Pazar günü Sakarya'da çok güzel bir futbol atmosferi vardı. Rakiplerimizin kayıp yaşamadığı hafta da bizim de mutlak kazanmamız gerekiyordu. Bu inançla sahaya çıkan Sakaryaspor'lu futbolcular, bu arzuyla stada gelen taraftar, sadece 3 puana odaklanmıştı. 

 

Maça çok iyi bir şekilde başlayan yeşil-siyahlı ekibimiz Kırklarelispor'u baskı altına almayı başardı. Özellikle ilk yarıda ki bu baskı bir çok pozisyonu beraberinde getirdi. Ama bitiricilik konusunda bir türlü istediğimizi alamıyorduk. Pozisyon buluyor, kalede tehlike yaratıyor ama bir türlü gole çeviremiyorduk. Sonunda baskı sonuç verdi ve Talha'nın sol kanattan yaptığı ortada rakip takım oyuncusuna çarpan top filelerle buluştu. İlk yarı da ki oyun gerçekten çok hoşuma gitti. Talha ve Serdar sanki yılın maçına çıkmış gibilerdi. Pas alış verişi, mücadele hırsı, rakibe basma ve pozisyon yaratma anlamında oldukça başarılı bir performans sergilediler. Serdar kendinden o kadar emindi ki oyunu istediği gibi yönetiyordu. Cem Ekinci'de Beykan'ın yokluğunu aratmadı. Bir çok pozisyonda kendini gösterdi. Sağ kanattaki Tufan ve Ramazan Çevik bağlantısında zaman zaman anlaşmazlıklar oldu. Talha'nın ara pasında kaleci ile karşı karşıya kalan Ferhat'ın pozisyonuna içim gitti. Mahir'de bir çok pozisyondan yararlanamadı. Farkı artırmayı başaramayınca yine Mahir'in kaybettiği bir top sonrasında ilk yarı bitimine çok az bir süre kala kalemizde golü gördük.  Devreye 1-1' lik eşitlikte gitmek zorunda kaldık.

 

İkinci yarı da ise çok daha farklı bir oyun vardı. Bu sefer baskılı oyunu oynayan Kırklarelispordu. Bir türlü topa hakim olamıyor pas alış verişlerimizde sıkıntılar yaşıyorduk. Maalesef ceza sahası dışında rakip takımın bir kaç faul kazanmasına yardımcı olduk. Bu duran toplar zaman zaman kalemizde tehlike yarattı. Ramazan Civelek'in oyuna girmesi ile biraz daha kontra atak oyununa döndük. Savunmaya çekilen Sakaryaspor kazandığı toplarla kontralara kalkmaya başladı. Batuhan'ın da oyuna dahil olması ile bu kontralar daha da verimli hale gelmeye başladı. Batuhan, Mahir, Ramazan Civelek arasında yaşanan bencillik, hiç tasvip etmediğim bir durum. Biz bir takımsak golü kimin attığı önemli değil. Ben atayım hırsı bize bir şey kazandırmıyor. Bizim ihtiyacımız olan tek şey 3 puan çünkü. Taraftar futbolcuları bağrına basarken kimseye ayrım yapmıyor. 

 

Bir korner sonrasında yakaladığımız karambolde Mahir ikinci golü bulmayı başardı. Durum 2-1' e gelince rakip takım skoru dengelemek adına daha çok risk almaya başladı. Rakip takımın kaybettiği bir top sonrası kontra atakta Batuhan sahneye çıktı. İki oyuncuyu çalımlayıp geçtikten sonra kaleciyi de ekarte eden tecrübeli golcü skoru 3-1 getirdi ve skoru tayin etti. Özellikle bu maçta ceza sahası dışından yaptığımız şut denemeleri benim çok hoşuma gitti. Futbol da kaleyi gördünmü vuracaksın tabirini adeta uygulamış olduk. Bu hem futbol adına, hem seyir adına gerçekten tatmin edici bir durum. Defans oyuncularımıza da Serdar nezlinde bir teşekkür edelim. Rakibi kovalayan, futbol tabiri ile ısıran bir performansları vardı. Yediğimiz gol hariç iyi bir oyun çıkardılar.

 

Şimdi geriye 3 kritik maçımız kaldı. Biz bütün maçlarımızı kazanıp rakiplerimizin puan kaybetmesini bekliyor olacağız. Benim futbol anlamında tek istediğim bencil oyundan kaçınılması olacaktır. Eğer biz takım olarak mücadele verirsek bulduğumuz pozisyonları daha verimli kullanabiliriz. 

 

Bakalım kalan 3 haftada Anadolu Güneşi yükselişine devam edecek mi? Güneşli günler görecek miyiz?

 

Saygılarımla...