İhlas Haber Ajansı (İHA) Sakarya Bölge Müdürü İbrahim Çorbacı, Muhabirler Recai Yüksel ve Metin Demir ile birlikte Sakarya Emniyet Müdürlüğüne yeni atanan Ali Bilkay'ı makamında ziyaret etti. İHA Bölge Müdürü İbrahim Çorbacı, Emniyet Müdürü Bilkay'a görevinde başarılar dileyerek hayırlı olması temennisinde bulundu. Emniyet Müdürü Bilkay'da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirirken, Sakarya'nın huzuru için el ele vererek çalışacaklarını söyledi.
Bilkay, Emniyet Müdürlüğü bünyesinde kurulan 90 adet kameradan oluşan Mobesa sistemi sayesinde meydana gelen asayiş ve trafik olaylarında büyük azalmalar olacağını söyledi. Sistemin henüz yeni olduğunu ve sistemin tam anlamıyla faaliyete geçmesiyle polisin işini kolaylaştıracağını ve her anlamda polise büyük destek vereceğini kaydetti.
Mobesa sistemi sayesinde kırmızı ışık ihlalinin en aza ineceğini belirten Bilkay, “Özellikle şehir içinde kırmızı ışık ihlali yapan sürücülere cezai işlem uygulamaya başladık. Mobesa kamerası ile tespit edilen trafik ihleri yapan sürücülere cezalarını postayla gönderiyoruz. Mobesa sayesinde memur görevlendirip denetim yapmadan günün her saati kontrol yapacağız. Öte yandan tüm ekip araçlarımız GPRS sistemi ile takip edilirken, Mobesa'da tespit edilen bir durum karşısında en yakın ekip bölgeye sevk edilmiş oluyor. Ekipleri takip ederek polisin olaylara anında müdahale etmesi sağlanıyor” dedi.
İslamın Sabır Anlayışını Mehmet Akif Ersoy'dan nakletmeye çalışalım : ... Biz Müslümanlar, -ben öyle görüyorum- Allah ile pek laubaliyiz! Zannediyoruz ki Cenab-ı Hak, oturduğumuz yerden isteyivermekle, hatırımız için ilahi kanunlarını değiştiriverir. Zavı bizler... Çalışmadan, emek harcamadan, amacına erişme hakkını... böyle bir ümidi... kim veriyor sana? Müslümanlık galiba! Belki. Öyle ya, Müslümanlar, Allahın sevgili kullarıdır! Hani Müslümanlık bir uhuvvet (kardeşlik) husule getirecekti?... Hani nerede?... Bugün Müslümanlar kadar müteferrik (dağınık), müteşeddit (katılaşmış) bir toplum var mı? Her tarafta Müslümanlık cehalet, Müslümanlar ise sefalet içinde mahvolup gidiyor... Hani Müslümanlık bize, dünya için hayat-ı tayyibe (temiz ve yüksek bir yaşam düzeyi) vad ediyordu. Niye vermedi? İşte hep... hep bizim cehaletimiz yüzünden... Müslümanların hepsi cahil; Arabı cahil, Türkü cahil, Kürtü cahil , Arnavutu cahil, hepsi cahil... Hepimiz igvaata (kışkırtmaya) kapılıyoruz. Hani, müminler kardeş idi? O halde nedir Müslümanların bu hali? 350 milyon mu, 400 milyon mu, cihanda bu kadar Müslüman var; hepsi hirman (nasipsizlik, mahrumiyet, yoksulluk) içinde yaşıyorlar. Neden? Biz diyoruz ki; Müslümanız, o halde Allah bize tevfik (üstünlük, başarı) vermelidir. Demek sen Müslümanlığınla, Allahı minnet altında bırakmak istiyorsun! Ne kadar cüret. Ne kadar hamakat (ahmaklık). Doğrusu, dünya, dünya olalı, gafletin, cehaletin, körlüğün, sağırlığın bu mertebesi ne görülmüş, ne işitilmiştir. Ah biz alık Müslümanlar. Nasıl olmuş da bu kadar azim bir kitle; umumu birden kötürümler gibi, histen, hareketten mahrum kalmış?... Kanaati, tevekkülü,, sabırı,... hepsini... hepsini yanlış anladık. Bize göre sabır, suret-i mutlakada katlanmak demektir. Neye katlanmak? Her şeye... Daha doğrusu katlanılmayacak şeylere. Mesela zelil (aşağılık) olmaya, hakaret görmeye, dövülmeye, sövülmeye; özetle insanlık onurumuzu zedeleyecek musibetlerin hepsine. Aman yarabbi. Kuran ne söylüyor, biz ne anlıyoruz. Sabır katlanmak değil, göğüs germektir. Neye göğüs germek? Sonunda katlanılmayacak acılara katlanmak ıstırabına mahkum olmamak için, önceden her türlü şedaide (zorbalıklara), her türlü mezahime (sıkıntılara), mertçesine, insancasına göğüs germek. Hele de tevekkül (Allaha bırakıp, kadere razı olma)... Tevekkül, hiç bizim anladığımız mahiyette mi? Kuranın gösterdiği, Hadisin gösterdiği tevekkül, bütün esbaba sarıldıktan (tüm yolları denedikten) sonra olan tevekküldür. Biz cehaletimiz yüzünden, dinimizi bu hale getirdik. Din de bizi bu hale getirdi. İslam Dini, bir miskinlik (uyuşukluk) dini oldu... (*) KAYNAK: Cengiz Özakıncının Dil ve Din Kitabı ; Doç. Dr. Abdülkerim Abdulkadiroğlu, Nuran Abdulkadiroğlu Mehmet Akifin Kuran-ı Kerimi Tefsiri; Mevıza ve Hutbeleri . Sayfa.117 vd.)
ah herkese o ögrenci gibi sabır versin inşah eline saglık abi muhammet altun
40 testi israf olmuş ama mesaj güzel. Sabır gerçekten öyle her delikanlıyım diyenin yapabileceği bişe değil. şimdi bu yazıyı okurken bün yaşadığım ve sonrasında gösteremediğim sabırsızlığımı düşündüm.Çak dikkatli olmak lazım Nefis ve şeytana en çok teslim olduğumuz zaman öfkelendiğimiz ve sabır gösteremediğimiz zanamdır.