Sevgili Dostlar. Bazı arkadaşlar bana telefon açarak soruyorlar. ” Neden CHP Ak Parti Koalisyonuna karşı çıkıyorsun. Tayyip Erdoğan Milli Görüş Gömleğini çıkardı. Ben değiştim, diyor… Peki, CHP de değiştim diyor. Ben artık Yeni CHP'yim diyen ve bu millete umut veren siyasi  bir oluşumu neden peşin hükümlerle ret ediyorsun.” Şeklinde eleştiriler alıyorum.

Arkadaşlar doğru söylüyorlar. CHP gerçekten değişti. Tam bir “etnik grubun” partisi oldu. Kılıçdaroğlu’nun PKK ile olan ilişkileri, SSK Genel Müdürlüğü döneminden beri devam ediyor. DHKP-C ile olan dirsek temasını bilmeyen yok. Suriye’nin Eset’i, Mısır’ın Sisi’si, HDP’nin Demirtaş’ı ile olan dostluklarını ve olası bir erken seçimde ittifak yapacaklarını da biliyoruz.

Gezici militanların alnından öptüğünü de biliyoruz. Kısacası CHP terör örgütleriyle içli dışlı olduğunu bilmeyen yok.

Sonuç olarak diyorum ki: Şu anda Terörle Mücadelenin en verimli safhasındayız. Sayın Cumhurbaşkanımız da ifade ettiği gibi,”Silahların susması değil, gömülmesi ve üzerine beton dökülene kadar, teröristler de yurdumuzu terk edene kadar bu amansız mücadele devam edecektir.”

Dikkat ediniz. Terör örgütünü savunan çevreler de CHP Ak Parti koalisyonu istemektedirler. Terörle Mücadeleyi akamete uğratmak istiyorlar. Şehitlerimizin kanının yerde kalmasını istiyorlar. Tamamen yerli silah, teçhizat, malzeme ve yazılımlarımız ile son derece etkili ve vurucu darbelerle verilen bu mücadeleyi sekteye uğratmak mümkün değildir. Kahraman TSK mensuplarımız ,paşalarımız 1990'ların simaları değil artık. Sivil iradenin emrinde tam bir uyum içerisinde ne gerekiyorsa yapıyorlar, yapacaklar Allah’ın izni ile.

Çeşitli zorlamalarla ve üst akıl marifetiyle (Allah korusun) bir Ak Parti CHP Koalisyonu kurulursa şayet, bunda MHP lideri Bahçeli’nin vebali büyük olacaktır. Başından beri kenara çekilip işin kolayını tercih eden Bahçeli, sonunda CHP Ak Parti koalisyonunu işaret ederek, ” ikisi yapsınlar” dedi.

Bir çile yumağı haline gelen bu gün ki siyasi ortamda, yazılmaya değer bir siyasi hayat bırakmanın gerekliliğine inanarak sayın Bahçeli’ye sesleniyorum: Öldükten sonra bu gök kubbeye hoş bir seda bırak. Üçgen, silindir daire hesaplarını bırak ve tabanın sesine kulak ver.

Selam ve dua ile.