Tüm ibadetler yalnız ama yalnız ALLAH (c.c) rızası için yapılır. Bir ibadetin Allah (c.c.) katında geçerli olması için olmazsa olmaz ilk şartı; niyetinin içine başka hiçbir menfaat karıştırmadan ibadetin sadece Allah’ın rızası için yapılmasıdır. Bu nedenle Peygamberimiz (sav) “Ameller niyetlere göre değişir, herkesin niyeti ne ise eline geçecek odur.” buyurmuştur.
İBADETE BAŞKA BİR MENFAAT KARIŞTIRILMAZ!
İbadetlerde niyet o kadar önemlidir ki bir insanın ibadetteki niyeti %99 Allah rızası olsun ama işin içine %1 de dünyalık bir menfaat karıştırılsın, Hz. Allah bu ibadeti kabul etmez, aksine hesap günü bu ibadeti şirk (ortaklık) unsuru taşıdığı için kendisinin helakine dahi sebep olabilir. Günümüzde bu tür yanlışlara verilebilecek en güzel örneklerden biri ise “Cenaze Namazları” dır. “Cenaze Namazı” farz olan bir ibadettir. Peygamberimiz (sav)’in tabiri ile Müslüman’ın Müslüman kardeşi üzerindeki beş hakkından da biridir. Bu nedenle sırf Allah rızası için yapılması gerekir. Fakat Allah Rızası niyetinden uzak veya bu niyetle birlikte “gelmedi demesinler” “ayıp olur bir görünelim” niyeti ile gidilen cenazeler ibadette aranan halisane niyete aykırı eylemlerdir. Dolayısı ile de bu tür eylemler Allah’ın rızasına değil aksine gazabına bile neden olabilir.
BAZI İBADETLERİN İÇİNDE BAŞKA MENFAATLER DE VARDIR!
Fakat bununla birlikte bazı ibadetler vardır ki, kişi sırf Allah rızası niyeti ile o iş ve ibadeti yapmakla aynı zamanda kendiliğinden başka menfaatler de elde edebilir. Mesela namaz kılan bir insan aynı zamanda spor yapmış olur. Ama birisi “ben hem namaz kılayım, hem de spor yapmış olurum” diyemez! Yine birisi oruç tutmakla perhiz yapmış olur ve zayıflar. Ama o kişi “ben hem oruç tutayım, hem de perhiz yapar zayıflarım” diyemez! İbadet niyetine başka bir menfaat karıştıramaz!
Kurban bayramında kesilen ve nisaba malik Müslümanlara vacip olan kurban ibadeti de niyet olarak sadece ama sadece Allah rızası için yapılması gereken bir ibadettir. Bununla beraber Allah (c.c.)’ın lütfü keremi ile kesilen kurbanların etleri de kesenlere ve yiyenlere helal kılınmıştır. Yani kurbanın niyetine et menfaati karıştırılamaz ama Allah rızası için kesilen kurban ile kesenler et sahibi olur. Bu hassas çizgiyi birbirine karıştırmadan kurbanı alıp bu ibadeti en güzel şekilde ifa etmek Müslüman için çok önemlidir.
HİSSELİ KURBANA GİRENLER ARTIYOR AMA!
Ülkemizde her geçen gün münferit olarak kurban kesmek zorlaştığı için insanlar kesimhane, market, dernek ve vakıflarda kurban hissesine girerek kurban ibadetlerini ifa etmeye çalışmaktadır. Fakat üzücüdür ki birçok insan kimlerle hisseye girdiğini bilmemekte, hissedarlarını tanımamakta, araştırmamakta hatta birçoğu kurbanın kesilirken yanına dahi gitmeden evine kasa içinde gelen ete razı olmaktadır. Oysa bu şekilde girilen hisseler nedeniyle hissedarları ciddi bir tehlike beklemektedir!