Başörtüsüne Keyfi Yasak Ve Hakaret

Açıklamada”Adana f tipi kapalı cezaevinde tutuklu Veysi ÜLSEN’i ziyarete giden kızı Ruymeysa ÜLSEN cezaevi yetkilileri tarafından zorla çarşafını çıkartması ve kılık kıyafetini düzeltmesini istediler. Rumeysa ÜLSEN defalarca babasını ziyarete gittiğinde aynı zorluklara ve hakaretlere maruz bırakılmıştır. Yetkililerden yasakla ilgili herhangi bir kanun olmadığını dile getiren Rumeysa ÜLSEN cezaevi yetkilileri tarafında kapı önüne çıkartılmıştır. Adalet bakanına soruyoruz? Ülke insanına yapılan bu ayrımcılığı daha ne kadar devam ettireceksiniz. Biran önce zulüm ve baskılardan vazgeçin. Tarih sizleri güzel anılarınızla yâd etsin.

Fransa’da iktidardaki Halk Hareketi Birliği tarafından hazırlanan ve “Ermeni soykırımını inkar edenlerin 1 yıl hapis ve 45 bin Euro para cezasına mahkum edilmelerini” isteyen yasa tasarısının Ulusal Meclis tarafından kabul edilmesini batının ikiyüzlü tavrının bir göstergesi olarak görüyor ve şiddetle kınıyoruz.
 
Kendi ülkesinde siyasi itibarı dibe burmuş olan Sarkozy, ermeni diasporasının desteğiyle önümüzdeki seçimleri kazanmak için soykırım inkâr suçu yasasını bir koz olarak kullanmıştır. Herşeyden önce Fransa’yı hiç ilgilendirmeyen bir mesele hakkında yasa çıkarmak Fransızların işi değildir. Kaldı ki tarihte yaşandığı iddia edilen olayların neden ve nasıl gerçekleştiği hakkında toplumların özgürce tartışmasını engellemek düşünce özgürlüğünü ayaklar altına almak demektir. Sözüm ona demokrasi ve özgürlük havarisi geçinen Fransa'da 570 kişilik mecliste 40 civarında parlamenterin el kaldırmasıyla bir yasayı geçirmeye çalışması siyasi bir kepazelik olduğu kadar ahlaksızlık örneğidir.
 
Yahudi soykırımını inkâr suçu nasıl düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlali ise ermeni soykırımı inkâr suçu adı altında düşünceye kelepçe vurmak aynı şekilde insan haklarını hiçe saymak demektir. İnsanlar düşüncelerini açıklama özgürlüğüne sahip değillerse gerçekler nasıl ortaya çıkacaktır?
 
Fransa’nın bize vereceği hiçbir ders yoktur ama Fransa’nın soykırım yaptığı ve insanlığa karşı suç işlediği Cezayir ve Ruanda halkları başta olmak üzere sömürgelerinde gerçekleştirdiği katliamlar nedeniyle dünyadan özür dilemesi ve hesap vermesi gerekmektedir. Cezayir kurtuluş savaşında Fransız askerlerinin işlediği cinayetler hala hafızalardadır.1994 yılında Ruanda da 800 bin insanın katledildiği insanlık dışı cinayetlerde Fransa’nın rolünü bugün herkes çok iyi bilmektedir. Dolayısıyla Fransa'nın kendi kanlı ve kirli tarihi ile yüzleşmek yerine ermeni diasporasına şirin görünmek için sergilediği tavır ikiyüzlü ve utanç vericidir.
 
Türkiyenin Fransa’ya karşı almış olduğu siyasi ve ekonomik yaptırım kararlarını destekliyor ve kararlı biçimde bu yaptırımların uygulanmasını istiyoruz. Sarokzy'e verilecek en iyi cevabın,1915 olaylarının tarihçiler ve uzman araştırmacılar tarafından serbestçe inceleneceği koşulları sağlamak olacağına inanıyoruz” dedi.