Bandırmaspor deplasmanları zor geçer.
Ve öyle de oldu...
Aslında her şey çok da iyi başladı. Golü bulduk. 1-0 üstün götürdük. Burak Süleyman ve Nalepa iyi işler yaptı.
Ama ilk yarının son dakikasında yardımcı hakemin hatalı verdiği köşe vuruşu kararı sonrası topu ağlarımızda gördük.
Maçın kalan bölümü dengeli gitseydi ya da kıl payı kaybetseydik hakemi çok konuşurduk. Ama gerek kalmadı.
Çünkü Bandırmaspor tarihi farkı kaçırdı.
İkinci yarının ilk 20 dakikasındaki bölüm ise içler acısıydı. 4-5 gol yiyebilirdik.
Orta sahamız yol geçen hanı gibiydi. Nalepa ve Mikail çok yumuşak kaldı.
Nalepa'nın zaten savunma yönü olan bir futbolcu olmadığını biliyoruz.
O yüzden orada çabuk ama bir o kadar da kuvvetli bir isme ihtiyacımız vardı.
Ama isim kesinlikle Mikail değil bunu gördük....
Merkez de Burak Süleyman ve Nalepa var ise sadece çok koşan yetmez aynı zamanda kuvvetli ve sayzlı derler ya öyle (size) birine ihtiyacımız vardı.
O isim mesela Bandırmaspor da 6 numaralı oyuncu Mulumba'ydı.
Orta sahalarını iyi ayakta tuttu. Kesici ve süpürücü birisi.
Bu özellikler Mikail'de yok.
Geçtiğimiz sezon Keçiörengücü'nde 30 maç oynadı.
Ama Sakaryaspor'un o bölgede ihtiyacı olan oyuncusu o değil.
Merkeze savunma anlamında kanatlarımızdan ve beklerimizden de istediğimiz desteği alamayınca Bandırmaspor çok kolay bir galibiyet aldı.
1-1 den sonra Sakaryaspor ile ilgili söyleyecek 1 tane bile olumlu cümle ya da aksiyon yok.
İkinci yarı oyuna giren Del Valle'de bütün topları ezdi. (Zaten geldiğinden itibaren ne oynadı ki)
Bandırmasporlu oyuncuların kondisyonu ile bizim takımın kondisyonunu kıyaslayınca vah halimize...
İkinci yarı sahadan silindik. Bütün istatistiklerde bizi yerden yere vurdular.
Buna rağmen skor 2-1 iken son saniyede Muhammed'in kaçırdığı bir pozisyon evlere şenlik.
Yayın üzerinden bu kadar mı kötü vurulur.
Sezon başından itibaren iyi oynamıyoruz.
Göztepe galibiyeti bizi yanıltmasın.
Muhammed'in şutu ağlarla buluşsaydı Taner Taşkın bu takımda kalırdı. Maalesef kalırdı.
Çünkü bu tarz iyi oynamadan kazandığımız puanlara kandık.
Sakaryaspor geçen yılda play-off'larda mücadele ettiğinde ve öncesinde de iyi bir oyun sergileyemedi.
Taner Taşkın bu takıma pek bir şey katmadı.
Zaten sezona Taner Hoca ile başlamakta hataydı.
Taner Taşkın istifa ettikten sonra bir çok taraftar Hakan Keleş'in takımın başına geçmesini bekledi.
Teknik direktör anlamında Tuncay Hoca'yla kıyaslayınca daha büyük kariyer.
iyi ve doğru bir hamle olurdu.
Fakat Tuncay Şanlı'nın Avrupa futbolundaki tecrübesi ve şu an ki heyecanı çok daha başka.
Taraftara ve tüm şehre olumlu yansıyor.
Şampiyon olurken bunu gördük.
Hakkını yemeyelim.
Bir kez daha Tuncay Şanlı. Çok daha büyük bir coşkuyla...
Geçtiğimiz yıl sezon başında yollarımızı ayırmıştık.
O dönemde bu yönetim neden devam etmesini istemedi.
Aradan bir yıl geçti, ne değişti de yönetim tekrar Tuncay Şanlı dedi.
Eyüpsor'da Arda Turan başarılı oluyorsa, Sakaryaspor'da Tuncay Şanlı neden başarılı olmasın?
Kadromuz fena değil. Kaliteli ama formsuz oyuncularmız var.
Form tutarsalar ve Tuncay hoca ile birlikte hem taktik hem de kondisyon anlamında üzerimize koyarsak bu takım play off'u görür.
Direkt şampiyonluk hayal olur.
Tuncay Şanlı'nın teknik direktörlük kariyeri yeni. Fakat gelin futbolculuk kariyerini hatırlıyalım.
YILLAR |
TAKIM |
MAÇ |
GOL |
2000-2002 |
Sakaryaspor |
66 |
32 |
2002-2007 |
Fenerbahçe |
154 |
59 |
2007-2009 |
Middlesbrough |
70 |
17 |
2009-2011 |
Stoke City |
45 |
5 |
2011-2012 |
Wolfsburg |
4 |
0 |
2011-2012 |
Bolton Wanderers (kiralık) |
16 |
1 |