Hüseyin Harpuoğlu'nun Babası Vefat Etti
Akyazı Gazi Süleyman Paşa Cami İmam hatiplerinden Hüseyin Harputoğlu’nun Babaları Rıdvan Harputoğlu vefat etti.
Akyazı Gazi Süleyman Paşa Cami İmam hatiplerinden Hüseyin Harputoğlu’nun Babaları Rıdvan Harputoğlu vefat etti. 100 yaşınında olduğu öğrenilen Rıdvan Harputoğlu rahatsızlı nedeniyle uzun süredir Kuzuluk’ta ki evinde tedavi görüyordu. Dün gece fenalaşan Harputoğlu hakkın rahmetine kavuştu. Harputoğlu’nun vasiyeti üzerine cenazesi bu sabah defnedilmek üzere memleketi Trabzon’a götürüldü. Rıdvan Harputoğlu yaşamı boyunca kendini dine hizmet için adamış ve sayısız talebe yetiştirmiştir. Rıdvan Harputoğlu’nun Cenazesi 19/01/2010 Pazartesi Günü Trabzon Balaban Merkez Camii'nde Kılındıktan Sonra, Mahesindeki Aile Kabristanlığına Defnedilecektir.Merhuma Cenabı Allah’tan rahmet yakınlarına sabırlar niyaz ederiz.
Rıdvan Harputoğlu Hocaefendi KİMDİR ?
Hacı Rıdvan Hoca olarak Of ve çevresinde ün yapmış olan Rıdvan Harputoğlu, eski dönem alimlerinin son halkalarından biri olarak kabul edilir. 1911 yılında Of Balaban Köyü, Yeni mahede dünyaya geldi. Babası icazetli müderrislerden Hacı Mustafa Efendi’dir. Evinin tek erkek evladı olduğu için annesi Fatma Hanım’ın göz bebeği idi.
Rızvan Efendi çocukluğunda okumaya çok meyilli idi. İlk eğitimini babasından aldı. Ondan ilk olarak Kur'an okumayı öğrendi. Fakat babası imam olarak Bafra ve Çarşamba'ya gurbete çıkınca, mahe mektebinde okumaya başladı. Aşr-i Şerif'i ezberler, çok başarılı olur. Yaşının çok üstündeki kitapları okuyarak yorumlar, çok üst sınıfların derslerini başarıyla verirdi. Hocaları, onunla gurur duyardı. Çok küçük yaşta ilahiler ezberleyerek, önemli dini günlerde camilerde ondan ısrarla okumasını isterlerdi. Camide Kuran okuduğu bir gün onu dinleyen Osman Efendi, onun için hocasına: “Okursa okuyacak” deyince Rızvan Hoca, bunu “Demek ki iyi okuyamadığına” yorumlar. Devrin en büyük kıraat alimi olan Mehmet Rüştü Aşıkkutlu’ya geder. Uzun bir zaman ondan kıraat dersi okuyarak icazet alır ve köye döner.
Köyde herkes marangoz sanatıyla uğraşmakta olduğundan Rıdvan Hoca’da marangozluğa başlar. Amcası Abbas Efendi’nin yanına çırak olarak girer. Amcası onu himayesine alır. O işte de en kısa zamanda en başarılı ustalardan olur. Ağacı sanat harikası haline dönüştürür. Ağaçtan, demir aletlerin ağaç kısımları, yayıklar, fırçalar, sepetler, saklama kapları yapar. Bunlardaki desenleri herkesi hayrete düşürür; amcası zaman zaman Bafra’ya marangozluk yapmaya gittiğinde bunu da beraber götürürdü. Bir seferinde Rıdvan Hoca yollarda ağır hastalanır. Güç bela Trabzon’a gelerek 40 gün ağır hasta yatmak zorunda kalır. Bundan sonra artık marangozluk yapamaz. Bundan dolayı imamlığa başlar. İlk olarak mahe camisinde imam olur. Eski hocası Mehmet Rüştü Aşıkkutlu’yu ziyarete gider. Onu Akçaabat vaizine gönderir ve ona yardımcı olmasını ister. Denileni yapan Rıdvan Hoca, vaizin yardımı ile Akçaabat'ın Osmanbaba Köyü Cinavlı Mahesi Camii’nde imam olur. İmamlığın yanı sıra çevredeki çocuklarıda okutmaya başlar. Cemaati onu çok sever. En önemli fetvaları kaynaklarıyla kaydetmeye başlar. İmamlığı sırasında en önemli dini kaynakları orijinerinden Arapça okumaya başlar.
Köyünde izne geldiğinde Arapça okuduğunu öğrenen babası onu bir hafta gününde zamanın en önemli müderrisleri olan Çalekli Dursun Efendi ile, Makili Abdulhalim Efendi'nin olduğu bir müderrisler toplantısına getirir. Onu sınmalarını ister. Halim Efendi onu daha yakın olduğu gerekçesiyle Dursun Efendi’nin sınamasını ister. Onu sınar ve beğenir. Fakat eksik bulur. Çevresindeki din adamları buna “Her hangi bir iş bulamadı ve imamlığa başlayacakta destur arıyor” şeklinde yorumlanır. Ancak yüksek yaşına rağmen Çalek Köyüne yakın bir köy olan Kalant Köyüne imam olur. Bu sırada yaşı 30’u geçmiştir. Çevredeki imamların çoğu ondan küçüktü. İmamlığı sırasında Dursun Efendi’nin ders halkasına katılır. Kendinden çok küçük talebeler arasında çalışkanlığıyla sıyrılır. Hocası onun için “ Yahu bu ihtiyarda iş var.” der. Tam 5 yıl hocasında okuyarak talebeleri arasında birinci olarak icazet alır. Sırasıyla Of, Tervel, Kono, Hundez, İftiryali, Balaban Köylerinde ders okutmaya devam etmiştir. Buralarda bir çok icazet verir. En son Balaban Merkez Kur’an Kursunu kurdu. Burada talebe okutmaya başladı.
Rıdvan Efendi, Fıkıh, Tefsir, Hadis ilimlerinde çok ileridir. Son zamanlarda dini tahripçilere karşı çok sayıda broşür, makale yazmıştır. Bazılarını fotokobi ile, bazılarını baskıyla çoğaltıp onların yanlışlarını belgeleriyle ortaya koymuştur. Zaman zaman İstanbul’dan bile çözülemeyen fetvalar için ondan istenen yardımları geri çevirmez ve belgeleriyle istenen fetvaları açıklardı. Günümüzde dahi 95 yaşında olmasına rağman talebe yetirşitmeye devam eder; fakat çok yaşlandığı için senenin belli kısımlarını Sakarya Akyazı’daki oğullarının yanında ve İstanbul Kartal’daki oğlunun yanında geçiridi. Oğullarından biri Akyazı Gazi Osman Paşa Camiinde, diğeri İstanbul Kartal’da halen imamlık yapmakta olup başka bir oğlu da eski imamdır.


