Yıl 1999 Ağustos'un 17 si, gece 3:02 sarsıldıkça sarsıldık. Yer, öfkesinin hiddetiyle üzerinde ki ağırlıkları pamuk lifleri gibi savurduğu o anda acziyetimizle baş başa kaldık.
 
Canlar  yitirdik, sonra canımızın derdine düştük. Ağustos'un sıcağında çadırlarda tir tir titredik.

Hiç unutmam, Adapazarı'ndayız. Depremin ikinci günü, Şehir ceset kokusuyla kaplanmış. Nefes almak güç. Boş bakışlar, Ağlayan insanlar, hüzün dolu bir koşuşturma, umutsuz bekleyişlerin olduğu o anlarda; Bursa'dan biri gelmiş eski bir arabayla! Bagajını açmış,  küçük torbalara koyduğu zeytini dağıtıyor, bir diğeri Bilecik'ten gelmiş, ekmek dağıtıyor. Diyarbakır'dan gelenler var, kuru bakliyat dağıtıyor. Türkiye'nin dört bir yanından kamyonlarla Tırlarla erzak gönderiliyor, Yaratanına kurban olduğum, Anadolu'nun vefalı insanları; Kardeşliğin en güzelini sergiliyor.
 
Sonra Dünya'dan Yardımlar gelmeye başladı. Enkazlar kaldırılırken. Yeniden yapılanma çalışmalarına başlandı. O dönem Bayındır ve İskan Bakanı Koray Aydın suçlamaların gölgesinde kaldı. İhalelere fesat karıştırdığı iddia edildi. Özellikle İzmit'te yakın akrabalarına öncelik sağlandığı konuşuldu. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin isteği doğrultusunda istifa etti. Sonra da Yüce Divana sevk edildi. Yargılandı ve suçsuz bulundu.

Kimse yakıştıramamıştı zaten, millet kan ağlarken, kardeş kardeşinin yarasına merhem olurken, çıkar amaçlı Devletin imkanlarını kullanmak, Hangi vicdana sığardı.

Hukuk işlemişti. Vicdanlarda ki soru işaretlerinin hukukun üstünlüğünün şiar edildiği devlet sisteminde ne önemi vardı ki.

Kolunda 800 bin lira değerinde hediye edilmiş bir saati olan kişininde hukuk karşısında elbette cevabı vardı. Adamın gönlünden kopmuş vermiş. Bundan dolayı kim suçlana bilinir ki?

Yada her gün  bir iki ayeti, tweterdan sıyorum söyleminin, hukuksuz  bir tarafı mı vardı?

Ayakkabı kutusuna para koymanın neresi suç, bana söyleye bilir misiniz?Siz hiç mi kutuya para koymadınız?
Yada 22 yaşında üniversite okuyan bir çocuğun yüzbinlerce Euro'sunun  olması hukuksuz bir durum mudur?

Veyahut meclis komisyonunun hukuk çerçevesinde 17 Aralık soruşturması sürecinde elde edilen delillerin ve suçlanan kişilerin ifadelerinin ortadan kaldırılması yönünde aldığı karar hukukun dışında mıdır? Tabiki de hayır.

Hukukun tıkır tıkır işlediği bu ülkede adalete olan güven % 49 olması inanılır gibi gelmese de maalesef araştırmalar böyle.

"Hiç şüphesiz Allah size emânetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah işitir ve görür" (Nisa süresi ayet 58 meali)