Kan Vermenin Faydaları

-Kemik iliğinin yağlanmasını önleyip, kan yapımı canlı tutulur.
-Verilen kanın yerine, anında vücuttan genç hücreler dolaşımına katıldığı için, bağışçı daha dinç ve canlı olur.
-Kandaki yüksek yağ oranı düşer.
-Kan bağışı kalp krizi ihtimalini %90 azaltır.
-Kan bağışlayan kişide baş ağrısı, stres, yüksek tansiyon, yorgunluk gibi rahatsızlıkların giderilmesinde çok büyük katkısı olur.
-Kan bağışçısı her kan verdiğinde:
-AIDS , Hepatit B , Hepatit C , Sifiliz :Kan grubu taramasından ücretsiz olarak yararlanmış olur.
-Trafik kazasında yaralanan bir kimsenin, kan uyuşmazlığı olan bir bebeğin, kan bulunmazsa ölecek bir hastanın sizin verdiğiniz kanla kurtulmasının, size verdiği manevi duygu ölçüsüzdür. Bağışınız çok insancıl ve onurlu bir davranıştır.

-Sürekli ve düzenli kan bağışlayanlara:
10 bağışta Bronz Madalya
25 bağışta Gümüş Madalya
35 bağışta Altın Madalya
40 bağışta Plaket verilerek taltif edilir.


-Kan bağışında bulunanlara KAN SİGORTA KARTI tahsis edilir. Bu kart gerçekleşmesini arzu etmediğimiz acil kan ihtiyaçlarında size ve soyadınızı taşıyan tüm yakınlarınıza tüm Kızılay Kan Merkezlerinden azami öncelikli kan alma ve sosyal güvencesi olmayanlar için ücretsiz kan temin edilmede kullanılır.

Kimler kan verebilir?

Donör: Kan bağışı yapan kişi.

Yaş: 18 - 65 yaşları arasında olan her sağlıklı kişi kan verebilir.

Sıklık: Erkekler,en sık 2 ayda bir; kadınlar ise, en sık 3 ayda bir olmak üzere ve yılda toplam 4 üniteyi geçmemek şartıyla kan verebilirler.

Vücut Ağırlığı: 50 kg`ın üzerinde olan herkes kan bağışı yapabilir.

Miktar: Bağışlanan kan standart olarak 450 mL`dir. İnsan vücudunda toplam 5000-6000 mL kan olduğu düşünülürse, bu miktar, toplam kan hacminin sadece % 7,5-9` u kadardır.

Kan bağışını takiben, eksilen sıvı hacmi, damar dışındaki sıvının, damar içine geçmesiyle saatler içerisinde karşılanır.

Hücrelerin yenilenmesi zamanı ise, 2 ay kadardır. Düzenli aralıklarla yapılan kan bağışının sağlık açısından herhangi bir sakıncası olmadığı gibi, aksine bir çok yararı mevcuttur.

Anemi: Kansızlık, elbetteki kan bağışı için engeldir. Günlük hayatın normal sayılabilecek ve çoğunlukla psikolojik kaynaklı olan halsizlik, bitkinlik gibi durumlar, anemi olarak algılanmamalıdır.

Anemi tespiti, kan testleriyle yapılmaktadır. Kan bağışı için kriter hemoglobin değeridir..

Saklama: Kanın saklanma zamanı, torba içindeki antikoagülan solüsyonun niteliğine bağlıdır. Bugün kullanılmakta olan torbalarda bu süre 35-42 gündür.

Bu süre, kanın kullanılması için fazlasıyla yeterli bir depolama süresidir.

Sterilite: Kan torbaları, tek kullanımlık ve steril olarak imal edilmektedir. Bu sebeple, kan bağışı sırasında donöre herhangi bir hastalık bulaştırılmaz.

Yan Tesir: Kan bağışının, kilo aldırma, zayıflatma, halsiz bırakma, kaşıntı ve bağımlılık gibi yan etkileri yoktur.

İlaç Kullanımı: Almış olduğunuz ilaçlar, kanınıza geçmektedir. Bu ilaçlardan bazıları kan bağışı yapmaya engel teşkil eder.

Kan bağışından önce, eğer sağlığınız açısından mecbur değilseniz, ilaç almayınız. Almak durumundaysanız, kan verip veremeyeceğinizi kan merkezi doktorlarımıza danışabilirsiniz.

1. Aspirin kullanımı: Kan bağışına engel değildir. Sadece, trombosit gayeli kan alımında veya tromboferezde dikkat edilmelidir.

2. Tegison (Sedef hastalığında kullanılan bir ilaç) kullananlar, ilacı kestikten 3 yıl sonra kan verebilir.

3. Accutan veya benzeri retinoik asit türevi ilaçları kullananlar, ilacı bıraktıktan 4 hafta sonra gönüllü donör olabilir.

4. Faktör konsantresi kullananlar, donör olamazlar.

Tansiyon: Sistolik kan basıncı 180 mmHg`yı, diastolik kan basıncı ise, 100 mmHg`yı aşmamalıdır.