Tövbe nedamet yani pişmanlıktır, kulun yaptığı hatalardan ve işlediği günahlardan gönülden pişman olmasıdır. Pişmanlık lafta olmaz, kalpte olur. Gerçekten pişman bir günahkârın günahları aklına geldikçe yüzü düşer, canı sıkılır, morali bozulur, mahcubiyetinden boynu bükülür, içi sızlar, kalbi yanar, üzüntüsü gözlerine iner gözyaşı olup dökülür! Gerçekten pişman olanı uyku tutmaz, sıkıntısından gece uykusunda bir o yana bir bu yana döner de rahat uyuyamaz! 

 

Tövbe günahlardan vazgeçmek, günahları terk etmek bir daha yaklaşmamaktır. Günahlarını sadece rabbine itiraf edip af dilemek ve tövbede sonrası marifetmiş gibi başkalarına anlatarak şahit tutturmamaktır. İşlediği haramları kötü görmek ve haramları bir daha hiç sevmeyip özlem beslememektir!

 

Tövbe; Ben daha gencim, daha erken dememek, ölümün hak olduğunu ve her an gelebileceğini düşünmek ve günahları terk etmeyi ertelememektir. Tövbe daha sonra yaparım nasıl olsa Allah affeder dememek, bir an önce isyandan vazgeçip Rabbine yönelmektir. 

 

Tövbe helalleşmektir. Gıybetlerden, dedikodulardan, iftiralardan, yalanlardan, laf taşımalardan, ara bozmalardan, düşmanlıklardan vazgeçmek, pişman olmak ve hakkına girdiklerinden af dileyip helalleşmektir. Vurduklarından, kırdıklarından, dövdüklerinden, çaldıklarından, pişman olup hakkı olanların yanlarına gidip “Affet beni” demek ve haklarını ödeyip helalleşerek dualarını almaktır!

 

Tövbe af dilemektir. “Allah’ım ben günahlarımdan çok pişmanım, gafletteydim, dalaletteydim, cahildim, aklım başımda değildi, nefsime hâkim olamadım, sana isyan ettim, nimetlerine nankörlük emanetlerine hıyanet ettim, kendi kendime zulmettim” diye Rabbine yalvarmaktır!  

 

Tövbe; “Ya Rab! Senden başka gidecek yerim yok, günahlarımı senden başka affedecek yok, tek affedici sensin, sığınılacak, af dilenecek, af edecek, mağfiret edecek yalnızca sensin, sen beni affetmezsen ben şüphesiz hüsrana uğrar mahvolurum. Ya Rab Muhakkak ki affedicisin, affetmeyi de çok seversin, beni de affet…” diye inlemektir!

 

Tövbe ümittir, ne kadar günahı olursa olsun affedileceğini ümit etmek Rabbinden asla ümidi kesmemektir. Kendini affettirmek için kalan ömründe gecesiyle gündüzüyle, madden, manen, bedenen, dil ile ve kalp ile çabalamak son ana kadar ümidini korumaktır!

 

Tövbe endişedir, “Ya affedilmezsem halim ne olur” diye titremektir. Tövbe ettikten sonra tövbesinin kabul edileceği ümidini taşırken “tamam tövbe ettim Allah da kesin kabul eder” dememek, Rabbim beni affetmezse ben huzuruna nasıl giderim diye endişelenmek ve bu endişeyi son ana kadar taşımaktır!

 

Tövbe Rabbinin verdiği nice nimetlerin gafletinde olduğunu görmek ve onca sayısız nimete layıkıyla şükredemediği için pişman olmaktır. Tövbe helal nimetler peşinde koşmak, haramlardan ise kaçmaktır!

 

Tövbe, Allah için yaşamak, Allah’ın sevdiklerini sevmek, sevmediklerinden ve Allah’ın dinine, kitabına, nizamına düşman olanlara muhabbet beslemeden uzak durup buğz etmektir. Tövbe Allah’ın dini ve nizamı için uğraşanları desteklemek, Allah ve dinine düşmanlık edenlere ise gücü nispetinde engel olmaktır!

 

Tövbe daha iyi bir kul olamamaktan ve daha çok ibadet yapamamaktan pişmanlık duymak ve Rabbinden af dilemektir. Tövbe yarım yamalak ibadetlerini beğenmemek, yaptığı ibadetleri asla Rabbine layık görmemektir! 

 

Tövbe tevazulu olmak, kibirlenmemektir. En büyük günahlardan birinin kendisini günahsız veya az günahkâr görmek olduğunu bilmektir. Tövbe çok günah işleyenlere bakıp kendini günahsız ve cennette görmek değil daha iyi örnek kullara bakıp kendini noksan görmek ve cehennemden korkmaktır!

 

Tövbe; İnsanların mışıl mışıl uyuduğu gece yarılarında, uykusunun en tatlı yerinde sessizce kalkıp abdestini (mümkünse gusül abdesti) alıp, kimseler görmeden iki rekât namaz kıldıktan sonra diz üstü çöküp boynunu bükmek, ellerini açıp gözyaşlarıyla pişmanlığını dile getirerek Rabbine yalvarmak ve af dilemektir!

 

Tövbe affedilmek için vesileler peşinde koşmaktır. Anne-babanın, büyüklerin, yaşlıların, hastaların, gariplerin, yetimlerin, kimsesizlerin ve muhtaçların dualarını almak, onlara iyilik, ihsan ve ikramda bulunarak Rabbinin affını ve rızasını aramaktır. 

 

Tövbe Etmeyi Öğren, Geciktirmeden, Günahlarından Tövbe Et Hemen! Henüz Vakit Varken…

 

***

 

Cenab-ı Allah bizleri ve cümle ümmeti Muhammedi, şu mübarek gün ve gecelerin yüzü suyu hürmetine; Hata ve günahlarından gerçekten pişman olup af dileyen, usulüne uygun tövbe edip tövbesi kabul edilen kullarından eylesin! (Amin)

 

VİDEO İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN!

 

Bir Sonraki Yazımızda Görüşebilmek Ümidiyle…

 

Şehabeddin Mahir TUNA

İlahiyatçı Yazar

sehabeddinmahir@gmail.com