Ülkeye Tuzak

Akyazı Adalet ve Özgürlükler Platformu Adına Mazlumder Akyazı Sözcüsü İrfan ALEMDAR Yaptığı açıklamada “Ülkemizin siyasi gündemini değiştiren son derece önemli olayların yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Son 11 yılda temel haklar ve özgürlükler alanında devrim niteliğinde aşama kaydeden Türkiye’yi yeniden vesayet altına almaya çalışan iç ve dış güçlerin kirli oyunları bitmek bilmiyor.

Yolsuzluk iddialarının araştırılması ile ilgili başlayan süreçte hukukun gereği elbette yapılmalı ve şayet yolsuzluk yapılmışsa tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılmalıdır. Soruşturmadaki gizlilik kuralını ihlal eden ve adeta basın açıklaması yapacak duruma gelen savcının elinden soruşturma dosyasının alınmasından daha doğal bir şey olamaz. Tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybeden savcı ve hakimlerle bu soruşturmanın sağlıklı yürümesi mümkün değildir. Ancak operasyonun perde arkasında yaşanan olaylar derin güçlerin bir tezgahı ile karşı karşıya olduğumuzu ve ülkeye bir suikast yapıldığını ortaya koymaktadır. Devlet içinde özellikle yargı ve emniyet birimlerinde örgütlenen bir çeteden söz edilmekte ve bu çetenin dış güçlerle işbirliği yaparak devlete tuzak kurduğu belirtilmektedir. Nitekim son 15 günde ülkenin uğradığı siyasi ve ekonomik kayıplar uzun süre telafi edilemeyecek düzeydedir. Ortaya çıkan sonuca göre, birilerinin derdi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir. Ancak bizler bu tür siyaset dışı kumpaslarla geleceğimizin ipotek altına alınmasına inşah izin vermeyeceğiz. Bu millet en son 28 şubat döneminde yaşadığı hükümet komplolarından çok çekmiş ve gerekli dersleri almıştır. Yeniden karanlığa gömülmek ve tırnaklarımızla kazandığımız haklarımızı birilerinin karanlık oyunlarıyla kaybetmek istemiyoruz.

Diğer taraftan puslu havayı fırsat bilen bu küresel emperyalist güçlerin taşeronları 17 aralık operasyonunu sürdürmek için çeşitli manevralar yapmaktadır. Suriye’ye giden insani yardım tırını engellemeye çalışıp İHH insani yardım vakfına çamur atmak isteyenlerle, darbecileri cezaevinden çıkarmak isteyen güçler aynıdır. Adil yargılama yapılmadı, sahte deliller üretildi gibi birtakım iddialarla Ergenekon ve balyoz davalarından mahkum olan darbeci genereri aklamaya çalışan derin güçleri bu kadar cesaretlendirenler devlet içinde örgütlenmiş çetelerdir. İnşah onlar kaybedecek, millet kazanacaktır. Müslüman halkımız, artık kimin dost kimin düşman olduğunu çok iyi bilmekte ve tekrar askeri vesayete izin vermeyecek basiret ve duyarlılığa sahiptir.

Son olarak diyoruz ki; Emperyalist güçlerin içeriden ve dışarıdan taşeronluğuna soyunan, paralel devlet kurma özlemi içindeki insanlarımız yanlış yoldadırlar ve biran önce hem kendilerine hem toplumumuza zarar vermekten vazgeçmeli, akıllarını başlarına almalıdırlar. Aksi halde bu gidiş hayra alamet değildir ve en başta kendileri bu işten en fazla zararı göreceklerdir” dedi