Derin ve yararlı bilgiye hikmet denir. Allah’ın kendisine hikmet verdiği kimseler öncelikle peygamberler, ilmiyle amel eden âlimlerdir. Bilgili olmanın en çok değer verilen tarafı, insanlığa yararlı olmaktır. Peygamberimiz bir hadisinde: «Yararlı bilgi isteyin, yararsız bilgiden Allah’a sığının» buyurmuştur. Doğruluk, adalet, ihlâs, sevgi, saygı, ağırbaşlılık, başkalarına faydalı olmak, cömertlik, âlicenaplık gibi yüksek vasıfları taşıyan kimseler de hikmet ehlinden sayılır. İslâm’a tam olarak inanan, Kur’an’ın emirlerini öğrenip noksansız uygulamak için çaba sarfeden, tüm kötülüklerden uzak duran kimse hikmet sahibidir ve kendisine büyük hayır verilmiştir.
Hz. Peygamber (s.a.) şöyle buyurmaktadır:
"Bir kimsenin dünyalık zevklerden uzaklaşarak zühd yaşantısı sürdüğünü gördüğünüzde onunla yakınlık kurun. Çünkü o, hikmeti almaktadır. Kul, dünyalık zevklerden uzaklaşarak zühd yaşantısı sürdüğü zaman, üç özellik kazanır: 1) Akrabalarının desteği olmaksızın izzet ve güç sahibi olur. 2) Mal edinmeksizin zengin olur. 3) İlim öğrenme çaba ve zorluğunu yaşamadan ilim elde eder."
Hz. Ömer de (r.a.) ordu komutanlarına yazdığı mektuplarda şöyle diyordu: "Allah'a itaatkar kullardan, konuştukları sözleri ezberleyin. Zira birtakım gerçek haller onlara görünür."
Kimileri ise şöyle demişlerdir: "Kul dünyalık zevklerden uzaklaşarak zühd yaşantısı sürdüğünde Allah ona bir melek gönderir. Bu melek, sizden biriniz bahçesine fidan diker gibi, onun kalbine hikmet tohumundan eker."
"Peki bu kimse hikmeti ne zaman dile getirebilir? Kalbinde yaşadığı hakikatı diliyle tanımlamasına engel olan nedir?"
"Bu kişinin örneği toprağa dikilen fidandır." Bu fidan zamanla büyümüş ve olgun bir ağaç olmuştur. Kökleri toprağın derinliklerine iyice yerleşmiş ve gövdesi üzerinde dalları uzamıştır. Su bütün damarlarında dolaşmış, yaprakları yeşillenmiş ve meyve verecek duruma gelmiştir. Ama ne yazık ki, kontrol ve bakımı ihmal edilmiş, zamanında budanmamış ve dayanıklılığı artırılmamıştır. Bu yüzden hasat zamanında ürün vermemiştir. Eğer gerekli bakımı yapılsa ve budanıp aşılansaydı hasat edilmeye elverişli olacak ve sahibi de onun meyvesini toplayacaktı.
Rabbim, sade hayat yaşayarak, ilim ve hikmet sahibi olmayı nasip eylesin. Âmin.