Bilal Soykan ve Osman Karaoğlan ve Hasan Akcan, HASAN YAZICI
Çetinler Kereste İnşaat Akyazı
Akyazı Aktaş Sürücü Kursu

DOLAR KURUNA DİKKAT

2019-05-13 12:16:28
2469 OKUNMA

Halil AKAN

Bismillahirrahmanirrahim.
 
Bir önceki yazımda geçen yıla benzer bir kur hareketinin yaşanabileceğini belirtmiştim. Bugün yaşananların benzerlerinin geçmişte de yaşandığını görmek hiçte zor olmayacaktır. Bugün Tayyip Erdoğan için söylenen vaktinde rahmetli Özal içinde, II. Abdülhamit han içinde söylenmişti. “Özal gitsin her şey güzel olacak” acaba öyle mi oldu…
 
Kanatim odur ki, bugün kurlarda yaşanan hareketlerin asıl amacı,  mevcut hükümettin yıkılması ve ülkede bir iç kargaşanın çıkmasının istenmesinden başka bir şey değildir. Baş aktör ise ABD-İsrail ve batı dünyasıdır.
 
Peki, hükümetin eksiği, yanlışı yok mu? Elbette ki var. Hırsızlık vb suç işleme oranlarında çok ciddi artış var ve bunun  tek nedeni de, suç işlemenin önüne geçecek caydırıcılığı yüksek yasaların yapılmamış olmasıdır.
 
Bakanlıkların icraatlarını 10 üzerinden değerlendirmem istense, hiç bir bakanlığa 5’in üzerinde not vermezdim fakat bu durum ne Amerika’yı ne de Avrupa ülkelerini ilgilendiren bir durum değildir. Ülkemde hükümet başarısızsa onu değiştirmenin yolu sokaklar değil sandıktır ve buna kararı verecek olanda asil Türk milletinin kendisidir.
 
Dövizde yaşanabilecek olası yükseliş hareketinin yanında Arap baharına benzer bir Türk baharı, yani yeniden Gezi olaylarına benzer olayların yapılmak istendiğini düşünüyorum. Bunun için İstanbul seçimlerinin neticesinin beklendiğini düşünüyorum. Hiçbir kimse nedeni ne olursa olsun, kamu ve özel mülkiyete zarar verme hakkına sahip değildir. Gezi olayları ile 2.5 milyona yakın insanı sokaklara dökerek, 150-200 milyar tl arası maddi zarara sebebiyet verenler, bugün hesap vermemiş olsalar da yarın Allah’ın huzurunda hesap vermekten kaçamayacaklardır. Bu işten kim ne kazandı? Demek ki, Mesele üzüm yemek değil bağcıyı dövmekmiş.
 
Geçmiş geride kaldı, hükümetin geçmişten ders alarak, yatırım planlarında acil değişikliğe gitmesi gerektiğini düşünmekteyim. Üretmeliyiz, halkımızın tükettiği her şeyi derhal büyük teşvikler vererek kendi insanlarımız eliyle üretmek zorundayız. Halkımızın tamamen ihtiyacını karşılayacak miktarda gıda üretimini hem de %100 yerli tohum ve sıfır kimyasal kullanımı ile kendimiz üretmeliyiz. Tarımda kimyasal gübre ve ilaç kullanımını yasaklanmalıyız.  Fabrikaların yapılması teşvik edilmeli ve bu teşviki Hansa değil Hasana vererek yapmalıyız.
 
Genç kardeşim, bu dış mihraklar ve içerideki uzantılarının, bugüne kadar yaptıkları yanlarına kar kaldı. Bu kez hedeflerine ulaşmalarına izin vermemeliyiz. Bizim kutsallarımız domates, patates, soğan değil; VATAN, DİN, BAYRAK, MİLLET gerisi teferruat. Bu millet aç kalır amma vatansız asla kalamaz. Bu asil millet, Çanakkale savaşını, Sakarya meydan muharebesini, Büyük taarruzu, sahip olduğu ileri teknolojik silahlarla değil cennet karşılığında vermeye hazır olduğu canları ve kalplerindeki imanları ile kazandı. Bunu asla unutmamalıyız.
 
Son olarak genç kardeşlerime hatırlatmak isterim ki, bu ülkede DHKP-C’leri af yetkisi ile serbest bırakan, ramazan ayında halkın karşısında su içen Cumhurbaşkanı gördük o zamanlar kimse bu durumu kınamadı. Yeter artık bırak git diyen olmadı.  Bu ülkede cumhurbaşkanlığı, başbakanlık yapmış birileri çıkıp Twiter’dan mesajlar yayınlayarak birilerinin ekmeğine yağ sürmeye çalışıyor, biri vekil olmuş milletin meclisinde ramazan ayında (kasten ve planlı yapıldığını düşünüyorum) su içiyor ve gerekçe olarak “ben Müslüman değilim” diyor, diğer dirsekdaşı da bu ülke Müslüman değil laik devlettir diyor, kimse kınamıyor. Kamuoyu sessiz…
 
Benim dolara, hayat pahalılığına, üç beş kruş şöhrete kavuşunca; “vatan benim için param olduktan sonra her yerdir” diyen kendini bilmeze değişecek bir vatanım yok. Irak halkı gibi, Suriyeli, Mısırlı gibi sonradan pişman olmak istemiyorsak hükümetimize de vatanımıza da sahip çıkmalıyız.
 
Gelelim herkesin merak ettiği döviz kurlarına: her seferinde yazıyorum burada yazdıklarım bir yatırım tavsiyesi olmayıp kişisel görüşlerimdir ve asla döviz alımını tasvip etmediğimi belirtmek isterim. Hele birileri gibi döviz 10 tl olsa da hükümet yıkılsa diyecek kadarda vatanıma düşman değilim. Geçen hafta bir büyük devlet bankamızın yüklü döviz satımı ile dolar kuru 6.25’lerden gerilemeye başladı.  Döviz kurlarında 25 hazirana kadar bir sakinlik olur diye düşünmekteyim. 5.94 leri aşağı kırarak 5.60-5.70 aralığında bir dolar kuru görebiliriz. Sosyal medyada konuşulan ise dolar için 8.00-8.50 seviyelerine çıkacağı söylenmekte. Ben 6.80 leri görme olasılığımızın olduğunu düşünüyorum ve bunun nedeni olarak da iç huzursuzluk ve hükümeti pes ettirmek, köşeye sıkıştırmak olduğunu düşünüyorum. Ben dolar, Euro yerine gram altın almayı daha doğru buluyorum. Gram altın fiyatını bu yıl dolarda beklenen artışa paralel olarak 267-312 aralığında görme ihtimalimiz yüksek duruyor.
 
Eğer hükümet dövizin artışına bir önlem alabilirse, yani yatırımcı ve yerli halk artık dolar çıkmaz inancına sahip olursa bu durgunluk sona erer. 1 $=5.30 iken 1 milyon dolarlık yatırım yapmayı düşünen bir yatırımcı bir ay sonra dolar 6.30 olduğunda 1 trilyon fark edecekse ve bunu ticaret ile bu kadar sürede kazanması mümkün olmayacağı için yatırım yapmaktansa dolarda kalmayı tercih edecektir. Bu sürekli artış ve azalış yerine stabil bir kura ihtiyaç var. Yavru Amerika Suudi Arabistan’da dolar riyal kuru yıllardır sabittir, ekonomiyi çok iyi bildiklerinden mi? mesele uzun Allah bu milleti tefrikaya düşürmek isteyene, halkı galeyana getirip bir birine düşürmek isteyene fırsat vermesin. kısa yazıyla düşünceleri tam olarak izah edemediğim için biraz uzun yazıyorum hakkınızı helal edin.

YORUM YAZ

ADINIZ SOYADINIZ:
YORUMUNUZ:

Diğer Yazıları

Fırsatçılara 848 milyon lira ceza kesildi
1 / 15
BELLONA

YAZARLARIMIZ

   

EN ÇOK OKUNANLAR

EN ÇOK YORUMLANANLAR

AKYAZI HABER

Arşiv Haber Arama

Akgün Restoran