Bilal Soykan ve Osman Karaoğlan ve Hasan Akcan, HASAN YAZICI
ÇAĞRI OTOMOTİV
Batakköylü Düğün Salonu

19 KASIMA DİKKAT

2020-11-16 09:30:30
8099 OKUNMA

Halil AKAN

19 Kasım neden önemli? çünkü o gün Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankamızın faiz kararı var ve şuana kadar piyasa kurucuları  faizin arttırılacağı yönünde adımlar attılar. olurda aksi yönde bir karar çıkarsa her şey terse dönecektir. birazdan her iki kararında piyasaları nasıl etkileyebileceğini sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
 
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi kurlardaki bu ani düşüşün sebebi; ne bakanın istifa etmesi ne Trump'ın kaybetmesi ne de Merkez Bankası başkanın değişmesi değildir. Asıl sebep: para kazanma sevdalısı piyasa baronlarının yüksek faiz talebidir. En başından beri faize karşı olduğunu belirten Cumhurbaşkanımızın artışa sıcak bakmadığından eminim ancak sanki bu kez düşen kurların yeniden artmaması için faiz artışı yapılacakmış gibi bir his var içimde, temennim ise faizin artırılmaması yönünde karar alınmasıdır.
 
bu kur belası başımızdan kolay kolay gitmeyecek bunu biliyoruz. ancak , bunun zararının en aza indirilmesi için her alanda %100 yerli üretime yönelmek zorundayız. tarımsal alanların sürekli imara açılması ile bu pek mümkün gibi durmasa da, ülkemizde gerçekten çok büyük ve tarıma elverişli araziler var. eğer bu alanlar yerli kuruluşlara tarım ve hayvancılık için verilir ve destek ve kontrolleri de devletçe yapılırsa, birkaç yıla kalmaz bundan böyle bu hainler döviz sopası ile istediklerini elde edemeyeceklerdir.
 
Doğal olarak doların artışı ham maddeyi ithal ettiğimiz için üretim maliyetini etkiliyor. satın aldığımız bilgisayardan diğer ürünlere kadar çoğu ithal ürünler olduğu için de fiyatlar dolardaki artıştan daha fazla artıyor. birde buna fırsatçılar dahil oldu mu, 100 tllik ürün doların 50 tl artması sonrası 25o tl ye yükseliyor. aslında bunu engellemek çokta zor değil. denetimi artırarak bu durumu kötüye kullanan firmaları afişe edeceksin. bununla da kalmayacak ciddi maddi cezalar vereceksin, bakalım bir daha yapabilir mi? yani kötülüğü yapanın yaptığı yanına kar kalmamalı.
 
Gelelim 19 Kasım'da açıklanması beklenen faiz kararının etkilerine: iki ihtimal var biri “politik faize değişmez aynı kalır, diğer ihtimalde beklenti doğrultusunda faizler yüksek miktarda artırılır. Şimdi bu kararları ve etkilerini incelemeye çalışalım.
 
Eğer Merkez Bankası faizlere dokunmaz ise bedavacı takımı goy goycular öfkelenecek ve kurları sert hareketlerle yeniden yükseltmek isteyeceklerdir. tabi Merkez bankasının elinde faizden başka bir sürü enstrüman var ve bunlarla kur artışlarına kısmen engel olabilir fakat bunlar istediklerini alana kadar baskılara devam edeceklerdir.
 
vatandaşa da neden döviz alıyorsun diye kızmamak lazım, kimse para kazanmak için döviz satın almıyor. vatandaşın derdi sürekli eriyen parasının satın alma gücünü koruyabilmek. zaten döviz kurları stabil hale getirilse, yani kısa vadede bu denli hareketler yaşanmasına engel olunabilse kimse döviz almak istemeyecek ve yatırıma yönelecek ve istihdam artacaktr.
 
Merkez banaksının faizleri sabit tutma kararının etkisinden bahsettik. peki ya faiz artırılırsa ne olur? işte bu tam da piyasanın istediği bir kara olur ve kurlar düşmeye devam eder. tabi bu düşüş kalıcı olmaz. çünkü bundan önce de aynı yolu denediler ve merkez bankası faizi beklentilerden daha fazla artırmasına rağmen. önce kurlar kısmen düştü ve faizden ciddi kazanç elde ettiler ve sonra tekrar dolar 8.65 lere kadar yükseldi. Demek oluyor ki faizi artırmak bir çözüm değildir. beni üzen ise sözüm ona prof olmuş insanların; “hükümetin merkez bankasına müdahale etmemesi gerektiğini ve faizlerin yüksek miktarda artırılması gerektiğini" savunmalarıdır. yazıktır, günahtır. bunun ülke ekonomisi için doğru olmadığını kendileri de biliyor fakat çalıştıkları ve emir kulu oldukları yerlerin talimatı doğrultusunda bile bile yanlışı doğruymuş gibi göstermeye çalışıyorlar. O dönemde 1 trilyona 27000 tl faiz aldılar. Sıfırları artırın ve karın büyüklüğünü düşünün o zaman kurlar neden artıyor demezsiniz.
 
Bize düşen ülkemiz bir tane ve ona sahip çıkmak zorundayız. Ne kadar ayrı düşünürsek düşünelim, bu bizim zenginliğimizdir deyip onu faydalı olacak şekilde kullanmalıyız. kişisel kanaatim; biraz daha sıkıntı çekeceğiz ancak gelecekten umutluyum. yabancılar bunu görüyor ve bu düzenin işlememesi içinde her türlü entrikayı uygulamaktan geri kalmıyor. varsın ellerinden geleni yapsınlar ülkemin büyümesine engel olamayacaklar.
 
Son olarak, hızla artan ve bir birinden gizemli özellikleri olan pandemi yani korona virüs dalgası hızını artırarak devam ediyor. lütfen mecbur olmadıkça dışarı çıkmayalım. biraz tedbiri elden bıraktık gibi, rehavet daha büyük kayıplar getirir. salgın yayılmaya bu hızla devam ederse, sağlık kurumları hizmet vermekte yetersiz kalacaktır ve o zaman pişmanlık fayda vermeyecektir. geç kalmadan belirtilen tedbirlere uyalım, hijyene, mesafeye dikkat edelim, kalabalık ortamlarda fazla bulunmayalım ve bence en önemlisi, bağışıklığımızı güçlü tutmanın formüllerini arayalım. bakın ilaç firmalarının pek hoşuna gitmediği için alternatif tıpla uğraşan bilirkişiler ne bilim kurulunda görev alabildiler ne de ekranlara çıkabiliyorlar. neden acaba? keşke bize ikram edilen dinimizi hakkıyla öğrenip ona göre yaşayabilseydik o zaman bu sıkıntıların hiçbirini belki de yaşamamış olacaktık. neyse yazılıp söylenecek çok şey var fakat alan yetmiyor.
 
burada belirttiklerimin hiçbiri yatırım tavsiyesi olmayıp şahsi görüşlerimdir. sağlıcakla kalın Allah'a emanet olun. sürçü lisan ettim ise affola...

YORUM YAZ

ADINIZ SOYADINIZ:
YORUMUNUZ:

Diğer Yazıları

Bekirpaşa kavşağında kaza
1 / 15
Yakıcı Garden

YAZARLARIMIZ

   

EN ÇOK OKUNANLAR

EN ÇOK YORUMLANANLAR

AKYAZI HABER

Arşiv Haber Arama

Green Garden