Bolu ilinden doğarak Sakarya Nehrine akan Mudurnu Deresi’nde yaşanan kirlilik, suyun geçtiği bölge köy muhtarları, yıllardan beri çözüm bulunamadığını iddia ettikleri duruma tepki gösterdi. Bölgeye kurulan fabrikaların ardından bu sorun ile senelerden beri uğraştıklarını dile getiren muhtarlar, daha öncesinde su içerek, yüzdükleri ve tarım alanlarını rahatlıkla sulayabildikleri derenin kirlilik probleminin çözülebilmesi için yetkililerden destek istedi. Durumun bir an önce çözüme kavuşturulmasını isteyen muhtarların tek isteği Mudurnu Deresi’nin eskisi gibi berrak halde akması.
Her hafta sonu bölgede bulunan fabrikaların kaçak olarak sabah saatlerinde bıraktıkları atıklar nedeni ile siyah ve mavi rengine bürünen derenin görüntüsünü çeken Kadirbey Mahalle Muhtarı Ercai Pınar, suda yaşanan kirliliği gözler önüne serdi. Çektiği görüntüde, senelerden beri bu işin çözülemediğini aktaran muhtar Pınar, Tahirbey Mahalle Muhtarı Coşkun Demir ve Gebeş Mahalle Muhtarı İlker Biçen ile kirliliğin yaşandığı bölgede yetkililere seslendi. Muhtarlar, daha öncesinde suyunu içip, balık tuttukları derenin temizlenmesi için her türlü fedakarlığa hazır olduklarını ifade ettiler.
Sorun yaklaşık 18 seneden beri çözülemiyor
2002 yılından beri bu sorun ile mücadele ettiklerini aktaran Kadirbey Mahalle Muhtarı Ercai Pınar, “Ben 2002’de de muhtarlık yapıyordum, o zamandan başladığımız bir mücadele var. Sorun yaklaşık 18 seneden beri büsbütün çözülemiyor. Çözülemediğinin nedenini de bilemiyoruz, sanayi kuruluşlarımı diye düşünüyoruz ama düşünmekte istemiyoruz öyle. 5 kilometre ilerimizde sanayi kuruluşlarımız var onlarda ülkemizin güzide kuruluşları, olmazsa olmazlarımız. Oradan öteye Mudurnu Deresi her hafta kirlilikle karşılaşıyor. Biz buralarda daha önceden piknik yapıyorduk ama şimdi piknik yapmayı bırakın yanından zor geçiyorsunuz. Biz defalarca devlet büyüklerimize de bunu ilettik, valiliğe, belediyeye bildirdik, bakanlığa kadar gittik. Bölge muhtar arkadaşlarımızla beraber amansız bir mücadele veriyoruz. Biz buranın temizlenmesi için her türlü fedakarlığa varız” dedi.
İsyan ediyoruz
Sorunun neden çözülemediğini bilmediklerini ve bu duruma isyan ettiklerini dile getiren Pınar, “Ben o görüntüleri çekerken dere, masmavi renginde akıyordu, mavi ile siyahı andıran balçık bir renkte akıyordu. Ben sanayi bölgesinin olduğu bölgede de resim çektim ama oradan 100 metre öbür tarafta su her zaman eskiden beri gördüğümüz berraklıkta akan su, sanayi kuruluşlarından beri tarafa geldiğimiz zaman suyun rengi değişiyor. Bunu biz defalarca kurumlara söyledik ama büsbütün olmuyor, sorunun neden çözülemediğini bilmiyor ve isyan ediyoruz” diye konuştu.
Deremiz mahvoldu
Yüzmeyi öğrendikleri ve suyunu alarak içtikleri derenin bu halde olmasından dolayı şikayetçi olduklarını belirten Tahirbey Mahalle Muhtarı Coşkun Demir, “Fabrikaların bıraktığı atıklardan şikayetçiyiz. Burası bizim yaklaşık olarak 7-8 köyün su içtiği bir deremizdi, buradan su alıp evlerimizde bu suyu içiyorduk. Yüzmeyi biz bu derede öğrendik. Bu derede yüzüyor, balık yakalıyorduk. Bölgedeki köylerin burada balık avladığı işte sağda solda piknik yapıldığı, yüzdüğümüz tertemiz bir deremizdi. Burada fabrikalar kurulduktan sonra zaman zaman işte bir geliyoruz balıklar suyun üzerinde. Bizim şikayetimiz bu, birkaç defa bizde bunu gerekli yerlere bildirdik fakat bir sonuç alamadık. Deremiz mahvoldu” şeklinde konuştu.
Yüzdüğümüz dereye 1 kilometre bile yaklaşamaz olduk
Gebeş Mahalle Muhtarı İlker Biçen ise, çiftçiliğin üst düzeyde olduğu bölgelerden geçen derenin kirli akmasına karşı verdikleri mücadeleden bahsederek, “Aşağı yukarı 20 senedir bizden büyüklerimizde bu konu ile ilgili mücadele verdi ve bizde vermeye çalışıyoruz. Mudurnu Deresi, Bolu’dan doğup Sakarya’ya kadar akan bir deredir. Çiftçiliğin üst düzeyde olduğu bu bölgelerden de geçmekte dere. Devamlı çiftçinin bu su ile uğraştığı bir bölge. Bölgede çok büyük sıkıntılar çektik, yıllardan beride çekiyoruz ve bizden önceki ağabeylerimizde uğraştı, bizde mücadele vermeye çalışıyoruz elimizden geldikçe. Suyu içilen, çevresinde yemek yenilen, yüzülen bir dereyken şimdi etrafına 1 kilometre bile yanaşamadığımız bir su oldu. Dünyada görüyoruz savaş ve hastalıklar var yazık günah, korona diyoruz yani böyle pis akan suların olduğu bir yerde normal yaşamın olması normal mi? Sayın Valimize de buradan sesleniyorum, valimiz doğayı seven bir insan ve inşallah o da bu konu ile ilgilenir, alakalı olursa çok seviniriz” ifadelerini kullandı.