YILDIRIM'IN TBMM KONUŞMASI
Sakarya Milletvekili Recep Yıldırım'ın dün akşam TRT3'te yayınlanan TBMM konuşmasının tam metni.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kocaelinin Gebze İlçesinin Dilovası Beldesindeki sanayi atıklarının çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla hazırlamış olduğumuz rapor hakkında Grubum adına görüşlerimi bildirmek üzere huzurunuzda bulunuyor, Yüce Heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" />
Dilovası Beldesindeki çevre sorunlarının üzerine cesaretle giden değerli arkadaşımız Eyüp Ayar Beye, uzun süren ve özverili bir çalışma gerçekleştiren sayın komisyon üyelerine, meseleyi kamuoyunun gündeminde tutan basın mensubu arkadaşlarımıza ve Dilovası ve Gebzede bize her türlü kolaylığı gösteren ve katkı sağlayan yerel yöneticilere, komisyon toplantılarına gelerek bilgi birikimlerini bizlerle paylaşan uzman, akademisyen ve kamu kurumu temsilcilerine şahsım ve Grubum adına teşekkürlerimi bildiriyorum.
Sayın milletvekilleri, bugün ülkemizde sanayileşme açısında İstanbuldan sonra gelen Kocaeli, ulaşım olanaklarının çokluğu ve içinde bulunduğu konumu itibariyle sanayicilerin en çok tercih ettiği illerden birisidir. Öte yandan nüfus yoğunluğu olarak da yüzölçümüne oranla kilometre kareye düşen 344 kişi ile ülkemizin en kalabalık illerindendir. Gerek yüzölçümünün küçük oluşu ve gerek yerleşimin yoğunluğu, ildeki kalkınma hamleleri ile izlenmesi gereken çevre politikaları arasında bir çelişki doğurmuştur.
Gebze, Kocaelinde yaşanan söz konusu sorunları, Körfez, Derince ve Merkez (İzmit) ilçeleri ile birlikte en fazla üzerinde taşıyan ilçedir. Gebzeye bağlı Dilovası Beldesi ise ilin ve ülkemizin plansız sanayileşme ve buna paralel çarpık kentleşme konusuna tipik bir örnektir 1987 yılında belediye olan Dilovasında çok kısa bir sürede sanayi tesislerinin sayısı artmış ve buna bağlı olarak nüfus da büyük bir artış göstermiştir. Öyle ki 2000 nüfus sayımında 28.500 kişinin yaşadığı Beldede bugün bu rakam takriben 50.000e çıkmıştır. Bölgede artan sanayileşmenin beraberinde getirdiği çok yönlü çevre sorunlarını denetim altına almak ve sürdürülebilir kalkınma sağlamak için Dilovası Organize Sanayi Bölgesi (DOSB) kurulmuştur.
Ancak bölgenin çanak şeklindeki yapısı ve bölgeye hakim olan meteorolojik koşullar ile sanayi tesisleri ve yerleşim yerlerinin iç içe geçmiş durumu birleşmiş ve çevre sorunlarına karşı önlem alınmasını zorlaştırmıştır.
Bütün bu olumsuz tabloya rağmen bizler Dilovasında yaşayan insanlarımızın çağrılarına kulak verdik ve yaşanan çevre kirliliğinin nedenlerini araştırarak alınabilecek önlemleri hazırladığımız raporda belirledik.
Sayın milletvekilleri, toplantılar ve yerinde incelemeler ile geçen 4 aylık yoğun bir süreç sonunda gözlemlediğimiz sorunlara kısaca değinmek gerekirse:
Dilovası uygun olmayan coğrafi yapısı ve meteorolojik şartlarının yanı sıra, yoğun trafik yükünden, sanayi tesisleri ve yerleşim alanlarından kaynaklanmakta olan kirlenme ile hassas bir bölge haline gelmiş bulunmaktadır. Bu nedenle, sanayicinin; yeni sanayi tesisi kurmak veya mevcut tesisindeki kapasiteyi arttırmak yönündeki talepleri dikkatle değerlendirilmeli ve azami ölçüde sınırlandırılmalıdır. Kirleticilik vasfı yüksek tesislerin ise kapasite artırım talepleri kabul edilmemelidir. Ayrıca bu tesislerden kaynaklanan emisyonun otomatik cihazlarla her an ölçülmesi gerekmektedir. Dilovası OSB yönetiminin bu konularla ilgili olarak bir an önce harekete geçmesi gerekmektedir. OSB sınırları dışındaki tesisler için ise Çevre ve Orman Bakanlığı ve Kocaeli Valiliğinin koordine bir şekilde çalışması gerekmektedir.
Dil Deresi; başta Dilovası'ndaki ve Gebze İlçesinin bir bölümüne ait sanayi tesisleri olmak üzere, bölgedeki yerleşim alanlarından, mevcut çöp alanından ve maden ocaklarından (taş ocakları da) kaynaklanmakta olan atık sular ile kirletilmektedir. Körfezin yüzde 40ından fazlasının bu dere tarafından kirletildiği Komisyona bilgi veren birçok Kurum temsilcileri tarafından ifade edilmiştir. Çevre ve Orman Bakanlığının koordinasyonunda Dilovası OSB Yönetimi ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile bölgede yapılması düşünülen Dilovası OSB Evsel ve Endüstriyel Merkezi Atıksu Arıtma Tesisinin bir an önce bitirilmesi gerekmektedir. Söz konusu proje kapsamında; Dilovası OSBden kaynaklanmakta olan evsel ve endüstriyel atıksularla yerleşim yerlerinin bir kısmını kapsayan evsel nitelikli atıksularının arıtılması planlanmaktadır. Bu proje kapsamına alınamayan Dilovasındaki diğer yerleşim yerlerinden, Gebze sınırları içinde olup Dilderesini kirleten bazı yerleşim yeri ve sanayi tesislerinden ve mevcut çöp alanından kaynaklanan atık suların benzeri projeler ile arıtılmasının planlanması Dilderesi için hayati bir öneme sahiptir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, bölgede son derece çarpık ve düzensiz bir sanayileşme ve yerleşimin olduğuna bölgede yaptığımız incelemelerde şahit olduk. Üstelik gerek yerleşim gerekse sanayi alanlarının bir kısmının arazileri ile ilgili hukuki sorunları da bulunmaktadır. Ayrıca bazı yerleşim yerleri, sanayi tesisleri ile içiçe geçmiş durumdadır. Özellikle Yeni Yıldız Mahesi ve Fatih Mahesinin Dilovası OSBnin içinde kalıyor olması, bu yerleşim alanlarının fiziki olarak tecrit edilmesine sebep olmakta ve belediyece altyapı hizmetlerinin götürülebilmesine engel teşkil etmektedir. Ayrıca bu iç içe geçmişliğin sonucu olarak, Dilovası OSBden kaynaklanmakta olan çevre kirliliğinin söz konusu mahelerde yaşayan halkın sağlığını direkt olarak etkilemesine de engel olunamamaktadır
Dilovasındaki imar planı uygulaması; yetkili makamlarca (ilgili Belediyesi ve Kocaeli Valiliğince); bölge planı, çevre düzeni planı ve imar planları ve plan hükümlerine uygun olarak yürütülmelidir. Öte yandan, Dilovası OSB sınırları içinde yer alan Yeni Yıldız ve Fatih Maheleri ile diğer yerleşim alanlarının yerel yönetimlerce (Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Dilovası Belediyesi, Kocaeli Valiliği ve muhtarlıkların) boşaltılması sağlanmalıdır. Bu konutların Dilovasında başka bir yere nakledilmesi için uygun bir yere toplu konut alanı yapılması gerekmektedir. Öte yandan, Dilovası OSB sınırları içinde olduğundan boşalacak bu alanlarla ilgili yeni kirleticilik vasfı yüksek tesis kurma talepleri, ortam hava kalitesi açısından değerlendirilmeli ve mümkün olduğunca kabul edilmemelidir. Bu konuda sorumluluk Dilovası OSB yönetimine düşmektedir.
Bölgede kurulu olan sanayi tesislerinden kaynaklanan tehlikeli atık sorununa gelecek olursak; Dilovasında faaliyet gösteren fabrikaların endüstriyel atıklarının önemli bir kısmı, tehlikeli atıktır. Ancak bu tür atık üreten sanayicilerin, tehlikeli atıklarını bertaraf etme noktasında genellikle çevre kirliliğinin önlenebilmesi açısından duyarlı davranmadıkları görülmektedir.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesince yaptırılmış olan tehlikeli atık yakma ve depolama tesisi olan İZAYDAŞ Marmara Bölgesinin Anadolu yakasına hizmet vermek üzere planlanmış olmasına rağmen diğer bölgelerin taleplerini de karşılama noktasındadır. Bu nedenle, Dilovası OSBden kaynaklanmakta olan tehlikeli atıkların bertaraf edilmesi noktasında OSB Yönetimi tehlikeli atık yakma tesisi kurmayı düşünmektedir. Ancak biz, aynı bölgede ikinci bir yakma tesisinin ekonomik olmayacağını ve kurulum aşamasının uzun vadede gerçekleşeceğini düşünmekteyiz. Bu nedenle, İZAYDAŞın yakma ve depolama kapasitesinin bölgenin ihtiyacını karşılayacak şekilde arttırılması gerekmektedir.
Bölgedeki önemli bir kirlilik kaynağı da karayollarıdır. Bilindiği gibi Dilovası, TEM Otoyolu ve D-100 Karayolunun güzergahı üzerinde bulunduğundan çoğunluğu ağır vasıta olmak üzere yoğun trafik baskısı (günlük ortalama 114.000 araç) altındadır. Araçların egzoz gazları önemli miktarda hava kirliliğine neden olmakta ve gürültü kirliliği de oluşmaktadır. Bu nedenle, başta TEM Otoyolu ve D-100 karayolları kenarları olmak üzere bölgede yoğun ağaçlandırma yapılmalı ve karayolu güzergahında uygun yerlere gürültü duvarları inşa edilmelidir. Ayrıca, bölgedeki trafik yükünü azaltmak için alternatif güzergahların (Kocaeli İlinin kuzeyinden duble yol ve otoyol yapılması gibi) Dilovasındaki kirlilik yükünün de dikkate alınarak planlanması ve uygulamaya konulması gerekmektedir.
Sayın milletvekilleri, bölgede yapılan incelemelerde bazı fabrikaların arıtma sistemlerinin olduğu, ancak bunların ya yetersiz yada çalıştırılmadığı gözlemlenmiştir. Bu fabrika sahipleri genelde arıtma tesislerinin inşasını ve işletilmesini mali külfet olarak görmektedir.
Öncelikle, denetim yetkisine sahip Çevre ve Orman Bakanlığı, Kocaeli Valiliği ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı gibi yetkili kurum ve kuruluşların Dilovasındaki çevre denetimlerini arttırmaları gerekmektedir. Bu kuruluşların etkili bir denetim yapabilmesi için gereken; yeterli sayıda eğitilmiş eleman, araç gereç, ölçüm ekipmanı ve laboratuar ihtiyaçları bir an önce karşılanmalıdır.
Ayrıca, çevreye duyarlı sanayicilere teşvikler sağlanmalıdır. Bu kapsamda;
1. Çevre ile ilgili tüm yatırımlar teşvik edilmelidir.
2. Atık bertaraf tesislerine ucuz enerji sağlanmalıdır.
3. Öte yandan çevreye duyarlı sanayi tesisleri ödüllendirilmeli ve bu kapsamda örneğin, atıklarını usulüne uygun olarak bertaraf ettiren kuruluşlar ile belli bir süre çevre cezası uygulanmamış sanayi kuruluşlarına vergisel teşvikler getirilmelidir.
Dilovası bölgesinde 8 adet liman bulunmaktadır. Limanlara gelen gemilerden alınan sintine ve balast suları için sadece depolama tesisleri mevcut olup, nihai arıtma yapılmamaktadır. Limanlara gelen gemilerden alınan sintine ve balast suları için öncelikle limanların ortak veya münferit atık su arıtma tesisleri kurmaları veya OSBnin kuracağı merkezi atıksu arıtma tesisine vermeleri sağlanmalıdır.
Öte yandan Dilovası bölgesinde boya ve tiner üretim tesislerinden ve depolama tesislerinde bulunan tankların nefesliklerinden atmosfere önemli oranda organik madde yayınımı olmaktadır. Bu üretim tesisleri ve depolardan iyi bir havalandırma ile ortamdan organik maddelerin toplanması ve arıtıldıktan sonra atmosfere salınması gerekmektedir. Ayrıca bu konuda AB direktifleri de dikkate alınarak eylem planları geliştirilmelidir.
Bölge için diğer bir kirletici unsur ise kömür tesisleridir. Kömür tevzi ve dağıtım tesislerinde kömürler genellikle açık alanda depolanmakta ve özellikle paketleme ve doldurma-boşaltma sırasında önemli oranda toz yayınımına neden olmaktadır. Bu nedenle kömür depolama-işleme-dağıtım tesislerinde yapılmakta olan işlemlerin mümkün olduğu kadar kapalı alanda gerçekleştirilmesi veya kömür tozlarının ortamdan etkin olarak uzaklaştırılması konusunda teknik tedbirlerin alınması ve alınan tedbirlerin devamlılığı sağlanmalıdır. Dilovasında dağınık halde faaliyet göstermekte olan kömür depolama-işleme-dağıtım tesislerinin Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca yer seçimi kesinleştirilmiş olan Kömürcüler OSB alanına taşınmalarının Kocaeli Valiliğince sağlanması gerekmektedir.
Kömür tesislerinin yanı sıra bölgede faaliyet gösteren çok sayıdaki taş ocakları başta hava ve su kirliliği olmak üzere çevre kirliliği ile arazi bozulmalarına neden olmaktadır.
Bu tesislerin de kırma-eleme işlemlerini kapalı mekânlarda gerçekleştirmesi, oluşan tozları filtre etmesi gerekmektedir. Ayrıca önemli bir husus da bölge için yeni maden arama ruhsatı (taş ocakları da dahil olmak üzere) verilmemesidir. İşletme süresi biten ocakların ruhsatlarının iptal edilerek kapatılması ve faaliyetin tamamlamasından sonra arazinin rehabilite edilmesi gerekmektedir. Bu husus Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Kocaeli Valiliği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Belediyelerin işbirliği ile sağlanmalıdır.
Sanayi ve konutlarda kirleticilik vasfı yüksek olan yakıtların kullanılması hava kirliliğine neden olmaktadır. Bu nedenle bölgede doğalgaz kullanımının sağlanabilmesi için altyapı hizmetleri ivedilikle tamamlanması gerekmektedir.
Dilovası ve Gebze Belediyesinin mevcut çöp alanları önemli bir kirlilik kaynağıdır. Ayrıca Dilovasından çıkan katı atıklar için uygun bir çöp alanının olmadığını yerinde incelemelerde gözlemledik. Bu soruna karşı Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin bir an önce harekete geçmesi ve bölgedeki uygun bir yere düzenli çöp depolama alanı kurması gerekmektedir.
Sayın miletvekilleri, üzerinde hassasiyetle durulması gereken diğer bir konu ise, Dilovası özelinin dışında Marmara Bölgesindeki yoğun ve çarpık olan sanayileşmedir. Bölgedeki sanayi tesislerinin belli bazı illerde yoğunlaşması, bir yandan bu illerde çevre sorunlarına yol açarken, diğer yandan bazı illerde sanayi yatırımlarının olmamasına yol açmaktadır. Bu çarpık durum dikkate alınarak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca, bölge illerini içine alacak şekilde bir "Sanayi Master Planının yapılması gerekmektedir.
Burada son olarak üzerinde durulması gereken bire diğer husus ise, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanlığınca Dilovasındaki defin kayıtlarına dayalı olarak yapılan araştırmadır. Bu araştırmaya göre, bölgede kanser hastalığından ölümlerin ülke ortalamasının çok üzerindedir. Ancak komisyonumuza bilgi veren akademisyenler, bu çalışmanın bir gözlem olabileceğini ve daha sağlam ve düzenli tutulmuş kayıtlara ihtiyaç olduğunu belirtmişlerdir. Bu nedenle, kanser aktif kayıt sistemine öncelikle Dilovasında olmak üzere Kocaeli İlinde ivedilikle başlanılmalı ve gelecekte bu tür belirsizlikleri yaşamamak için Dilovasındaki sağlık kayıtlarının düzenli ve kapsamlı tutulması, bölgedeki sağlık kuruluşlarının niteliklerinin arttırılması ve sağlık araştırmalarının yaygınlaştırılması gerekmektedir.
Değerli arkadaşlarım, raporumuzda, bölgede yaşanan çevre kirliliğini, ulaşabildiğimiz tüm ayrıntılarıyla aktarmaya çalıştık ve alınması gerektiğine inandığımız tedbirleri sıraladık. Biz, dört ay süren çalışmamızı burada tamamlamış bulunuyoruz. Bundan sonrası, konuyu ehliyetle takip edeceğinden emin olduğumuz hükümet organlarının işidir. Mutluluk vesilesidir ki, konunun önemine en az bizim kadar inanmış kadrolarla beraberiz.
Ciddî bir emek ve umut bağladığımız raporumuzun doğal olarak takipçisi olacağımızı bildirir, Yüce Heyetinizi saygılarımla selamlarım.




