiçbir şey ihmale gelmiyor…

Gözler ise bir inci…

KISSADAN HİSSE

Van'ın Gürpınar ilçesinde Hacı Ali adında, Seyyid Fehim hazretlerini çok seven biri vardı. Van'dan çıkmış köyüne giderken ıssız bir yerde eski bir düşmanı ile karşılaştı.

Adam tüfeğine davrandı. Niyeti kötüydü. Hacı Ali; "Dur, çekme tetiği! Konuşup anlaşalım. Bu husumet bitsin, barışalım!" diye bağırdı.

Ama adam çok kararlıydı. Tetiğe peş peşe bastı. Fakat o da ne? Tüfek ateş almadı. Bir daha bastı. Yine çıt yok. Ne ses çıkıyordu tüfekten, ne de mermi. Tüfeğini açıp baktı, fişekleri yerinde göremedi. Kendi kendine; "Mermiler yuvalarında idi. Şimdi yok. Nereye gidebilirler?.." diye düşündü.

Ve öfke ile oradan ayrıldı! Ali Efendi de bu işten bir şey anlamadı. Sevinerek o da yoluna devam edip Arvas'a vardı. Seyyid Fehim hazretlerini ziyarete geldi. Mübârek, o anda namaz kılıyordu. Selâm verince Ali Efendi'ye dönüp sordu:

- Hoş geldin Hacı Ali! Çok korktun mu yolda gelirken?

- Çok korktum efendim.

O anda, seccadenin ucunu kaldırdı. 5 tane fişek çıkarıp ona uzatıp buyurdu ki:

- Al şunları, o adama götür ver! Zira kul hakkıdır.

Hacı Ali bu duruma çok şaşırdı ve; "Peki efendim!" deyip fişekleri aldı. O beş fişeği adama götürüp teslim etti. Olanları ona anlattı. O adam da çok duygulandı. Yaptığına tevbe etti. Ve gidip Seyyid Fehim hazretlerine talebe oldu.

GÜLÜMSE BİRAZ

Hizmetçi

Evin hanımı işe başlayan hizmetçiye:

- “Biz 8’de kalkar 9’da kahvaltı yaparız. Sen ona göre hazırlanırsın tamam mı?”

Hizmetçi gayet sakin:

- “Uyanamazsam, siz başlayın.”

ÖZLÜ SÖZ

Dost selamında teselli bulan her yürek,dağlar ardında bile kalsa,teselliyi gözün gördüğüyle değil,yüreğin dost bildiği ile bulurmuş...