Bu yaklaşan yılbaşı gayrimüslimlerin yılbaşısıdır. Müslümanların yılbaşısı bir Muharrem’dir.  Ömrümüzden bir yılı daha geride bırakıp ahirete bir yıl daha yaklaşmış olduk eğer yaşayabilirsek. Müslüman geride bıraktığı ömrün hesabını yapması gerekir. Akıllı Mü’min geçirmiş olduğu ömrünü nasıl geçirdiğini, günahlarım mı daha çok yoksa sevaplarım mı diye bunun hesabını yapandır. Aklını ve Fehmi’ni çalıştıramayan Mü’min nefsinin ve şeytani arzularının isteklerini yerine getirip gayrimüslimler gibi yaşayıp Cenneti Alayı temenni edendir. Akıl imanın emrinde olursa çok güzel şeyler yapar. Akıl imanın emrinde olmazsa o zaman bir şeye yaramaz. Hep çirkinlikleri emreder. Böyle bir mümin olmaktan Allah-u Teala’ya sığınırız. Hayatını ve yılbaşı gecesini gayrimüslimler gibi geçirenler gayri Müslimlerin yani Yahudi ve Hristiyanların mezarlığında yatmak ister mi? Medine-i Münevvere’de bir hacı dua ederken “ben burada ölüp Cennet-ül Baki kabristanlığında yatmak istiyorum Yarab” diye dua edip ağlıyor. Gece rüyasında Medine-i Münevvere’de ölenlerin bir kısmı Medine-i Münevvere dışına çıkartılıyor. Medine-i Münevvere dışında ölenlerin bir kısmı da Medine-i Münevvre’ye getirilip Cennet-ül Baki mezarlığında defnediliyor. Demek ki asıl olan yaşadığımız hayattır. Efendimiz (S.A.V.) “Yaşadığınız gibi ölürsünüz ve öldüğünüz gibi diriltilirsiniz” buyuruyor. Bir Müslüman tuvalette ölürse ne olur? Müslüman gibi yaşıyorsa Müslüman olarak imanlı ölür. Çünkü tuvalet zaruri ihtiyaç yeridir. Amma meyhanede, kumarhanede, kerhanede ölürse ne olur mekânı cennet olur diyebilir miyiz? Böylesi ölümlerden Rabbimize sığınırız.

Dini batıl olanın sanatı hariç her şeyi batıldır. Kendilerine göre Hz. İsa Aleyhisselamın doğumunu kutluyorlar. Bir peygamberin doğumu böylemi kutlanır? Bizde Mevlit kandilinde Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’in doğumunu dua ve salavatı Şerifelerle kutluyoruz.  Aradaki fark işte budur. İslam en üstündür ondan daha üstünü yoktur. Rabbimize hamdü sena ve şükürler olsun bizleri İslam’la şereflendirdi. Birçok Müslümanlarda aşağılık kompleksi vardır. Gayri Müslimlerin uygulamalarına ve yaşantılarına özenme hastalığı ve onlar gibi yaşama hastalığı vardır. Biz onlara değil onlar bize benzesinler. İslam en üstündür ve Allah katında tek dindir. Bir ocakta cami çıkışında bir yaşlı amca bana yaklaşıp hocam yandım dedi. Hayrola hacı dayı niye yandın dedim. Geçtiğimiz gece oğlum 7 dönüm tarlamı kumara verdi dedi.  Ne yapalım dedim oğlun yedi yaşındayken onu bana getirseydin veya dini eğitim veren bir müesseseye götürseydin bir din adamı olurdu ve 7 dönüm tarla kumara gitmezdi dedim. Muhterem okurlarım hayat İslam’da ve İslam’ı yaşamaktadır. Bunu sizlerde biliyorsunuz. Birde milli piyango vardır. Yani yılbaşı kumarı. Bu kumara birde milli ismini veriyorlar. Kumara milli denilir mi ey gafiller. Yoksa insanlarımı kumara heveslendiriyorsunuz. Akyazı da piyango bileti satan genç biri vardır. Arada namazda kılar. Bırak bu kumarı dedim. Hocam dedi iş bul bana birilerine söyledik ama hoca dinleyen pek yok. İki üç gün önce yine kendini gördüm banma bir bilet ver de köşeyi döneyim dedim. Sana veremem hocam dedi. Alanlarda hayır görmüyor.

Akyazı da bildiğim bazılarına piyangodan para çıktı fakat şu anda hepsi bir ekmek parasına muhtaçtırlar dedi. Bu paralar Kur’an Kursuna da verilmez. Çünkü talebelerin zekâsını bozar. Haramın temeli olmaz demiş atalarımız. Bir kumarcı kumardan bahsederken bana şu konuyu anlattı. Hanımını kumara veren birisi kumar arkadaşıyla eve gitmiş kapıyı çalmış hanımı kapıyı açmış. Hanım seni bu akşam kumara bu arkadaşa verdim demiş. Hanımı öylemi demiş. Evet deyince adam, hanımı senin gibi şerefsizle yaşamaktansa kumar arkadaşınla yaşamayı tercih ederim demiş. Kumarda verilen sözler illa yerine getirilir mi diye kendine sordum oda bunu nu konuyu anlattı. Kumar kanunu da ne acayip bir kanundur. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bir sohbetinde “Ümmetimin üzerine öyle bir zaman gelecek ki sizden öncekilerin yoluna karışı karışına, arşını arşınına uyacaksınız. Hatta onlar bir keler deliğine girseler sizde oraya girmeye çalışacaksınız.” Ashab-ı Kiram sordular Ya Rasulallah bizden öncekiler Yahudi ve Hristiyanlar mıdır? Efendimiz (S.A.V.) evet onlardan başka kim olabilir ki diye buyurdular. Bir başka Hadisi Şerifte “Kim bir kavme yani İslam’dan başka bir topluluğa benzerse oda onlardandır” buyurdu. Ey müminler bugün böyle bir imtihanla karşı karşıyayız uyanık olalım. Elimizde mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim, önümüzde Rasulüllah (S.A.V.) ile onun Ashabı ve Tabiin vardır. İmamı Azam Hazretleri tabiindendir. Yani Sahabe-i Kiramı görmüştür. Müçtehit imamlarımız vardır. Gönümüzde sayıları azda olsa gerçek Âlimler vardır. Allah dostları vardır. Bunların yolu ve nasihatleri bizleri yüce Mevla’ya ve O’nun yüce rızasına ulaştırır. Bu yoldan başka yollar dünyamıza da perişan eder ahiretimizi de perişan eder. Bu bataklık yollarına düşmekten Rabbimize sığınırız. Yunus Emre’nin dediği gibi “Cennet Cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri, İsteyene ver sen onu, bana seni gerek seni.” Yani senin yüce Rıza-i Şerifini istiyorum demektir. Selam ve dua ile.