Başörtüsü yasağı ve başörtülülere zulüm devam ediyor.

Ülkemizde on yıllardır devam eden başörtüsü yasağı aslında yasakçıların İslam karşıtı olduklarını teyit etmektedir.

Sivas Cumhuriyet Anadolu lisesinde başörtülü olarak derslere giren öğrenciler okul müdürünün odasına çağrılarak başörtülerinin çıkarılması istenmiştir. Bu olay bizlere 28 Şubat sürecinde üniversitelilerde görülen yobaz zihniyetin ürünü olan ikna odalarını hatırlattı. İkna odası meraklısı müdürü kınıyoruz. Yeni MEB sesleniyoruz! Yasakçı zihniyeti memnun eden yönetmeliği hiç beklemeden değiştiriniz. Başörtüleriyle okullara giden tüm öğrencilerimizi ve ailelerini tebrik ediyoruz.

İstanbul Şehit Yarbay Mesut KURUkışlası kartal jandarma lojmanlarında Yüzbaşı Abdurrahman ARTVİN tarafından kılık kıyafetlerin laikliğe aykırı olduğunu içeren yazı düzenlemiş ve imzalı olarak dağıtılmıştır. Bu talimatla 28 Şubat zihniyetini devam ettirdiği görülmektedir. Üzülerek ifade ediyoruz ki TSK içerisinde kendine yer bulan bu 28 Şubat post modern darbeci zihniyet TSK’nın itibarını zedelemektedir. Artık millet kendini bilmez şövalyelerden kurtulmalıdır.
Danıştay’ın geçte olsa olumlu kararına rağmen Av. Şule DAĞLI GÖKKILIÇ Kadıköy 2.asliye ceza mahkemesinde girdiği duruşmada başörtülü olduğu gerekçesiyle hakim tarafından tutanağa geçildi. Adalet Bakanına sesleniyoruz!  İsteyen yargıçlarda avukatlarda özgürce görevlerini başörtüleriyle yapabilmelidirler. Engel varsa vebal sizindir. İktidar sahipleri din dil ırk ayrımı yapmayan özgürlükçü bir anayasayı biran önce hayata geçirmelidirler.
Komşumuz Suriye’de diktatör esed kardeşlerimizi katletmeye devam ediyor. Bu katliama sessiz kalmak katile destek vermektir. Akyazı’dan sesleniyoruz! Kurtuluş mücadelesi veren Suriyeli kardeşlerimize yardımlarımızla destek olalım olmayanları davet edelim. Rabbimizden niyazımız biran önce zalim esedin baas katliamının son bulması Suriye halkının kendi iktidarına kavuşmasıdır.

Adalet ve özgürlükler platformlarının ortak bildirgesini kamuoyuyla paylaşıyoruz.

1. Başörtüsü yasağı, kamuoyunda oluşturulmak istenen yanılsamalara rağmen devam etmektedir. İlk ve ortaokullar ile liselerde öğrencilere, kamuda çalışan kadınlara yönelik uygulanan yasak, sorunun devam ettiğinin somut göstergeleridir. Başörtüsüne, kayıtsız-şartsız bir serbestlik sağlanmadığı sürece sorunun çözüldüğü iddiası kabul edilemez.
2. Başörtüsünün akıbeti siyasal ajandalara ya da devletin bürokratik kurumlarının konjonktörel kararlarına terk edilemez.
3. Toplumun farklı kesimlerinin çözüm bekleyen temel sorunları değişmemiştir. Bu noktada başörtüsü yasağına karşı geliştirilebilecek herhangi bir çözümün, diğer toplumsal meselelerin üstünü örtmesine de göz yumulmamalıdır.
4. Adaletin tesisi için sistem tarafından gasp edilmiş hakların iadesi hususunda herhangi bir hiyerarşi, ayrımcılık ya da pazarlık kesinlikle söz konusu olamaz.
5. Tüm siyasi yargılamalar gibi, 28 Şubat’ın da haksız yargı kararlarının iptali ve mağduriyetlerin giderilmesi gerekmektedir.
6. Platformlar, insanların kamu kurumlarında ve özel işletmelerde ibadet hakkının engellenmesini kabul edilemez bulmaktadır.
7. Platformlar, Müslümanların birbirini hedef alan, çatışma üreten, kendi aralarındaki hukuku gözetmeyen her türlü söylem ve hareketten kaçınılmasını, Ortadoğu’daki yakıcı gelişmeler göz önüne alındığında, her zamankinden de önemli bir ahlaki sorumluluk olarak değerlendirmektedir. Sürece yaklaşım konusundaki görüş farklılıklarımızın, sorunlarımızın kendisinden daha büyük ve ayrıştırıcı bir soruna dönüşmesinden uzak durulmalıdır.
8. Platformlar, bölgemizde artan NATO varlığının, radar üsleri ve füze rampalarının ümmetin geleceğini tehdit etmesine karşı inisiyatif geliştirilmesini önemsemektedir.
9. Kürt meselesinde gelinen aşamada, adil ve onurlu bir çözümü engelleyecek her türlü sürece karşı; İslami kamuoyu, egemenlerin bölgesel ve küresel çıkarlarına denk düşebilecek tavır ve tutumlardan sakınmalıdır.
10. Platformlar, mücadelesini sistemin ve siyasi iktidarın vizyonunu ve politikalarını değil Hakk’ın ve halkların hukukunu ve maslahatını gözeterek yürütmektedir. İslami kamuoyuna hitap eden herkesin de böyle bir sorumlulukla hareket etmesi gerektiğini savunmaktadır.
11. Platformlar, ortak meselelerde birlikte tavır geliştirmenin ve dayanışmayı sürdürmenin önemine dikkat çekmektedir. Adalet mücadelemiz, zulüm bitene kadar devam edecektir.