Çetinler Kereste İnşaat Akyazı
Toprak Turizm - yeni Banner

Ahmet Altan'dan Bariz Gerçekler

11-03-2010 23:55:00 - TÜRKİYE
Ahmet Altan'dan Bariz Gerçekler

Osmanlı İmparatorluğu kurulduğunda Elazığ köylüleri nerede oturuyordu?

Özgür Adımlar
Kerpiç evlerde.

Birinci Meşrutiyet ilan edildiğinde nerede oturuyorlardı?

Kerpiç evlerde.

İkinci Meşrutiyet'te?

Kerpiç evlerde.

Saltanat kaldırıldığında?

Kerpiç evlerde.

Hilafet kaldırıldığında?

Kerpiç evlerde.

Cumhuriyet ilan edildiğinde?

Kerpiç evlerde.

Şapka devrimi yapıldığında?

Kerpiç evlerde.

1960, 1971, 1980 darbeleri yapıldığında?

Kerpiç evlerde.

28 Şubat darbesinde?

Kerpiç evlerde.

Şimdi nerede oturuyorlar?

Kerpiç evlerde.

1299'dan bu yana yaşanan onca olayın, savaşın, darbenin, gelişmenin Doğu ve Güneydoğu köylerine ne faydası oldu peki?

Hiç.

Hâlâ kerpiç evlerde yaşıyorlar, hâlâ kerpiç evlerde ölüyorlar.

O imparatorluk, hilafet, meşrutiyet, cumhuriyet, laiklik, darbeler, savaşlar, cinayetler kimin içindi?

Belli ki oralardaki köylüler için değildi.

Yapılan hiçbir değişiklik, o köylülerin hayatını da ölümünü de değiştirmedi.

Niye yaptık peki biz onca şeyi, kimin için yaptık?

O köylerde yaşamayanlar için.

Yapmasaydık o köylüler için ne değişecekti?

Hiçbir şey.

Bugün yeryüzünün hiçbir doğru dürüst ülkesinde insanlar 6 ölçeğindeki bir depremde ölmezler.

Burada niye ölüyorlar peki?

Cihan imparatorlukları kurmuşuz, cumhuriyetler ilan etmişiz, Atatürk'ün ilke ve inkılâplarını kabul etmişiz, şapka giymişiz, darbe yapmışız, çağdaş olmuşuz ama köylüler kerpiç evlerde sabah vakti yıkıntıların altında ölüyorlar.

Ben yeniyetmeyken mahe çocuklarının çok sevdiği galiz bir laf vardı, dayanamayacağım söyleyeceğim, “bana faydası olmayan kilisenin papazını öpeyim,” alın imparatorluğunuzu, cumhuriyetinizi, laikliğinizi, ilke ve inkılâplarınızı, şapkanızı, darbenizi, ne isterseniz ondan yapın.

Bunlarının hiçbirinin o köylülere bir faydası yok, olmamış, olmayacak.


Onların hayatını bunların hiçbiri kurtarmaz, onların hayatlarını, buralarda aydın geçinenlerin bile bir tür “fantezi” sandıkları “demokrasi” kurtarır ancak.

“Önce cumhuriyet”, “önce laiklik”, “önce vatan” diye bağıranlar, “demokrasi gelirse ne olacak, memleket bölünecek” diyenler, gidin şimdi bunları Elazığ köylülerinin parçalanmış bedenlerine anlatın.

Demokrasi, insanın her şeyden daha önemli ve kutsal olması anlamına gelir, demokrasi olsaydı, Meclis lojmanlarına, orduevlerine, memur kamplarına, Atatürk heykellerine harcadığınız parayı Elazığ köylerine harcamak zorunda kalırdınız, kerpiç evlerin içinde sabaha karşı yıkılan duvarların altında ezilerek ölmezlerdi.

Asfalt yolları, sağlam evleri, çiçekli bahçeleri olurdu.

Keyfinizce yağmalayıp paylaştığınız paraların, silahlara savurduğunuz paraların, gösterişe harcadığınız paraların hesabını size sorarlardı demokrasi olsaydı, “burada bu derme çatma kerpiç evler dururken o paraları nereye harcıyorsun” diye sorarlardı.

Ama köydeki çobanla siz bir değilsiniz tabii, para sizin, keyif sizin, iktidar sizin, gösteriş sizin, eğlence sizin, babalanma sizin, efendilik sizin, kerpiç evlerle ölüm de zavı çobanın.

Demokrasi, “çobanla profesörün oyunun eşit” olması değildir, demokrasi, çobanla siyasetçinin, paşanın, profesörün, şehirlinin “hayatının eşit” olmasıdır, aslında istemediğiniz bu, değil mi?

Sizin hayatlarınız, şaşaanız, debdebeniz, köylülerin hayatından besleniyor.

Onun için istemiyorsunuz demokrasiyi, onun için istemiyorsunuz eşitliği.

İmparatorluk yaptınız, meşrutiyet yaptınız, cumhuriyet yaptınız, laiklik yaptınız, inkılâp yaptınız, darbe yaptınız.

Niye hiçbiri o köylülerin işine yaramadı?

Niye ölüyor onlar, neyin eksikliği öldürüyor onları?

Bir düşünün Allahın cezaları, bir düşünün.

AHMET ALTAN-TARAF
Afrika Eli

YORUM YAZ

ADINIZ SOYADINIZ:
YORUMUNUZ:
12 yıl önce2014-06-05 09:22:33

İstanbul İstanbul olalı bu zülmü göredi. Tarihi mekanları ve kamu arazilerinin yandaşlara peşkeş çekildiğinden neden bahsetmiyorsunuz. Alışkanlık haline getirdiğiniz klişeleşmiş sözcükleri yazarak halkı aydınlattığınızı sanıyorsunuz.Siyasilere yalakalık yapmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz.

0
-0
12 yıl önce2014-05-30 09:37:04

mehmet yazar bu olayı 7 yaş ile yetmiş yaş grubu herkes biliyor klişelelmiş konuları bırakta gençler uyuşturucu kıskacında onları eğitecek senaryolar yazhazı makaleleri yazıp kendini bi halt zannetme

0
-0
12 yıl önce2014-05-29 23:36:51

İnşaah istanbulun semalarında yeniden ayasofyadan okunan ezanlarda yukselecek işte o gün, o gün en mutlu ve bahtiyar insanlardan biri olacağım o gunleri bizlere göster ya Rabbim amiiin.Kurtar bizi ya Rab fatih sultan mehmedin bedduasından, o gunleri gorelim ya Rabbim ayasofyanın tekrar cami oldugunu içinde sana secdelerin yapildığı gunleri atalarımız yaşadı bizlere yaşat ya Rabbim.Ben Atam gibi bedirle,uhudla,hendekle,tebukle hunenyle mute ile bizler mekkenin fethiyle buyuduk yine o fetihlerle buyuyup istanbulu fetheden sultan mehmedin izinden gitmek isteriz ,onu fethden komutanın ve askerin yaşantısı gibi islamiyeti yaşamımızı nasip eyle bizlere.medeniyet dediğimiz tek dişi kalmış canavarlarıda tekrar tekrar yenmemizi nasip eyle Rabbim..

0
-0
16 yıl önce2010-03-18 15:10:16

Son söz: Dünya üzerinde herhangi bir yerde insanların zorla zekat veya bir başka dinsel yardım vermelerini şart koşamaz veya bunu sağlayamazsın bu olsa olsa bir temenni olur fakat adil ve uygun bir meblağda olduğu müdettçe devletin vergi salma ve bunu şart koşma hakkı vardır lakin en nihayetinde bir ülkenin refahı net üretimine bağlıdır, ürettiğinden daha çok tüketen bir ülke fakirleşir ve nihayetinde batar. Cari açık vermeyen bir ülkede ikinci aşama bu üretilen değerin adil paylaşımıdır ve müslümanların vereceği zekatlar bu aşamada gelir dağılımı adaletini sağlamada işe yarayabilir. Yani cari açık veren bir ülke herkesin zekatını vermesi ile zenginleşmez...Olaylara bu şekilde makro ölçekten ve rasyonel yaklaşırsanız çözüm bulabilirsiniz..

0
-0
16 yıl önce2010-03-18 14:56:37

senaryo2: memlekette hiç müslüman yok, insanlar yokluk ve sefaletten ölmek durumunda mı? sonuç:maddi sorunlara manevi çözümler önermenin anlamsızlığını umarım anlatabilmişimdir. Bir insan müslüman veya hristiyan olabilir hatta ateist dahi olabilir lakin maddi dünyaya ait problemleri maddi dünyanın kurarı ile çözebilirsin bunun dinle imanla pek alakası yoktur. Bir insanın dini inanışı,onu yorumlayış şekline bağlı olarak dünyevi problemlerin çözümünde kendisine katkı sağlayabileceği gibi hiç katkı sağlamayabilir veya tam tersine problemin çözümünü zorlaştırabilir bile. Ettiğin laf ile konunun alakasını hala kuramamış olmana rağmen açtığın konuda düşünmene yardımcı olabileceği zannıyla bunları yazdım, umarım herkesin işine yarar...

0
-0
16 yıl önce2010-03-19 18:15:16

İnsan bilgili olunca meşhur olur. Bilgisiz yaşarsa bütün güzelliğini kaybeder. saygılarımla Sencer..........

0
-0
16 yıl önce2010-03-18 14:36:23

hala bu memlekette herkes müslüman olmak zorunda kabulunden hareket ediyorsun ve hala alaka kurulabilmiş değil ve memleketin bu durumda olmasının bir nedeni de bu..Fikir cimnastiği yapasın diye sana bir senaryo: memleket ingiliz sömürgesi ve herkes müslüman, herkes ancak karnını zor doyuruyor, zekat düşen pek az kişinin zekatı da ancak bir buzak belki doyurur. yukarıda saydıklarının yapılması ile bu durumu ne kadar engelleyebilirsin. engelleyemezsin. Felsefe yapıyormuş gibi yapıp belli meclislerde konuşulanları "yahu acep bu hakkaten doğru mudur diye sorgulamadan doğru imiş gibi satmaya çalışmayalım lütfen.not : Alakayı hala kurabilmiş değilsiniz, kuracağınıza da pek inanamıyorum zaten..sadece kelalaka durumuna dikkat çekmek istedim. syg

0
-0
16 yıl önce2010-03-17 18:23:37

Her kim ALLAH,A ve ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin yahut sussun, Hadis, i şerif

0
-0
16 yıl önce2010-03-16 15:32:35

şunu da ekleyeyim eskiden betonarme mi vardı?Tabii kaynakların elverdiği yerlerde kaya binalar yapılırdı ve bunların örnekleri günümüze kadar gelebilmiştir, diğer malzemelerden yapılanlar ise zamanın etkilerine teslim olmuş veya zorbela ayakta. Günümüzde ise kanun nizam yapı denetimi imar izni diye şeyler var ve bunlara uygun ev yapma önünde halkın önündeki en büyük engel maddiyat. O yüzden herşeyden cumhuriyet karşıtlığı çıkaracağınıza halkı nasıl mamur ve zengin hale getiririz(sadece tanıdıkları değil) bunun hesabını yapmak lazım. Şunu da ekleyeyim o yere göğe sığdırılamayan osmanlı malesef anadoluya pek az çivi çakmıştır, anadolunun imarında en büyük paya selçuklu devleti sahiptir...

0
-0
16 yıl önce2010-03-16 15:27:48

Ahmet efendi liberalite konusunda aşmış bir isim. İki taraf istiyorsa ana ile çocuk arasında bile cinsel ilişki olabilir normaldir diyor, vatan dediğin nedir ki vatan denen şeyi bir çift kadın memesine satarım diyor lakin bu aralar vatan kurtaran arkadaşlarca bu maaşlı vatan kurtarıcı!nın yazdıkları pek bir rağbet görüyor. Esasen bir ana ile evladı hakkaten bunu yapmak istiyorlarsa onları kimse durduramaz(Necip Fazılın dediği gibi) "toplumun gözüne sokmadan isteyen istediği herzeyi yer ve bizim dinimizde fener alayıyla ev basmak yoktur." Bunu dinci(din satan manasında) arkadaşlar da anlayıp kendi doğrularını herkesin kabul etmesi gereken doğrular gibi herkese empoze etmedikleri zaman herşey çok güzel olacak...

0
-0
16 yıl önce2010-03-18 12:50:17

bu memlekette herkes adam gibi vergi verse adam gibi zekat verse kerpiç ev kalmaz fakir olmaz işte bu SENCER,,,,,,,,,,ARKADAŞIM İŞT ALAKA,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

0
-0
16 yıl önce2010-03-18 09:43:01

Bir de oflu hoca fıkrası var buna göre" sen tam benim keyfime göre bir hocaymışsın" diyor.. şimdi kim susacak, kim hayır kim şer söylüyor, melih arkadaşım, ne alaka????

0
-0
Alkollü mekanda silahlı saldırı
1 / 15
İstanbul Outlet

YAZARLARIMIZ

   

EN ÇOK OKUNANLAR

EN ÇOK YORUMLANANLAR

AKYAZI HABER

Arşiv Haber Arama

allday akyazı