Türkiye’de engelliler, nüfusun hiç de küçümsenmeyecek bir bölümünü oluşturuyor. Yapılan tespitlere göre nüfusumuzun yüzde 12,29’u engelli.
Ancak engellileri sokaklarda görmek mümkün değil. Yalnız sokaklar da mı günlük hayatımızın her hangi bir bölümünde onlara rastlamak zor.
Atalarımızın bir sözü vardır, “gözden ırak olan gönülden de ırak olur” derler. Engelliler göz önünde olmadığı için bu toplumun bir parçası oldukları; herkes gibi dolaşmak, eğlenmek ve çalışmak isteyebilecekleri akla gelmiyor.
Onlar evlerinden bile çıkamıyor, çıktıklarında ise engelliyi görmezden gelen bir yaşam standardı nedeniyle sokaklar aşılmaz engeller haline dönüşüyor.
Engelliler seslerini duyuramıyor, yaşadıkları sıkıntının engelsiz insanların ihmalinden kaynaklandığını anlatamıyor.
Oysa bu toplumun, devletin yaşamı herkesin eşit yararlanabileceği biçimde düzenlemek gibi temel bir görev var.
Yasaların değişmesi, yeni yasalar yapılması tek başına bir anlam ifade etmiyor, toplum olarak engellilerle birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Yaşama engellilerin penceresinden bakamadığımız sürece, engelliyi anlamamız ve sorunları çözmemiz mümkün görünmüyor.
Öncelikle herkesin engellileri görebilmesini sağlamak, önlerindeki engelleri elbirliğiyle kaldırmak için çalışmak gibi bir sorumluluk hepimizi bekliyor.
Bu anlamda gazetecilere, medya dünyasına büyük bir görev düşüyor. Çünkü medya dediğimiz, bir anlamda toplumun vicdanı, sesidir; kullanmaya alıştığımız deyimle kamuoyunun aynasıdır.
Medya dünyası, evlerinde hapis kalmış engellilerin görünmeyen yüzünü, tüm çıplaklığıyla topluma bizlerden çok daha etkin ve yaygın biçimde yansıtma gücüne sahiptir.
Bu gücün etkin kullanımı, toplumun uzun vadede engelliler konusunda eğitilmesinin, engellilerin herkes gibi haklarından yararlanabilmesinin ve daha iyi yaşam koşullarına kavuşabilmesinin de önünü açacaktır.
Medyamızda engellilere bu anlamda kucak açan gönül dostlarımız var. Bize güç ve cesaret veriyorlar, kendi haklarımıza daha kararlı biçimde sahip çıkmamıza destek veriyorlar.
Sorunlarımızla ilgilenen, çözülmesi için emek veren, medya kuruluşlarına, medya kuruluş yazarlarına, çoğu kez bizimle birlikte mücadele yürüten bu dostlarımızın en içten duygularımızla Çalışan Gazetecilerimizin 24 Temmuz “Gazeteciler ve Basın Bayramını”   kutluyoruz. Bizlere verdikleri desteğin ne maddi ne de manevi olarak değerinin ölçülemeyeceğini biliyoruz.
 
Tüm dostlarımıza Uluslararası Engelliler Derneği Sakarya Şubesi ve üyelerimiz adına, engelliler adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Saygılarımızla.

UEDER SAKARYA ŞUBESİ 
    Yönetim Kurulu adına
                 Başkan
   Mehmet Şakir KAPLAN