Saadet Partisi 'nden Basın Açıklaması
Saadet Partisi Akyazı ilçe teşkilatı düzenlediği basın toplantısında Akyazı Belediyesini Eleştirdi.
İlçe Başkanı Selman Demirtaş Tarafından yapılan açıklamada Yer satışı dahil birçok konuya değinildi.
İşte o Açıklama ;
Değerli Basın mensupları , çok kıymeli Akyazılılar şahsım ve teşkilatım adına hepinizi saygı sevgi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Gerçekleştirmekte olduğumuz basın toplantımıza hoş geldiniz. Saadet Partisi Akyazı İlçe teşkilatı olarak İlçemiz sorunları ve aksayan hizmetlerle alakalı bir durum değerlendirmesi yapmak üzere bu toplantıyı icra ediyoruz. Sözün başında ifade etmek isterizki maksadımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemektir. İlçemize hizmet noktasında katkı sağlamak maksadıyla geçmişte de icra ettiğimiz toplantıların bir yenisinde daha birlikteyiz. Malum olduğu üzere 30 Mart yerel seçimlerinde Akyazı halkı bize muhalefet görevi vermiştir. Gayemiz uygun dil ve yöntemlerle bu görevimizi ifa etmektir.
Seçimlerden bu güne yaklaşık beş buçuk ay gibi bir süre geride kalmıştır. Yeni göreve başlamış bir ekip için bu süre yeni projeler ve yeni hizmetler açısından elbette makul bir süre değildir. Bizde bu toplantımız da Akyazı Belediyesi ile alakalı konularda yeniliklerden ziyade ilkesel baz da Akyazı halkına verilmiş olan sözleri ve yaşanan gelişmeleri değerlendireceğiz.
Uzun bir aradan sonra 52. gerçekleştirilen ve ilçemizin tanıtımına müspet manada katkı sağladığına inandığımız Akbalık güreşleri organizasyonunu gerçekleştiren, Başta Akyazı Belediyesi olmak üzere organizasyon da görev alan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyor,bundan sonra da bu etkinliklerin geliştirilerek devam ettirilmesini temenni ediyoruz.
19 Ağutos 2014 Tarihin de Akyazı Belediyesi tarafından gerçekleştirilen 39 adet taşınmaz ihalesi komuoyun da sıcaklığını korumaya devam ediyor.. Seçim döneminde Akyazı halkına satan olmayacağız diyerek oy talep edenler ilçe tarihinin en büyük satışı için ihaleye çıkmışlardır. Büyükşehir yasasıyla birlikte belediyeye devrolan bu taşınmazların bir çoğu vakfedilmiş arazilerdir. Bizim inacımız da herhangi bir amaç için vakfedilmiş bir mal asla başka bir amaç için kullanılamaz. Bu durum ortada iken devrolan köy varlıklarını ayırım yapmaksızın bu şekilde satışa çıkartmak doğru bir uygulama değildir. Her ne kadar kanun yoluyla bu taşınmazların mülkiyet ve tasarruf hakkı Belediyeye devrolmuş olsa da , hiçbir emek ve bedel ödemeden sahip olunan bu varlıkların vakfediliş amacına uygun bir şekilde değerlendirilmesi, diğerlerinden elde edilecek gelirlerin de öncelikli olarak o bölgeye ekstra yatırım olarak geri döndürülmesi daha adil bir yaklaşım olacaktır. Gelelim ihale sürecinde yaşananlara. İhalenin ilan edilmesinde yerel ve ulusal basının tercih edilmesi doğru bir uygulamadır. Ancak ihale salonuna basının ve izleyicilerin alınmaması şeffaf belediyecilik anlayışı ile bağdaşmamaktadır. İhalenin yapıldığı tarihten bu güne kadar da hala ihalenin neticesi ile alakalı komuoyu bilgilendirilmemiştir. İhale süreciyle alakalı kamuoyundan gelen tepkiler karşısında yapılan zorunlu açıklama ise tam bir fecaattir. Satış kararının bir önceki yönetim tarafından alındığını söyleyerek bu satışlar savunulmaya çalışılmıştır. Bu ifade bile yapılanın yanlış olduğunun kabulüdür. Öyleyse biz de soruyoruz. Önceki yönetim tarafından satışı yapılan sıcaksu kullanım hakkı devrini meclis kararıyla iptal ederken bu ihaleyi önceki yönetimin kararıdır diyerek savunmak nekadar ahlakidir? Gerçekleşmiş satışı iptal edenler bu karardan neden dönmediler? Kaldıki kamuoyunun tepkisi satıştan ziyade kapalı kapılar ardın da yapılan ihaleye olmuştur. Yaşanan bu süreç nedeni ile hemen hemen her gün sakarya basınına ilçemizle alakalı olumsuz haberler yansımaya devam etmektedir. Süreçle alakalı bilgilendirmenin en yakın zamanda yapılmasını , kamuoyunda ilçemizle alakalı oluşan bu olumsuz havanın bir an önce sonlandırılmasını talep ediyoruz.. Ayrıca millete vermiş olduğunuz şeffaf belediyecilik sözünüze bağlı kalmanızı, Akyazı belediyesini nekadar borçla devraldığınızı bugün itibari ile mali tablonun ne olduğunu da kamuoyu ile paylaşmanızı bekliyoruz.
Seçimin hemen arkasından müjde olarak verdiğiniz hayvan barınağı inşaatının akıbeti komuoyunda merak konusudur. Başlarken sıkça reklamını yaptığınız hayvan barınağına birinci sınıf tarım arazisi üzerine yapıldığı için ruhsat alınamadığı kamuoyunda konuşulmaktadır.Bu alanla alakalı hiç bir Fizibilite çalışması yapılmadanmı bu inşaata başladınız? İlçede faaliyet gösteren kurumlarla STK larla istişare edilmeden atılan her adım da mutlaka benzer aksaklıklar yaşanmaya devam edecektir. Özellikle seçim döneminde bizim adaylığımızı genç olmamız üzerinden eleştiri konusu yapanların bu iş bilmezliği nasıl izah edeceklerini merakla bekliyoruz.
Bir diğer konu Belediye Meclis kararı almak suretiyle Şehir merkezinde faaliyet gösteren inşaat malzemesi satışı yapan işletmelerin şehir duşuna taşınması hususudur. Alınan bu karar la 03/09/2014 tarihine kadar bu işletmelerin şehir dışına çıkması istenmektedir. karar gerekçesi olarak trafik yoğunluğu ve altyapının bozulmasına sebep olmak gösterilmektedir.Bu karar taşınılması istenen tarihden 13 gün önce esnafımıza tebliğ edimiş bu tarihte de zabıta personeli tarafından tekrar ziyaret edilerek 5 gün daha süre tanındığı bildirilmiştir. Esnafla herhangi bir istişare yapılmadan ben yaptım oldu mantığı ile bu kadar kısa bir sürede taşınmalarını beklemek ne akla ne de insafa sığan bir yaklaşımdır. Uygun bir alan tahsis edilmeden ruhsat iptali ile tehdit ederek bu kadar kısa sürede işletmelerini tahliye etmeye zorlamak bu insanlara zulmetmektir. Bu alanda faaliyet gösteren esnafı bir araya toplayıp onlarla istişare halinde uygun bir yer ve zaman belirlemek çokmu zordur? Kaldıki alınan bu kararın hukuken bir dayanağı da yoktur. Bu yaklaşım tarzı ilçemize kazanç sağlamaz. Kimse seçilmiş krığa heveslenmemeli , emrivakilerle değil istişarelerle sorunlara çözüm üretme yoluna gidilmelidir.
Bir diğer sorun ise Çevre temizliği ve çöp sorunudur. Çöp alım süreleri uzatılmış biriken çöpler sokak hayvanları tarafından çevreye saçılmaya başlanmıştır. Ara sokakların hali iç açıcı değildir. Kuzuluk gibi turistik bir bölgede çöp konteyneri sorunu had safhaya ulaşmış, Özellikle ticari işletmelerin bulunduğu alanda konteynerler yetirsiz gelmekte,etrafa bırakılan çöpler kötü kokular yaymakta ve görüntü kirliliğine sebep olmaktadır. Kuzuluk Akyazının Turizm yüzüdür. Kanalizasyon çalışması nedeniyle yolları delik deşik olmuş, biriken çöp yığınları ile Akyazıya yakışmayan görüntüler yaşanmasına sebep olunmaktadır. Çözümü çok da zor olmayan bu olumsuzluklar aciliyetle giderilmelidir.
Akyazı Belediyesi ile alakalı değerlendirmelerimiz bunlardır. Gördüğümüz faydalı çalışmaları desteklemeye yanlışları da dile getirmeye devam edeceğiz. Bundan sonraki bölüm de Büyükşehir Belediyesi ile alakalı değerlendirme de bulunacağız.
Malum olduğu üzere Akyazı'nın Büyükşehir kapsamına dahil edilmesi ile birlikte su ve kanalizasyon idaresi Büyükşehire devroldu. Büyükşehir bu alandaki faaliyetlerini SASKİ aracılığı ile sürdürüyor. Hazır bütün hatların bir anda sahibi olan SASKİ uygulamaları ile Akyazı halkına yıllardır adeta zulmediyor. Kanalizasyonu olmayan bölgelerden atıksu bedeli tahsil ederken Merkezin yeterli olmayan suyuna kuyulardan takviye yapılıyor, Akyazı halkı içemediği suya avuçla para ödemeye mahkum ediliyor. Yıllardır bidonlarla civar mahelerden su taşıyan Akyazılının bu sorununa malesef herkes kulaklarını tıkamış durumda. Akyazı Sakarya da üvey evlat muamelesi görmeye devam ediyor. İl merkezindeki bilbordlara Sakarya da su musluktan içilir diye kocaman kocaman reklamlar veren sayın Zeki Toçoğluna buradan sesleniyoruz. Akyazı halkı da muslukdan su içmek istiyor Yoksa siz Akyazıyı Sakarya'nın bir parçası olarak görmüyormusunuz? Bu soruna kulak tıkamaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Sakarya nehri üzerinde HES projesi gerçekleştirdiniz. Önemli bir projedir ancak Önceliğiniz Akyazı halkının içme suyu sorununu ortadan kaldırmak olmalıydı. Hiç bir proje Akyazılının içme suyu sağlığından daha önemli değildir. Kuzuluk mahemiz de de aynı sorun yaşanmaktadır. Çeşmelerinden çamur akan kuzuluk halkı fahiş faturlarla karşı karşıya bırakılmıştır. Çözüm olarak kuzuluk için de bir kuyu açılması ve buradan şebekenin takviye edilmesi yoluna gidilmiştir. Ancak açılan kuyudan çıkan suyu analiz ettiren bir vatandaşımıza su için içilemez raporu verilmiştir. Kuyunun açıldığı bölgenin kuzuluk'un eski çöp döküm alanı olduğu vatandaşlar tarafından dile getirilmektedir. Hal böyle iken SASKİ soruna henüz bir çözüm üretebilmiş değildir. Kaynak sorunu olduğu iddiası ile hem Akyazı'nın hem de Kuzuluk'un su sorunu çözülmemektedir. Bu konu da bir enektod paylaşmak istiyorum. Seçim döneminde Akyazı da faaliyet gösteren bir su fabrikasına ziyarette bulunmuş fabrikanın işleyişi ile alakalı bilgi almıştık. Fabrikanın yetkilisi su kaynaklarının yetersiz olması nedeni ile tam kapasite çalışamadıklarını ancak irili ufaklı altı adet yeni su kaynağı bulduklarını ve gerekli resmi işlemleri tamamladıklarını söyleyerek yakın zamanda suyu fabrika sahasına indireceklerini aktarmıştı. Şimdi sormak istiyoruz. Özel sektörün bulabildiği bu kaynakları her türlü devlet imkanını kullanan SASKİ neden bulamıyor? Bizce asıl sorun SASKİ nin bu konu da gayretinin olmayışıdır. Akyazı'yı yönetenlerin bu konu da talepkar olmayışı da sorunun sürüncemede kalmasına katkı sağlamaktadır. Ancak herkes şunu bilmelidirki biz bulunduğumuz her platformda Akyazının sorunlarını gündeme getirmeye devam edecek Akyazı'ya yapılan bu üvey evlat muamelesinin karşısında durmaya devam edeceğiz. Kamuoyuna saygıyla arz ederim. " denildi .
yapılan kahvaltının ardından açıklama sona erdi.




