Türkiye’de gelir dağılımının son görünümü
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Gelir Dağılımı İstatistikleri’ni kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan verilere göre, en yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı payda düşüş yaşanırken, en düşük gelir grubunun payında sınırlı bir artış görüldü. En yüksek yıllık ortalama gelir hizmet sektöründe kaydedilirken, en yüksek fert geliri Ankara’da ölçüldü.
TÜİK verilerine göre Gini katsayısı 0,410 seviyesine gerilerken, yıllık ortalama hane halkı kullanılabilir geliri 662 bin TL’nin üzerine çıktı.
Gelirin neredeyse yarısı en zengin yüzde 20’ye gidiyor
Araştırma sonuçları, en yüksek eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik kesimin toplam gelirden aldığı payın bir önceki yıla göre 0,1 puan azalarak yüzde 48 olduğunu ortaya koydu. En düşük gelir grubundaki yüzde 20’lik kesimin payı ise 0,1 puan artışla yüzde 6,4’e yükseldi.
Gini katsayısında sınırlı gerileme
Gelir dağılımındaki eşitsizliği ölçen Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça eşitliğe, bire yaklaştıkça ise bozulmaya işaret ediyor. Hesaplamalarda, vergi ve düzenli transferler düşüldükten sonra elde edilen hane halkı kullanılabilir geliri esas alındı.
2025 yılı sonuçlarıyla birlikte idari kayıtlardan elde edilen vergi ve sosyal güvenlik primi bilgileri de net gelire dahil edilerek brüt gelir üzerinden yeni hesaplamalar yapıldı. Buna göre Gini katsayısı bir önceki yıla kıyasla 0,003 puan azalarak 0,410 olarak tahmin edildi. Sosyal transferler hariç tutulduğunda katsayı 0,473 olurken, emekli ve dul-yetim maaşları dışarıda bırakıldığında 0,420 olarak hesaplandı. Brüt gelir üzerinden yapılan hesaplamada ise Gini katsayısı 0,422 oldu.
Hane halkı gelirlerinde güçlü artış
Yıllık ortalama hane halkı kullanılabilir geliri, bir önceki yıla göre yüzde 76,7 artışla 662 bin 414 TL’ye yükseldi. Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri ise yüzde 77,3’lük artışla 332 bin 882 TL olarak belirlendi.
Tek kişilik haneler, 418 bin 25 TL ile en yüksek yıllık ortalama gelire sahip grup oldu. En düşük gelir ise en az bir çekirdek aile ve diğer bireylerden oluşan hanelerde görüldü.
Gelirin kaynağında maaş ve ücretler önde
Toplam gelir içinde en büyük pay yüzde 49,7 ile maaş ve ücret gelirlerine ait oldu. Müteşebbis gelirleri yüzde 18,3 ile ikinci sırada yer alırken, sosyal transferlerin payı yüzde 18,2 olarak hesaplandı. Sosyal transferlerin büyük bölümünü emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu.
Eğitim, sektör ve statüye göre gelir farkları
Yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek seviyeye yükseköğretim mezunları ulaştı. Sektörel dağılımda ise hizmet sektörü en yüksek ortalama gelire sahip olurken, tarım sektörü en düşük gelir grubunda yer aldı. Gelir artış oranı açısından inşaat sektörü ilk sırada yer aldı.
İşteki duruma göre değerlendirildiğinde, en yüksek yıllık ortalama esas iş geliri işverenlerde görülürken, yevmiyeliler en düşük gelir grubunda kaldı.
Bölgesel gelir farkları dikkat çekti
2025 verilerine göre, yıllık ortalama eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirinin en yüksek olduğu bölge Ankara olurken, en düşük gelir Van, Muş, Bitlis ve Hakkari’yi kapsayan bölgede kaydedildi. Gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu bölge ise Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir ve Kırşehir’i kapsayan alan olarak öne çıktı.
Gelir grupları arası geçişler
Araştırma, en düşük ve en yüksek gelir gruplarında yer alan bireylerin büyük bölümünün bir önceki yıla göre aynı gelir grubunda kaldığını gösterdi. İşsiz olan bireylerin önemli bir kısmı ise 2025 yılında çalışma hayatına dahil oldu.
Veri yöntemi
Gelir Dağılımı İstatistikleri, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması kapsamında hazırlanırken, 2024 yılı referans alındı. Hane gelirleri, hane büyüklüğü ve yapısına göre eşdeğer fert gelirine dönüştürüldü.
Cevdet Yılmaz’dan gelir dağılımı değerlendirmesi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TÜİK’in 2025 yılı sonuçlarına ilişkin değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaştı. Yılmaz,
"Sosyal devlet ilkesiyle, kapsayıcı kalkınma yaklaşımıyla ve 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' şiarıyla, ülkemizin sahip olduğu refahı, toplumun tüm katmanlarına yaymaya kararlıyız." ifadelerini kullandı.
"GELİR DAĞILIMINDAKİ EŞİTSİZLİK AZALDI"
Yılmaz, araştırma sonuçlarının gelir dağılımındaki eşitsizliğin azaldığını ortaya koyduğunu belirterek paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Düşük gelir gruplarının toplam gelirden aldığı pay artarken, ekonomide daha dengeli bir yapı oluşmaya devam etmektedir. Araştırma sonuçlarına göre 2024 yılında en yüksek eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,1 puan azalarak yüzde 48 olurken en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan artarak yüzde 6,4 olmuştur. Daha adil paylaşım, ekonomik istikrar ve sosyal kalkınmanın da temel taşlarından biridir. Gelir eşitsizliğindeki gelişmeleri takip etmek açısından kullanılan toplumun en yüksek gelir elde eden yüzde 20'sinin elde ettiği payın en düşük gelir elde eden yüzde 20'sinin elde ettiği paya oranı şeklinde hesaplanan 'P80/P20' oranı bir önceki yıla göre 0,2 puan azalarak 7,5’e gerilemiştir. Ayrıca, Gini katsayısı da bir önceki yıla göre 0,003 puan azalış ile 0,410 olarak tahmin edilmiştir."
"GELİR DAĞILIMINDA KALICI İYİLEŞME SAĞLAMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Yılmaz, 2026 bütçesinde sosyal desteklere ayrılan kaynakların artırıldığını belirterek şu değerlendirmede bulundu:
"2022 yılı ocak ayından itibaren asgari ücreti vergi dışı tutmakta olup bu imkandan tüm çalışanlarımız yararlanmaktadır. Bu kapsamda yeni açıklanan asgari ücrete göre, 2026 yılında 1 trilyon 166 milyar lira vergi istisnası öngörüyoruz. Doğal gaz ve elektrik sübvansiyon destekleri ve asgari ücretin vergi dışı tutulmasını da dikkate aldığımızda sosyal harcamalara ayırdığımız kaynaklar 2 trilyon 456 milyar liraya ulaşmaktadır. Eğitim, sağlık, istihdam ve sosyal destekler başta olmak üzere, kapsayıcı sosyal politikalar ile beşeri sermayemizi güçlendirmeye ve gelir dağılımında kalıcı iyileşme sağlamaya devam edeceğiz. Kararlı bir şekilde mücadele ettiğimiz enflasyonda sağlayacağımız kalıcı düşüşler, vatandaşımızın refahının artmasına ve gelir dağılımında daha dengeli bir yapının oluşmasına katkı sağlayacaktır."



