Ekonomi Ticaret Derneği Sakarya Başkanı Özkan Pınar, özel bankalarda pandemi döneminde yaşanan olumsuzlukların duyum veya münferit şikayetlerin ötesinde kurumsal bir bilinçli bir davranış sonucu olduğunun anlaşıldığını söyledi. 

 

Kredi kullandırmaktan kaçınan özel bankalarla ilgili tepkiler devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Maalesef özel bankalar bu süreçte hiç de iyi bir imtihan vermiyorlar. Özel bankaların da üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz” sözleriyle rahatsızlığını dile getirmiş. 

 

Hafta başında ‘özel bankaların da elini taşın altına koymasını’ isteyen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, eleştirilerinin dozunu artırarak, bankaları ‘stokçulukla’ suçlamıştı. Albayrak, “Milletin ihtiyacı olan maskeyi stoklayanlar neyse, vatandaştan topladığı parayı en çok ihtiyaç olan böyle bir dönemde millete sunmak yerine stoklayanlar da aynıdır.” demişti. 

 

KREDİ KULLANDIRMAK YERİNE SERİ ŞEKİLDE TAHSİLATA DEVAM EDİYORLAR

 

Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Ekonomi Ticaret Derneği Sakarya Başkanı Özkan Pınar,  içinde bulundukları pandemi günlerinin hararetli tartışma konusunun, KOBİ'lerin özel bankaların bir çoğundan kredi alamaması olduğunu dile getirdi.

 

Birçok işletme sahibinin, bırakın yeni bir kredi verilmesini, eskiden tahsis edilmiş ancak boş duran kredi limitlerini dahi kullanamadıklarını ifade ettiğini vurgulayan Pınar; "

 

Özel bankalarda pandemi döneminde yaşanan olumsuzlukların duyum veya münferit şikayetlerin ötesinde kurumsal bir bilinçli bir davranış sonucu olduğu anlaşılmaktadır. Bunu bize BDDK raporları açıkça gösteriyor. 3-10 Nisan haftasında kamu bankalarının kredi hacmi 19,6 Milyar TL artarken özel bankalar kredi hacmi 1,2 Milyar TL azalmış. Yani kredi kullandırmak yerine seri bir şekilde tahsilata devam ediyorlar" dedi. 

 

MÜŞTERİLERİNİN KORONAYA YAKALANMASINDAN MI KORKUYORLAR?

 

Birçok işletmenin salgın nedeni ile faaliyetlerini durdurduğuna dikkati çeken Özkan Pınar, şunları söyledi; "Vadesi gelen alacaklarını alamıyor. Açıkçası tahsilat zinciri kırıldı. Beklenen ödemeler gelmiyor. Ancak çekler geliyor, kira geliyor, faturalar geliyor ve en önemlisi personel ödemeleri geliyor. Birçok üyemiz, gücünün yettiği kadar personel istihdamına devam edeceğini bildirdi. Bunu bir sosyal ve milli sorumluluk olarak gördü. İşte bu ağır şartlar altında ölüm kalım savaşı veren Türk işletmeleri , yanında bir çok bankayı göremiyor. Çünkü vadesi gelen kredi taksitlerinin ötelenmesi veya temdit edilmesi talepleri ya reddiliyor. Ya da üzerine karşılanamayacak bir faiz maliyeti ekleniyor. Krediden tahsis masrafı, kullandırım komisyonu, hayat sigortssı primi adıyla kesilen masraflar da cabası. Hatta firmalar, yapılandırma / öteleme yaparsak bu sizin için iyi olmaz, siciliniz bozulur, önümüzdeki günlerde bizden kredi alamazsınız gibi söylemlerle örtülü tehdit ediliyor. Birçok üyemiz benzer durumları maalesef yaşadı. Halbuki bir bankanın kredi verirken dikkat ettiği temel faktör olan teminatı da KGF vesilesi ile devlet tarafından sağlanıyor. Acaba özel bankaların elini kim neden tutuyor da, bu yağmurlu havada şemsiyeleri kapatıyorlar.Yoksa müşterilerinin koronaya yakalanmasından mı korkuyorlar?"

 

ÜYELERİMİZ VE İŞLETMELER BUGÜNLERİ UNUTMASIN

 

Pınar; "Dileriz, üyelerimiz ve tüm işletmeler güneşli günlerde elinde şemsiye ile gelen , o çok reklam veren bankaları gördüklerinde bugünleri unutmazlar. Belki de esas sorun, bankacılık sektörümüzün milli kimliğini kaybetmiş olmasıdır." ifadesini kullandı.