Akyazı Swallove Coffee & Shop
Çetinler Kereste İnşaat Akyazı
Akyazı Aktaş Sürücü Kursu

FAİZ- ENFLASYON VE DÖVİZ KURU-2...

2023-07-10 20:44:47
2771 OKUNMA

Halil AKAN

Faiz, yüksek döviz kuru ve enflasyonla mücadele yöntemleri konulu yazımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Birinci bölüm de hatırlayacak olursak; enflasyonu ortadan kaldırmanın en etkili yolunun üretim olduğundan bahsetmiştik ve buna en güzel örnek olarak ÇİN gösterilebiliriz. Adamlar İhtiyaç olarak gördükleri her şeyi ama her şeyi üretiyorlar. Umre ve veya hacca gidenler bilir, oraları ziyarete gidenlerin almak istediği ürünlerin genelinde Çin malı yazar. Dinleri İslam değil ama ticaretlerinin konusuna girdiği için orada neye ihtiyaç varsa araştırmış ve üretmişler.
 
Bugün bahsini edeceğim enflasyon ve yüksek kuru ortadan kaldıracak ikinci yöntem vergi oraları üzerine olacaktır. özellikle de, üretim ve zorunlu tüketim mallarında, yatırımda, ticarette alınan vergi oranlarını düşük tutmanın enflasyonla mücadeledeki etkisini aktarmaya çalışacağım. Bu ikinci yöntemin tam aksini mevcut iktidar geçen hafta uygulamaya başladı. Maliye bakanının amacı artan talebi kısmaya yönelik olsa da, ben bu yöntemin doru olmadığını düşünüyorum. Alınan son kararla artık halkının tamamı her şeyden eşit yararlanamayacak. Hayat, gelir seviyesi çok yüksek olanlara güzel, diğerlerine ise çekilmez hale gelecektir. sırf bu nedenle bu yönteme karşı çıkmış olmam yeterli olacaktır. Bu konu çok uzun, ayrı bir yazımızda detaylıca ele alırız, biz asıl konumuza geri dönelim.
 
Sizler ülkenize yüksek faiz ve borsa için gelenlere engeller koyun, çünkü gün gelir iyi niyetle geldiği düşünülen dövizler sizi sıkıntıya sokar. Bu yüzden gelen yabancı sermayeye amacına göre tavır takınılması gerekmektedir. Biz asıl konumuza devam edelim.
 
Tacir kazanmalı ve hayatında bu fazla kazancın farkını görebilmeli ki yeniden yatırım yapsın. Ama siz çok kazandı diye daha yüksek vergi oranı uygularsanız, o kişi neden daha fazla kazanmak istesin ki? Sermaye genelde verginin az olduğu ülkelere doğru kaymaktadır. Siz de çok basit bir iki düzenleme ile yatırımcıyı kendi ülkenize çekebilir ve dövizin oynaklığına son verebilirsiniz.
 
Benim ülkemde tapu harcı ve emlak vergileri yüksek olduğu için, gayri menkul alım-satımlarında gayri menkuller asla gerçek değeriyle beyan edilmez. Bunun tek suçlusu mevcut sistemdir. Siz sırf tapu belgesi vermek için %04 ve de bunu hem alandan hem satandan isterseniz hiç kusura bakmayın kimse bir evrak için yüksek bedel ödemek istemeyecektir. Sonra; Gayri menkule yatırım yapandan daha ilk yılda elde ettiği kira gelirinden hemen %25-50 aralığında vergi almak isterseniz kusura bakmayın, size kimse gerçek değeri ile kazancını beyan etmek istemeyecektir. Bunun aksine yeni satın alınan bir gayri menkulde, kira kazancından ilk yıl vergi alınmasa ve sonra takip eden yıllarda her iki yılda bir 5 puan artacak şekilde %5 ile başlatılıp %15 de bırakılsa bakın herkes nasıl gerçek değerleri ile beyan etmeye başlayacaktır. Sistemler vatandaşı kayıt dışı kalmaya teşvik etmektedir.
 
Aynı şekilde bin bir sıkıntı ile ticaret yapmaya, para kazanmaya, ailesinin ihtiyaçlarını temine çalışan bir esnafa %40-50 oranında bir vergi oranı belirlerseniz, esnaf yaptığı işten zevk almayacağı için işini kanunlarda istenildiği gibi yapmak istemeyecektir. Birmilyon sermaye ile iş yapmak isteyen bir kişinin karşılaşacağı sıkıntıları ve elde edeceği geliri düşünün; birde aynı miktarı bankaya yatırarak aylık 40 bin tl faiz kazancı elde edecek birini düşünün, sizce böyle bir sistemde üretim olur mu, faiz-enflasyon düşer mi? döviz kuru düşük kalır mı?
 
Döviz kurunun yüksek olmasının benim için en büyük kaygısı; yabancıların benim ülkeme gelerek, benim insanımın kendi vatanında yapamadıklarını, bir miktar kağıt ve mürekkep ile yapabilecek olmalarıdır. Savaşla ile alamadıkları toprak, bina ve değerlerimizi çok daha kolay bir yol olan değerlenen paraları ile alabilecek olmalarıdır. Bu böyle devam edemez. Cüzdandan çıkartılan ve yarısı tekrar cüzdana konan paranın diğer yarısı için verilen tl değil cüzdana cebe sığmıyor. Öyle bir ülke düşünün ki, bir cep telefonu 75000 tl ne olacak satışlar azalacak mı? Hala mı anlaşılmadı, vergileri artırmakla, ürünün fiyatını yükselterek tüketimi kısamazsınız sadece halkınızın bir kısmını teknolojik imkanlardan mahrum bırakır, iyiyi sadece zengine layık görmüş olursunuz.
 
Vergileri dolaylı, doğrudan vergiler, kdv, ötv şeklinde ayırmadan “vergiler” başlığı altında tümünü kastederek yazıyorum. Esnaftan aldığınız vergiyi azaltarak ticareti, üretimi artıracaksınız, mal ve hizmetten alınan vergiyi azaltarak halkınızın yaşam düzeyini kolaylaştıracaksınız ama üçüncüsünü yapmayacaksınız...
 
Kısacası, enflasyonla mücadelede, vergi oranlarını yükseltmeyi çare olarak görmek demek diğer onca seçeneği ya görmemek ya da görmezden gelmek demektir ve daha da kötüsü biraz ağır olacak belki amma bana göre acizlik göstergesidir. Enflasyon ve faizle mücadelede çözüm yolları adlı yazımın ikinci yöntemi olan “vergi oranları”na ilişkin görüşümüzü de burada noktalamış olalım. Yazının uzamaması için detaya girmiyorum ama anlatmak istediğimi anlayabildiğinizi düşünüyorum. Kısaca piyasalara dair beklentime de değinerek yazıma son vermek istiyorum.
 
Döviz kurları bir önceki yazımda da belirttiğim gibi dolarda 27-28 leri; euro da 29-30 ları görecek havası estiriliyor. bu seviyeleri görür ya da görmez bilinmez amma bir açıklama ile sert bir düşüş yapabilir, dikkati olun derim. En iyi yatırım aracının fiziki alım olmak kaydıyla altın ve gümüş olduğunu her yazımda ısrarla belirtiyorum. Dolarda beklenen sürpriz düşüşle altının gram tl fiyatında da düşüş olabilir. Öyle bir durumda orta uzun vade de alım yapmak mantıklı olacaktır. Sağlıcakla kalın, Allah’a emanet olun. (burada yer alan görüşler asla bir yatırım tavsiyesi niteliğinde olmayıp şahsi düşüncelerimi içermektedir)

YORUM YAZ

ADINIZ SOYADINIZ:
YORUMUNUZ:

Diğer Yazıları

D-100'de kaza otobüs ile tır çarpıştı
1 / 15
Murat Optik

YAZARLARIMIZ

   

EN ÇOK OKUNANLAR

EN ÇOK YORUMLANANLAR

AKYAZI HABER

Arşiv Haber Arama

A1 İnşaat Villa