Allah’ın selamı rahmeti, bereketi ülkemin ve tüm İslam âleminin üzerine olsun.Bugün sizlere hem piyasalara dair beklentilerimi hem de güncel bir kaç konu hakkındaki düşüncelerimi aktarmaya çalışacağım. Sürçü lisan eder isek affola…
En çok merak edilen ile başlayalım ve piyasalara dair beklentilerimizi, hiç birinin yatırım tavsiyesi olmadığını tamamen şahsi düşüncelerimi içerdiğini en baştan belirtmek isterim.
Piyasalar biraz sakin görünse de ben fırtına öncesi sessizlik olarak yorumluyorum. Daha önceki yazılarımda da dolar ve Euro kurunda sert düşüş ve yükseliş şeklinde bir hareket beklemediğimi belirtmiştim. Nitekim öyle şaşırtacak bir hareket her iki yönde de yaşanmadı. Nedeni basit, parasını faize yatıranlar vade sonuna kadar dövizi ne kadar aşağıda tutarsa o kadar daha çok kazanacak hem de kur korumalı sisteme rağmen.
Bence döviz tarafında artık hafif kıpırdanmalar başlar. Özellikle, benim uzun zamandır hayalim olan milli politik atılımlar, açıklamalar yapacak bakanlarımız ne zaman ortaya çıkacak derken ilki milli eğitim bakanımızdan geldi, ben konumuza etkisi açısından değinip geçeceğim yoksa konu oldukça uzun. Bu milli açıklamanın faturasını kesmek isteyecekler ve mülteci meselesi (bu konuya birkaç kelam değinmeden geçmeyeceğim) ile elde edemediklerini tek mermileri hayat pahalılığı, fiyat artışları, hâkim kararları, denetimlerin yetersizliği, fiyatlardaki istikrarsızlık gibi vatandaşın son noktası olan cebine dokunarak başka meseleleri buradan kaşımak isteyecekler diye düşünüyorum.
Hayat pahalılığı demişken, bugün İzmit dönüşü Qutlet Center denen marka mağazaların olduğu yere uğramak istedik. Aman Allah’ım araç park etmeye yer yok, her biri pahalı marka ürünlerin satıldığı mağazalar hınca hınç dolu. Biran hayat pahalılığını düşündüm ve dedim ya ben ekonomiyi bilmiyorum ya da…neyse
Biz konumuza devam edelim. İlkyazımdan bu yana döviz, altın var oldukça asla bir yatırım aracı olamaz demiştim. Eğer döviz tercih edecekseniz de bu dolar değil Euro olması daha doğru bir kara olur demiştim. Euro dolar paritesi 1.05 ‘ler de iken bugün 1.11 ‘ler de bence yükselişine yavaş yavaş da olsa devam edecektir. Ama benim favorim altın. İmkânınız varsa bütçenize göre önce, imarlı arsa, imara yakın tarla, 1+1 daire, altın ve gümüş. Borsaya değinmiyorum çünkü inancım gereği ben kendimce caiz görmüyorum. Her ne kadar baktığınızda akla yatsa da sistemin sanal âleme geçmesi ve günlük kazançlar elde edilebilir olması ban göre caiz olma özelliğinden uzaklaşmıştır.
Evet, altın buralarda daha fazla oyalanmayacaktır. Dün 24 ayar alış: 2770; satış:2830 TL idi. Ben bu seviyeleri orta uzun vadede iyi bir alım seviyesi olarak görüyorum. Şöyle bir örnek vermek gerekirse, 2019 Eylül ayında 1 gram has altının fiyatı 285 TL iken bugün yani 5 yıl sonra bugün 2800 TL. Hangi ticaret 5 yılda böyle bir kazanç bırakır. Eskiler kenardaki birikimlerini altın olarak tutardı, sonraki kuşak kıyafet, telefon vs. gibi lüks harcamalara aktardı. Fırsat kaçınca altın fark edilmeye başlandı.
Altın yükselişini sadece TL bazında yapmadı. Mesela geçen yıl 1 kg has altın 54000 dolar iken bu yıl 80000 dolarlara çıktı. Benim içimde şöyle bir his oluştu tabi hep söylüyorum bu benim şahsi düşüncem kimseyi bağlamaz, %100 olacak denemez. Sanki dolar bazına 100 000 dolarlara yakın(99400-99600 gibi) ve veya biraz üstlerinde (100200-10400 gibi) bir yerlerden satış yiyebileceğini ve Oralarda biraz oyalanıp, tekrar yükselmeye devam edecektir şeklinde düşünüyorum. Lakin sosyal medyada gezen ons fiyatlarını şimdilik ben hayal ürünü olarak yorumluyorum. (en azından 3-5 yıllık zaman için). Daha öncede ons 67000 dolara çıkıp sonrasında 32000 dolarlara kadar gerilemişti aynısı olur demiyorum, amma içimdeki ses neden olmasın ki diye fısıldıyor dedim ya benim kendi şahsi kanaatim bu yönde, zaman gösterecek olup olmayacağını.
Sanırım ekonomi ve piyasalara dair anlaşılmayan kalmamıştır. Gelelim birkaç güncel meseleye. Öncelikle şu mülteci meselesi, şu “mülteci” ifadesi bile beni rahatsız ediyor. Kıymetli Müslümanlar, bu insanlar evlerinden, yurtlarından isteyerek mi ayrıldı. Bu insanların kendilerini, evlerinden yurtlarından edenlerin ülkesine sığınmalarını beklemek ne derece doğru. Ama maalesef benim ülkemde birkaç kişi bu göç etmek ve zor şartlarda yaşam mücadelesi vermek zorunda kalan insanları kerih gördü. İngiliz’e, Rus’a, almana katlandı, saygı gösterdi de din kardeşine bunu çok gördü. Ben getiriliş şeklinden, ülkemdeki yerleştiriliş şekillerine kadar çokça hatanın yapıldığını düşündüğüm bu kardeşlerimizin hor görülüp itilip kakılmasından, sınır dışı edilsinler diye dışlanmalarından son derece rahatsızım. Bu insanlar bizlerden para dilenmiyor, kafalarını sokacakları bir yer ve çalışmak için iş. Her sektörde iş ayırmadan çalışıp çoluk çocuklarının nafakalarını kazanmak istiyorlar. Allah ülkemi, milletimi bu duruma düşmekten korusun. Etrafımızda iyi şeyler olmuyor. İçerideki kalem şörleri tek tek cesurca haykırıyorlar. Nereden bu ülkede bir kargaşa çıkarta biliriz, hükümeti nasıl köşeye sıkıştırabilir izin derdindeler. Allah cc, zalime, bu vatana ihanet etmek isteyen her kim varsa fırsat vermesin. Kimde ülkeme, İslam’a hizmet etmek istiyorsa ona nusretiyle yardım etsin. Yazım biraz uzamış olabilir kelimeler ve satırlar anlatmak istediklerime yetmiyor. Hakkınızı helal edin. Yazımın başında belirttiğim gibi bunlar benim şahsi düşüncelerim, %100 kesin ve evrensel bilgi değildir. Kalın sağlıcakla…