FİL VE TİMUR

Aslında ben bu konuyu ilçe müftülüğünde çalışan herkesin bildiği ama camianın içinde bulundukları için ses çıkaramadıkları aynı şekilde cemaatinde bildiği ve tepki alırlar diye söyleyemediği bir konuyu köşe yazımda dile getirdim. Gerek ilçe müftülüğü gerekse yorum yapanlar aslında bana konuyu dile getirdiğimden dolayı teşekkür etmeleri gerekirken beklemediğim bir şekilde tepki ile karşılaştım.

Yapılan tüm eleştirilere saygım olmakla birlikte bazı kendini bilmezlerin tehdit içeren yorumlarını da kınıyorum. Hani bir atasözümüz vardır. “Yarası Olan Gocunur” Ben bu konuyu gündeme getirirken tüm din görevlileri bunu yapıyor demedim ancak bu görevi ifa edenlerden bazılarının dinimizde haram kılınan ve yasalarımızca da men edilmiş olan bu tatlı gelir peşinde olduklarını dile getirdim. Bu konuda aşırı tepki gösterenlerde mi? bu işlerle iştigal ediyorlar sorusu aklıma geliyor.

Olumsuz eleştirenler sizlere aşağıdaki Nasrettin hocanın fıkrası cevabımdır.

FİL VE TİMUR

Timur, Nasreddin Hocanın köyüne uğrar. Köylü padişahı layıkıyla ağırlar. Padişah da giderken bu konukseverliğe karşılık; "Köyünüze bir fil hediyem olsun" der ve gider. Fil bu zamanla bağ bahçe koymaz her yanı talan eder. Köylü ne yapsın çaresiz padişahın hediyesi diye ses çıkaramaz.
Hocaya:
-Hocam perişan olduk bizi kurtar.Biz bu file bir şey yapsak padişah kellemizi alır derler.
Hoca:
-Benimle gelin padişaha durumu arz edeyim der. Köylüyü arkasına alır huzura çıkar.
Timur:
-Hoca niye geldin? Filim nasıl? Diye sorar.
Hoca:
-Padişahım bu filiniz derken bi bakar korkudan arkasında kimse kalmamış herkes kaçmış.Padişah:
-Eeeee ne olmuş file?
Hoca:
-Padişahım hediyeniz olan filden çok memnun kaldık.
Yalnız kalıyor bir tane daha istiyoruz der.

Bende diyorum ki; Akyazı da bu tip olayları yapanlar devam edin bu millete az bile!

Nasıl parayı kazandığıma gelince ey cahil sen benimle yaz kış demeden soğuk sıcak demeden tatil demeden her sabah saat beşte kalkıp gazetemi dağıtıyorsun da benim nasıl para kazandığımı biliyorsun da kalemimi sattığımı iddia ediyorsun. Sende benim kalemimi sattığımı ispatla ve benim kimlere kalemimi sattığımı isimleriyle söyle. Diğer gazetecileri de töhmet altında bırakma.

Birileri Akyazı’nın kangren olmuş sorunları görmemezlikten gelip dile getirmeyenler kenarda oturup ses çıkarmazlarsa. Benim gibi ortaokulu ve liseyi dışarıdan bitirerek Açık öğretim fakültesi spor yönetimi okuyan biri köşe yazarlığı yapar sizin gibilere de sadece eleştirmek düşer.
Not-  Yorumlarda kişinin ya da kişilerin ismi istenmekte Bunu mesleki olarak ne kaynağımı nede kişiyi açıklamam. Ancak ilçe müftülüğü yetkileri Bu işi kim ya da kimler tarafından yapılmakta olduğunu bilmektedir.


Sezai YOLCUOĞLU