Program Hafız Enes YAVUZ'un Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından açılış konuşmasını yapmak üzere ilçe Başkanı Selman DEMİRTAŞ kürsüye geldi.

Konuşmadan Kesitler;

Bu akşam burada 85 yıllık ömrüne birkaç asırlık eser sığdırmayı başaran bir lideri, bir dava adamını, malıyla ve canıyla Allah yolunda cihat eden Erbakan Hocamızı anmak üzere toplanmış bulunmaktayız. Bizler şahidiz ki o malını da canını da Allah yolunda seferber etmiştir. Lobilere, localara, karanlık odaklara, Siyonist ve emperyalist odaklara asla teslim olmamıştır. Hapsedilmiş, idamla yargılanmış, siyasi yasaklara maruz bırakılmıştır. Öyle ki 40 yıllık siyasi hayatının yarıdan fazlası bu yasaklarla geçmiştir. İftiraya uğramış, alay edilmiş, tehdit edilmiş yinede davasından vazgeçmemiştir. Çünkü onun yolu Bir elime güneşi bir elime de ayı verseniz vahi davamdan vazgeçmem diyen EFENDİMİZ'in yoludur. Dört partisi kapatılmış '' Atımızı alan yolumuzu da almadı ya'' diyerek beşincisini kurmuştur. Bir çiçekle bahar olmaz diyenlere '' Evet bir çiçekle bahar olmaz ancak her bahar bir çiçekle başlar '' diyerek baharı müjdeleyen çiçek olmuştur. Efendim siz çalıştınız şimdi kaymağını başkaları yiyor diyen gazeteciye '' Evladım bu işlerin kaymağı dünyada değil Ahirette yenir'' diyerek mücadelesinin merkezine ahiret inancını oturtmuştur.

Son günlerde sağlığında ona sırt çevirmiş bazı kişiler de onun yolunda olduklarını iddia etmektedirler. Keşke onun yolunda olsalardı. Onun yolu Washington, Bürüksel, Telaviv üçgeninde çizilen projelerin uygulayıcısı olmak değildir. onun yolu Irak da Afganistan ve Libya da siyonist işgere ortak olmak değil, Kıbrıs da Rum zulmüne maruz kalan ve Avrupa'nın göbeğinde Bosna da Sırp zulmüne maruz kalanları kurtaranların yoludur.onun yolu Avrupa Birliği bir medeniyet projesidir diyenlerin değil, İslam Birliği mutlaka ama mutlaka kurulmalıdır diyenlerin yoludur.Onun yolu faiz bir Dünya gerçeğidir faizsiz bir ekonomi düşünemiyorum diyenlerin değil, faiz emeğin ve alınteri'nin düşmanı pis bir mikroptur diyenlerin yoludur.

Bu vesile ile Ömrünü Ümmet davasına vakfetmiş Hocamızı bir kez daha rahmetle anıyor. Mekânının Cennet Makamının Ali olmasını yüce Mevladan niyaz ediyoruz.

Bizlerde yolunun takipçileri olarak tıpkı onun gibi arkamızda ve yanımızda kaç kişi olduğuna bakmadan, Karşımızda hangi karanlık odakların, hangi devasa güçlerin olduğuna bakmadan, Fatiha suresinde okuduğumuz İyya kenağbudu ve iyya kenestağin Ayetinde Allaha verdiğimiz söze sadık kalacak, Yalnız Allaha sığınarak ve yalnız ondan yardım dileyerek mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. “ dedi.

İlçe Başkanının konuşmasının Ardından 18 dakikalık Erbakan Hocanın hayatını ve mücadelesini anlatan bir sine vizyon gösterimi yapıldı.

Daha sonra kürsüye Avrupa Milli Görüş Teşkilatları Kurucusu Hasan DAMAR gelerek Milli Görüşün tarihi gelişimi ve Erbakan Hocanın mücadelesini anlatan bir sunum yaptı.

Hasan DAMAR'ın konuşmasında ;

Erbakan Hocamız bir doçent olarak Almanya Aachen üniversitesi motorlar kürsüsünde master yaparken Leopar tanklarının motorlarının üretiminde görev aldı. Geliştirdiği susuz motor ile Almanları şaşkına uğrattı. Alman savunma sanayisinde çalışması için kendisine teklif edilen imkanları elinin tersiyle iterek Türkiye döndü. İlk olarak Gümüş motor fabrikasını kurarak işe başladı. Yüzde yüz yerli olan gümüş motoru imal etti. Ancak bu durumdan rahatsız olanlar şirketi batırmak için gelinden geleni yaptı. O dönemlerde sanayi teşviklerini yapan odalar birliği idi. Odalar birliğinde söz sahibi olmadan karşısındaki odaklarla mücadele etmesinin zor olduğunu düşünerek odalar birliği seçimlerinde aday oldu ve seçimi kazandı. Dönemim Başbakanı Demirel onu polis zoruyla görevinden uzaklaştırdı. O zaman bu engeli de aşmam lazım diyerek siyasete atılmaya karar verdi. Adalet partisine üye olmak istedi. Demirel yine ona engel oldu. 1969 yılın da bağımsızlar hareketi adıyla Konya’dan bağımsız millet vekili adayı oldu ve tek başına iki millet vekili çıkaracak kadar oy aldı. Bağımsız milletvekillerine senede bir defa söz hakkı veriliyordu. Ülke meselelerini milletle paylaşmak için bunu yeterli görmeyerek Mili Nizam Partisini kurdu. İşte Hocamızın siyasi mücadelesi ve çileli yolculuğu bu şekilde başlamış oldu. Bu dava uğruna çok çileler çekti. Bütün gayesi Müslüman coğrafyalarda yaşanan zilletin biran önce son bulması için Milli ve Manevi kalkınmayı aynı anda gerçekleştirmeyi hedefleyen adının Milli Görüş olarak koyduğu davasını muzaffer kılarak Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünyayı kurmaktı. O çalıştı çabaladı son nefesine kadar cihad eden bir mücahit olarak bu dünyadan çok sevdiği Rabbine Hicret etti. Bizler de onun mücadele azmini ve kararlılığını kendimize örnek alarak son nefesimize kadar bu mücadeleyi sürdürmeliyiz. Bu hepimizin üzerinde büyük bir vebaldir.

Proğram Hasan DAMAR'ın kitaplarını imzalamasıyla son buldu.