Siyasette en etkili ikna yöntemi olamayacakları görmekten, göstermekten geçiyor. CHP’de bir süredir yaşanmakta olan iç çekişmeler sırasında da nelerin olamayacağı açık ve net biçimde görüldü. Bu işin tek çıkış yolunun
Çünkü parti içinde ortaya çıkan ayrışmalar ve Parti Meclis’inin mevcut yapısı ile değil
Özellikle son günlerde icat edilen, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun “Yok öyle bir şey” demesine karşın parti içinde tartışılmaya devam eden ittifak tartışmaları da gösterdi ki CHP bugün itibariyle yönetilemiyor, adeta savruluyor. Kılıçdaroğlu ekibine muhalif tutum alan Parti Meclisi üyeleri, partinin eski yöneticileri ve bazı il başkanları parti içinde
Televizyon tartışmalarında sıkça boy gösteren CHP’nin “yetkisiz” yetkilileri, PM üyeleri, eski yöneticileri mevcut yönetime veryansın ediyorlar. Partinin tam bir fetret devrine girdiği, kargaşa yaşadığı görüntüsü sergiliyorlar.
Hatta öyle ki önceki
Bugüne kadar hiçbir partide yaşanmamış trajikomik gelişmeler oluyor CHP’de.
Ve bu durumun sürdürülebilir olmadığını başından itibaren gören Kemal Kılıçdaroğlu başlangıçta “hayır” dediği
Kılıçdaroğlu muhtemelen 3 Aralık’ta tüzük gereği kaçınılmaz
Görünürde tüzük için yapılacak olan bu kurultay aslında CHP’deki taraflar için tam bir hesaplaşma kurultayı olacak.
Bir başka şey daha olacak bu kurultayda. Muhtemelen kimse Kılıçdaroğlu’na karşı aday çıkmayacak, çıkarmayacak. Ama öte yandan hem
Parti Meclisi’nde çoğunluğu ele geçirebilmek için büyük savaş yaşanacak. Bu çerçevede hiç umulmadık ittifakların gündeme gelmesi bile
Özetle CHP’nin asıl sahibi olduklarını düşünenler Kılıçdaroğlu’na partide tek başına iktidarı vermemek için her yolu deneyecekler.
Acaba Kılıçdaroğlu ne yapacak?
Kılıcını çekip “ya hep ya hiç” mi diyecek? Yoksa Deniz Baykal ile uzlaşıp dengeli bir koalisyonu mu tercih edecek?
Kurultayın havasına bağlı...
Kaynak: Bilal Çetin / Vatan