Bir tuşla pek çok bilgiye ulaşabilen bir nesile ,bilgiyi geleneksel yöntemlerle öğretmeye çalışan nesil ...Tarihte ilk kez çocuklar, yetişkinlerden daha fazla ve hızlı bir şekilde bilgiye erişebiliyor. Dünyada bir dakikada üretilen ve erişilebilir olan bilgi, geçmişteki üretim ve erişim düzeyiyle kıyaslandığında karşımıza şu tablo çıkıyor: Artık bilgiye erişim değil; doğru bilgiye erişim yolları, bilginin geçerliliğinin teyidi ve anlamlı kullanımı yaşam becerileri arasında yer alıyor.
Ödevlendirme ve proje üretme sisteminde de değişiklik ve gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Teknolojinin, inovasyonun ve girişimciliğin kaçınılmaz olduğu bir çağdayız. Bu kavramlar, hayatımızın doğrudan veya dolaylı olarak içinde yer alıyor. Dahası bu çağ, en başta çocukların eğitim niteliğinin bu hıza ve becerilere uyum sağlamasını gerektiriyor. Çünkü gelecekte insanlığı ve yaşamı mikro veya makro boyutta etkileyecek olan onlar. Nitelikli eğitim, kendilerinden önceki sistemleri kullanılamaz hale getiren yıkıcı inovasyonların, iş modellerinin ve çalışanlardan beklenen bilgi-becerilerin değiştiği ve daha da değişeceği öngörülen bir dünya için her zamankinden daha da yaşamsal. Bu yaşamsal öneme sahip bilgi ve becerilerin kazandırılmasında ise öğretmenler başrol oyuncuları.
Bunun yanında, biz yetişkinlerin geçmişte öğrendiği, bugün de çocuklara öğretmeye çalıştığı pek çok bilgi ve beceri gelecekte kullanmaya ihtiyaç duyulacak olanlardan çok farklı ve çeşitli. Sadece bilgi sahibi olanlar değil, yeni çağın gerektirdiği becerilere sahip olanlar, bu becerileri gelişim odaklı bir zihniyetle yaşam boyu öğrenme üzerine kuranlar yaşam dinamiklerinde sağlam durabilecekler. Bu nedenle öğretmenlik için bugüne kadar tanımlanan beklentiler ve yeterlikler, artık bambaşka düzeyde alan uzmanlığı, farklı beceri setleri ve tutumlar gerektiriyor.
Asıl amaç çocuğun bütünsel gelişimini sağlamaktır.Bu rolün bugününü ve geleceğini öngörebilmek için öncelikle insanlık tarihinde pek çok açıdan ilklerin yaşandığı bir zamanda olduğumuzu fark etmemiz önemli.
Çocuğun başarması için gereken taşları kaldırıma döşeyen, başardığında mutluluğunu en az onun kadar paylaşan, potansiyelini fark etmesi için destekleyen, düştüğünde ayağa kalkabilmesi için ihtiyaç duyduğu becerileri kazandıran kişidir öğretmen. Empati kuran, dinleyen, dünyaya onun penceresinden ve onun yaşam sevinciyle bakabilen bir rehberdir. Çocuğun sosyal kabul aldığı önemli referans noktalarından biridir. Ağladığında, hata yaptığında, korktuğunda, zorlandığında, güvenerek, tüm çocuksu masumiyetiyle ve merakıyla var olabildiği, kırılganlıklarını paylaşabildiği, kabul çerçevelerini oluşturduğu rol modeldir öğretmen.
İnsan , doğası ve gelişim özellikleri gereği sosyal-duygusal bir varlık. Bu gerçeklerden yola çıkıldığında, teknolojiyle bilginin edinimi ve kullanımına dair artık bireysel sistemler üzerinden ilerlenecek bir geleceğe yöneldiğimizi bilsek de bir şey aynı kalacak. Temel gelişim ihtiyaçlarımız ve insani özelliklerimiz düşünüldüğünde öğretmenler, yapay zekânın ve inovasyonun karşılayamayacağı ihtiyaçları için daima öğrencilerinin yanlarında olmaya devam edecekler.Diğer yandan doğru bilgiye erişim yollarını, bilginin geçerliliğinin teyidi ve anlamlı kullanımı konusunda yaşam becerileri kazanmalarına destek olacaklar.