Her zaman belirttiğim gibi burada yer almakta olan görüşlerin hiçbiri yatırım tavsiyesi olmayıp, tamamen şahsi görüşlerimi içermektedir. Yatırım görüşleri, yatırım şirketlerine aittir. Benim amacım, sizlere bilgim dahilinde düşüncelerimi aktarmak ve azıcık olsun piyasalar hakkında bilgi edinmenizi sağlamak.
Hemen en çok merak edilen konuyla başlayalım: Altın ve döviz kurlarına dair neler yaşandı ve neler yaşanabilir sorusuna yanıt arayalım. Döviz stabil yani sakin. Bunun böyle olmasındaki etkenlerin başında, Türkiye Cumhuriyeti Merkez bankasının yüksek faiz uygulamasına devam etmesi gelmektedir. Merkez bankamız faizleri düşürmeye başlamadığı sürüce dövizde yükseliş beklemek pek doğru olmayacaktır. Ben, döviz karşıtı biri olmama rağmen, bu sakinliğin uzun süreceğine maalesef sıcak bakamıyorum, zira merkez bankası aralık sonu- ocak başı gibi faizleri düşürmeye başlayabilir ve bu da dövizin sakinliğini bozmak için yeterli olacaktır.
Yurt dışından düşük faizle borçlanıp ülkemde yüksek faizle parasını değerlendiren yabancılarla ülkemdeki yalancılar (doğru okudunuz y a l a n c ı l a r) kur artışı ile kazançları azalsın istemezler. Bunun içinde düşük döviz kuru ve yüksek faizin devamını isterler. Ne zamanki faizler düşürülmeye başlanır hemen paralarını çekmeye başlarlar, böylece dövize talep başlar ve bu da kurları yukarı doğru iter. Öte yandan, Euro kurunda 3600’lerin altı, dolar kurunda 3400’lerin altı bana pek kalıcı olarak gelmiyor. Dövizin bu seviyeleri, döviz borcu olanlar için oldukça iyi alım seviyeleri olarak gözükmektedir.
Daha önceki yazılarımın hemen hemen hepsinde gerek dolar kurunda gerekse euro kurunda sert aşağı veya yukarı hareketler beklemediğimi defalarca yazmıştım. Yıl sonu geliyor ve tedbirli olmakta fayda var. Döviz kurlarındaki bu sakin durum vatandaşı dövize yatırımdan soğuttuğu kesin birkaç ay daha böyle devam eder sert yukarı gitmezse bu ülkede bir daha kolay kolay kimse dövize yatırım yapmaz. Döviz alımında bir tercih yapacak olsam, tercihimi dolardan yana değil Euro dan yana kullanırdım.
Gelelim altına; son iki-üç haftadır kendisinden beklenmeyen hareketler sergileyen altında yapılmak istenen insanları altın almaktan vaz geçirmek. Bütün bu olup bitenler senaristlerin bilgisi dahilinde oluyor ama bize göre ise, Trump kazandı ondan vs hepsi asılsız bahaneler. Kendi elleri ile yapıldığının anlaşılmaması için uydurdukları mazeretlerden başka bir şey değil bana göre...
Altın, bence yükselişine yakın bir zamanda kaldığı yerden devam edecektir. Altını alırken fiziki altın almaya özen gösterin. Bankadan aldığınız altın sizin değildir ve bankalar arası altın alım satımındaki makas da fiziki alım satıma göre oldukça yüksektir. Benim altın hakkında şöyle bir beklentim var ama bu kesin olacak demiyorum; 1 kg altının şu an ki dolar değeri yaklaşık 88000 dolar. Bu fiyat 100 000 dolarlara çok yakın ve veya biraz üstünden satış yiyerek aşağı salabilirler. Benim kişisel öngörüm bu kesin olacak demiyorum burası iyi anlaşılsın istiyorum. Bu düşüncem de bir kenarda dursun. Dediğim gibi bu benim şahsi düşüncem izleyip göreceğiz.
Altının 2025 yılına dair fiyatı konusunda Sosyal medyaya baktığınız da gerek ons fiyatı gerekse dolar bazındaki olası fiyatı hakkında oldukça uçuk rakamlar yazılıyor. Tl bazında 5500-8000 tl diyenler var. Benim kendi beklentim ise; tl bazında 3300-3850 gibi bir fiyat aralığını tahmin ediyorum. Daha fazla olamaz mı elbette olabilir. Ben kendi düşüncemin bu olduğunu söylüyorum asla kesin olacak demiyorum.
Son olarak, milletçe, şu dünya ve içindekiler için verdiğimiz gayretin bir benzerini de ebedi hayat olan ahiret hayatımız için, bizi yaratıp sayısız nimetler veren rabbimiz içinde vermemiz gerektiğini önce kendi nefsime ve sonra siz değerleri okurlarıma hatırlatmak isterim. Namaz, kuran, kutsal değerler, ahlak, edep, haya, vatan, millet gibi değerlerimizden çok uzaklaştık, tuhaf bir millet olduk çıktık. Dış düşmanlara ihtiyaç kalmayacak kadar birbirimize düşman olduk. Cuma hutbelerinde hocalarımızın sıklıkla okuduğu şua ayeti unutmayalım: Allah cc’nün ayetinin mealinde; “dinleyip anlayıp tutasınız diye size öğüt veriyor”.
Şimdilik bu kadar yeterli bir sonraki yazımızda buluşmak ümidiyle, sizleri Allah’a emanet ediyorum.